• Cancel
    Filter
Filter

EUPHEMIA ART 7: SANAT ESERLERİ MÜZAYEDESİ

Müzayedemize 22 ARALIK PAZAR GÜNÜ, SAAT 19:00'a kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı gün, SAAT 19:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Müzayede firmamız satıcılar ile aracılar arasında aracı olup alıcı tarafından kazanılan her ürünün komisyon oranı: %15'dir.

ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Tüm ürünlerin kargoda taşıma esnasında oluşabilecek hasarın sorumluluğu tamamen alıcıya aittir. Müzayede firmamız bu konuda kesinlikle sorumluluk kabul etmeyecektir. Ödemeden hemen sonra ürünleri müzayede evimizden aldırabilirsiniz. Alıcı tarafından İstanbul dışından kazanılan ürünler, çerçevelerinden ayrılıp iki parça  halinde gönderilecektir. 

Müzayedemizdeki lotların her biri müzayede süresince müzayede evimizde görülüp incelenebilir.

!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %15 olup tutarın tamamına %20 KDV oranı eklenecektir. 

Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir.

*** MÜZAYEDEMİZE SUNULAN ESERLERİN TAMAMI SANAT DANIŞMANIMIZ RESSAM SN. AGOP EGOYAN TARAFINDAN ONAYLIDIR ***

Lot: 1 » Painting

MUİDE ESAD (Sanayii Nefise İnas Bölümü'nün "2" Numaralı Öğrencisi, Osmanlı Dönemi Erken Kadın Ressamlarımızdan) - İstanbul (Çift taraflı) & Ressamın el yazısıyla imzalı ve enfes bir üslûpla yazılıp gönderilmiş şiir ve taziye mektubu

Kağıt üzerine suluboya, çift taraflı, bir taraf Moda, diğer taraf Salacak peyzajı, eski İstanbul'un ruhunu yansıtan çok nadir bir koleksiyonluk sanat eseri,
Özel tasarımlı çift taraflı şık çerçevesinde: (Çerçeve 55x45 cm, resim alanı 29x19 cm; Mektup ve zarf çerçeve 57x37 cm, mektup boyutu 29x19 cm, zarf boyutu 17x9 cm.)
Sol alt köşede Osmanlıca ve Fransızca imzalı ve tarihli,
Provenans: Süreyya Işık Koleksiyonu'ndan sonra I. B. ve M. M. özel koleksiyonları.

MUİDE ESAD (Sanayii Nefise İnas Bölümü'nün 2 Numaralı Öğrencisi, Osmanlı Dönemi Erken Kadın Ressamlarımızdan), müzayedemize sunulan çok andir çift taraflı suluboyası yanı sıra sanatçının mektubu da çerçeveli olarak eklidir,
Besmele ile başlayan mektup, ressamın Süreyya isimli ve önemli bir aileye mensup olduğu anlaşılan arkadaşının oğlu ya da yakını olan Abdurrahman isimli bir şahıs için yazmış olduğu Osmanlıca bir dörtlük ile devam eder:
“Alem-i Faniyye’den Ebedî Aleme sefer etti Abdurrahman
Fetih etsin ona hemen ebvâb-ı cenneti hazret-i Rıdvan
İstikbâline şitâb ile selâm versin melâike ve hurân [i.e., huriler]
Kucaklasın, şâd etsin ruhunu bî-pâyân Nûr-ı Rahmet-i Rahman.
Muide Es’ad.”
Bu dörtlüğün altında ressamın kendi ıslak imzası mevcut olup hemen ardından mektup elkâb ile devam eder. Metin şöyledir:
“Benim canım kardeşim Süreyyacığım!
Millet ve vatana bunca değerli insanlar yetiştirmiş değerli ailenizin [bu] büyük gaybdan [i.e., kayıptan] vakı’ hüzün ve kederimin sözle ta’rifine imkân yoktur!... Zavallı Abdurrahman!... Cenâb-ı Allah’ım ruhunu garîk-i Bahr-i Envâr [i.e., Nur Denizi’ne gark] eylesin, amîn!
Bir kardeşiniz sâfiyyetle bu derin acınıza ben de tamamen iştirâk ediyorum. Onun aziz ruhu, inşallah teâla, Cennet-i Gülistanlar’da sefâsı saadetle seyrân ettikçe Cenâb-ı Rabbü’l-Alemîn size ve bilcümle muhterem akraba û taallukâtınıza mütesellî ve sabr-ı cemîl ve elemsiz, kedersiz, mesud ömürler ihsân buyursun, amîn!
Muhterem efrâd-ı ailenizin bilcümlesine ayrı ayrı başsağlığı diler, cümlenizi Cenâb-ı Vâcîbü’l-Vücûd’un hıfz ve emânetine tevdi’ eylerim benim kıymetli sevgili kardeşim efendim. Fî 6 Mart sene [1]952. Muide.”
Ayrıca mektubun bir de “Hamiş”i vardır [i.e., Not]:
“Muzdarip olduğum Anfluenza sebebiylen bizzat vazifeye ve mütesellîye şitabân olamadığımdan mazûrumun affını hassatiyen dilerim.”.
Çok çok nadir, İstanbul’un ruhunu yansıtabilen ve provenansı ile de göz dolduran enfes bir koleksiyon.

