• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

3. Karma Müzayede: Nadir Fotoğraflar, Belgeler, Kitaplar, Kartpostallar ve Piyangolar

Mustafa Kemal Atatürk'ün Heyet-i Temsiliye adına çektiği telgraftan, Osmanlı İmparatorluğu'nun Viyana seferinde zarar verdiği kilise görevlilerinin yazdığı el yazmasına, orijinal Kurtuluş Savaşı fotoğraflarından Osmanlıca ilk baskılara ve daha pek çok nadir fotoğraf, kitap, kartpostal, tarihi belge ve piyangodan oluşan yeni müzayedemize 25.09.2022 günü saat 20:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 20:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. 

Komisyon Oranı: %20 olup ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

  • Kategori: Kitap
Lot: 56 » Kitap

MODERN TÜRK HİKAYECİLİĞİNİN BAŞLANGICI

Muhayyelât- Ledünni-i İlahi-i Giridî Ali Aziz Efendi, Mekteb-i Harbiye-i Şahane Matbaası, [AH 1284] = 1867, İstanbul.

Döneminde sonradan yapılmış yağlı kağıt kaplı cildinde, temiz / çok temiz durumda, 22x14 cm, Osmanlıca, 239 sayfa.

Giritli Ali Aziz Efendi'nin 1796-1797 arasında yazdığı ve ilk defa 1852 yılında basılan hikâye, Modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Eser, bir yandan masal öte yandan da hikâye özelliği gösteren, Binbir Gece ya da Binbir Gündüz türünden masalları benimsemiş bir anlatıma sahiptir. Muhayyelât'ın Doğu hikâyeciliğinin genelgeçer örneklerinden ayrılan yönü, İstanbul'un 18. yüzyıl yaşamından yerler seçilmiş olmasıdır. Muhayyelât'taki bazı hikâyeler, "kadîmü'l eyyâmda terkibi"yle başlar ve düşsel bir mekânda geçer. Hikâyelerde cinler, periler, büyü, sihir gibi olağanüstü ögeler bulunmaktadır. Eser, Tanzimat edebiyatı yazarları tarafından "artık terk edilmesi gereken, gerçek dışı anlatı"ya örnek olarak verilmiş ve alaya alınmıştır. Birinci baskısı 1852 yılında İstanbul'da Darü't-Tıbaati'l-Âmire (Matbaa-i Âmire) ve Takvim-i Vekayi Matbaası'nda yapılmıştır. Daha sonra 1867'de Mekteb-i Harbiye-i Şahâne Matbaası'nda ve son olarak 1873'te İzzet Efendi Matbaası'nda iki baskısı daha yapılmıştır. Bunlardan biri, diğerinden farklı olarak büyük boy ve yüz doksan iki sayfadır. 1867'deki baskısı esas tutulmak üzere sadeleştirilerek Ahmet Kabaklı tarafından yayımlanmıştır. En eski ve tam nüshası, 1799 tarihli olup Aziz Efendi'nin ölümünden sonra Ahmet Zihni tarafından Muhayyelât-ı Ledünni-i İlahi adıyla kopyalanmıştır.

Detaylar
Lot: 60 » Kitap

Malûl Gaziler Büyük Ticaret Sâlnâmesi 1928 = Grand Annuaire Commercial 1928 [ve] Yıllık ticaret kılavuzu 1929 birarada, Osmanlıca / modern harfli Türkçe / Fransızca başlık, Osmanlıca kısmın kapak yazısı hattat Hamid tarafından yazılmıştır, hazırlayan: İsmail Hakkı ve Şürekası,Kâgıtçılık ve Matbaacılık Anonim Şirketi, İstanbulş, 1928 - 1929.

Malûl Gaziler Büyük Ticaret Sâlnâmesi 1928 = Grand Annuaire Commercial 1928 [ve] Yıllık ticaret kılavuzu 1929 birarada. Osmanlıca / modern harfli Türkçe / Fransızca başlık, Osmanlıca kısmın kapak yazısı hattat Hamid tarafından yazılmıştır.

Çok zengin içerikli ve bol reklamlı, haricen (resimlerde de görülebileceği üzere) müstakil Fiat ve diğer markaların reklamları mevcut. Bazıları katlanır planşlar. Nefis görselleriyle beraber halen konusunda en kapsamlı ve kullanışlı kaynaktır. Salnamelerde endüstri, madenler, demiryolu şebekesi, tarımsal ve dış ticaret istatistikleri, eğitim sistemi ve kütüphaneler, anayasa, Millet Meclisi’nin vekil ve personelinin isim listesi, Türkiye’nin idari taksimatı, yürürlükteki kanunların maddeleri yer alıyor. Ayrıca Türkiye’nin tüm vilayetleri coğrafi, sosyal, ekonomik, tarımsal açılardan incelenmekte ve bağlı kazalarla ilgili önemli bilgilere yer verilmektedir.

Biri büyük boy (28x21 cm), diğeri ise küçük boy (23x16 cm).

2 kitap: ([24], 1860 sayfa; 1296, 277 sayfa), ilk kitabın 1586. sayfadan sonrası Fransızca, ikinci kitap (1929'da basılan) Latin harfli Türkçe ve Arap harfli Türkçe'yi bir arada içerir.

Özege 12079.; 21739.

Detaylar
Lot: 94 » Kitap

ERKEN DÖNEM RESİMLİ DOĞUM KİTABI - OSMANLICA

Fenn-i vilâde. 2 cilt tek cilt içerisinde. ÖMER BESIM AKALIN [PAŞA], (Türkiyeli doktor, siyasetçi), (1862-1940)., Ahmet İhsan Şürekâsı ve Matbaacılık Osmanlı Şirketi, İstanbul, [Hicrî 1338-1339] )1922-1923.

Osmanlı tarzında yapılmış döneminin deri cildinde, sırtı beş filetolu, yazar ve kitap isimleri, cilt sayıları gibi bilgiler sırta klişe yapılmış, çok temiz durumda, 24 x 17 cm, Osmanlıca, 2 cilt: (313 s.; 408 sayfa).

Osmanlı İmparatorluğu ve modern Türkiye'de jinekolojinin kurucusu Besim Ömer [Akalın] (1862-1940) tarafından yazılmış, batılı anlamda modern kadın doğum üzerine erken dönem ve bol resimli orijinal Türk kitaplarından birinin bu nadir ilk baskısı. Kitap, Besim Ömer'in Paris'e gönderilerek Hôpital de la Charite'de asistan hekim olarak çalışmasının ve 1891'de tıp ihtisasını Fransa'da