Details
Lot: 10 » Painting

SABİHA ZİYA BENGÜTAŞ (1904-1992) - Otoportre

Duralite marufle edilmiş kağıda karakalem ve kuruboya,
Şık ahşap çerçevesinde, 78 x 64 cm (Sn. Agop Egoyan'dan sertifikası mevcuttur),
"Babama yadigârımdır, Çarşamba, 14-9-1922, Büyükada" ithafı ile babası Kaymakam Ziya Bey'e imzalıdır,
Sol alt köşede Osmanlıca imzalı, yüzeyde hafif hasar mevcuttur

Sanayi-i Nefise Mektebi'nin heykel bölümünden mezun olan ilk kadın sanatçı unvanlı Sabiha Ziya Hanım (soonradan Bengütaş), Şeyhülislam Ebülhayır Ahmet Efendi sülalesinden Kaymakam Ziya Bey ile Asime Hanım’ın üç çocuğundan ikincisi olarak dünyaya gelmiştir. İlköğrenimine Eyüp Sultan Reşadiye Numune Mektebi'nde başlamıştır. Babası Ziya Bey’in Şam’da görevlendirilmesi üzerine dört sene sonra ailesiyle birlikte Şam’a giden sanatçı, burada bir yıl Fransız Katolik Mektebi’nde okumuştur.

Ailesinin İstanbul’a dönmesinin ardından Büyükada’da yaşamaya başlayan Bengütaş, ilköğrenimini Köprülü Fuat Paşa Okulu’nda tamamlamıştır. Sanatçı, ailesinin lise eğitimini tamamlaması yönündeki ısrarlarına rağmen sanata olan eğilimi sebebiyle lise eğitimini bitirmeden 1919 yılında İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’ne girmiştir. Resim Bölümü’nde Feyhaman Duran’ın öğrencisi olarak başladığı eğitimini, ikinci sene girdiği bir modelaj dersinde kopya ettiği antik büstün heykeltıraş İhsan Özsoy tarafından takdir edilmesi üzerine Heykel Bölümü’nde sürdürmeye karar vermiştir.

Bengütaş yaşadığı bir hastalıktan dolayı heykel eğitimine iki yıl ara vermek durumunda kalsa da hastalığı süresince heykel sanatından kopmayarak 1922 yılında açılan Galatasaray Sergisi’nde bir büst sergilemiştir. Hastalığının ardından okuluna dönen Bengütaş, İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kapatılarak Sanayi-i Nefise Mektebi’yle birleştirilmesiyle birlikte eğitimini Sanayi-i Nefise Mektebi’nde İhsan Özsoy’un üç erkek öğrencisi içerisinde tek kız öğrencisi olarak sürdürmüştür.

Bengütaş, 1925 yılında katıldığı üç yarışmanın yanı sıra Sanayi-i Nefise Mektebi heykeltıraşlık öğrencileri arasında Avrupa’ya gönderilecek öğrencinin belirlenmesi için yapılan sınavda da birinci olmuştur fakat kadın olması nedeniyle onun yerine ikinci olan Ratip Aşir Acudoğu gönderilmiştir. Bengütaş, 1926 yılında da Taksim Abide Komisyonu tarafından Taksim Meydanı’na Gazi Mustafa Kemal Paşa namına dikilecek heykelin heykeltıraşı Canonica’nın yanına gönderilecek sanatçının belirlenmesi için yapılan sınavda birinci olmuştur. Osman Nuri Ergin arşivinde yer alan 21 Mart 1927 tarihli, Canonica’ya ithafen Fransızca olarak yazılan mektupta Sabiha Bengütaş’ın birinci, Hadi Bara’nın da ikinci olduğu fakat Bengütaş’ın 22 yaşında genç bir kız olması nedeniyle evlenme ihtimalinin olabileceği belirtilmiştir. Başarabileceğinden kuşku duyulan Bengütaş, yine kadın olduğu için yurt dışına gönderilmek istenmemiştir fakat Atatürk’ün kadın hakları konusundaki fikrini en çok benimseyenlerin başında gelen dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati araya girerek sanatçının İtalya’ya, Pietro Canonica’nın yanına gönderilmesinin vekâletçe uygun olduğunu belirten evrağı imzalamıştır.

Sabiha Bengütaş, İtalya’ya gitmesinin ardından Canonica ile çok uzun süre çalışmamıştır.Canonica’nın Cumhuriyet Abidesi planlarını hazırlamış olmasından ve döküm kısmının teferruatının Bengütaş’ı ilgilendirmemesinden dolayı sanatçı, Roma Güzel Sanatlar Akademisi’ne yazılarak Ermenegildo Luppi’nin atölyesine devam etmiştir.

İtalya’daki çalışmasının ardından yurda dönen sanatçı, 1930 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nde düzenlenen Avrupa konkuruna katılmıştır fakat birinci olamamıştır. Çok yönlü bir sanatçı olan Bengütaş, meslektaşı Rezan Ramiz Hanım ile birlikte 1931 yılında düzenlenen güzellik yarışmasında jüri üyeliği de yapmıştır.

Yurda dönüşünün ardından yurt içinde çeşitli sergilere katılmaya devam eden Bengütaş, 1933 yılında Şair Abdülhak Hamit Tarhan’ın torunu Şakir Emin Bengütaş ile hayatını birleştirmiştir. Eşinin diplomat olması sebebiyle çeşitli dönemlerde yurt dışında ikâmet eden sanatçı, birçok müze ve galeri gezerek farklı ülkelerin sanat eserlerini ve sanat anlayışlarını yakından deneyimleme fırsatı elde etmiştir. Eşinin görevi sebebiyle İtalya’da uzun yıllar yaşayan Bengütaş, meslek çalışmalarına burada da devam etmiştir. Eşinin Moskova’da görevlendirilmesi üzerine Moskova’da da bulunan sanatçı, 1938 yılında burada bir sergiye katılmıştır.

Details
Lot: 20 » Painting

CELÂL UZEL (1901-1965) - Otoportre 1933

Kağıt üzerine kuru boya,
Çerçeveli ebat: 53 x 44 cm, resim ebadı: 40 x 31 cm,
Sol alt köşede sanatçıdan imzalı ve tarihli,
İlk resim çalışmalarına Üsküdarlı Cevat ile başlayan sanatçı, İstanbul Öğretmen Okulu’nda Şevket Dağ’ın öğrencisi olur. Erzurum, Edirne ve İzmir’de resim öğretmenliği yapar. Sanatçı resim sanatının geleneksel temalarına dayanan bir gelişim çizgisi izlemenin yanı sıra, 1914 kuşağı empresyonizminin ışık ve biçim anlayışından etkilenmiş; ışığın, biçimleri yalayarak geçtiği; yumuşak fırça darbelerinin birbiriyle kaynaştığı bir üslup benimsemiştir. Geleneksel izlenimcilik anlayışını sürdüren sanatçı; doğayı özellikle de İstanbul manzaralarını içten, duyarlı, hassas bir yaklaşımla yansıtırken Üsküdarlı Cevat tesirindedir. Şevket Dağ’ın etkisiyle ‘iç mekan’ temasını benimserken daha kontrollü bir düzen anlayışı, net biçimleme özelliği yansıtır. Ayasofya, Topkapı Sarayı, Şehzadeler Odası gibi iç mekan konulu eserlerinde mimari kurgunun yapısallığını öne çıkaran perspektif oyunlarıyla, dış mekandan içeri süzülen ışık huzmeleriyle, süsleme öğelerindeki ayrıntılı tavrıyla bu geleneğin duyarlı bir uygulayıcısı olduğunu ortaya koyar. Yoğun renk ve ışık etkisi taşıyan peyzajlarında coşkulu ve dinamik bir hava sezilirken tüm eserlerinde fark edilen belirleyici tema ‘psikolojik boyuttur’. (Ankara Resim ve Heykel Müzesi).

Details
Lot: 26 » Painting

MUSTAFA ALTINTAŞ (1946-2024) - Abduction from the Seraglio - Mozart [i.e., Saraydan Kız Kaçırma - Mozart] - Litografi 1999 (Ed. 8/98)

Kağıt üzerine litografi,
“Osmanlı Devleti’nin 700. Kuruluş Yıldönümü” anısına hazırlanmış özel kırmızı büyük boy ipek föyünde,
Föy ebadı: 58 x 50 cm, resim ebadı: 48 x 48 cm,
Sağ alt köşede sanatçıdan imzalı ve tarihli, sol alt köşede esiyonlu (Provenans: M. K. Özel Koleksiyonu).
Mustafa Altıntaş, 15 Haziran 1946'da Akşehir, Türkiye'de doğdu. Sanat eğitimine Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü öğretmen yetiştirme kolejinde başladı ve eserleri çeşitli sergilerde sergilendi. 1970 yılında Paris'te okumak için Fransız bursunu kazandı ve Cite Internationale Des Arts'ta bir stüdyoya girdi. Paris'te "E.N.S.B.A" Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu ve Gustave Singier ve Jean Bertholle stüdyolarında resim ve anıtsal resim eğitimi aldı.
1977-1980 yılları arasında Sorbonne Üniversitesi Sinema Sanatları Fakültesi'nde yüksek lisans yaptı ve sinema estetiği ve tarihçi Jean Mitry, Eric Rohmer ve Jean Rouch gibi ünlü isimlerin öğrencisi oldu. Birçok belgesel ve deneysel filminden bazıları uluslararası festivallerde gösterildi. Yüksek disiplinli plastik sanat eserleri, 1970 yılından bu yana Fransa'da ve diğer Avrupa ülkelerinde uluslararası bienal ve festivallerde ve birçok tek kişilik sergide ve karma sergilerde sergilendi. Altıntaş'ın resimleri Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre, Finlandiya ve Türkiye'de özel ve resmi koleksiyonlarda bulunmaktadır. Altıntaş, 2015 yılında IMOGA’da baskı resim çalışmaları yaptı. Sanatçı, Paris, İstanbul ve Bodrum arasındaki dönemlerini bu şehirlerdeki stüdyolarında çalışarak paylaştı. Mustafa Altıntaş, Pietrasanta'da (İtalya) "Internationale Sculptures Parc" da dahil olmak üzere bir anıtsal heykel projesi için çalıştı. Altıntaş, 2024 yılında vefat etti. (Kaynak: IMOGA).

Details
previous
Go to Page: / 3
next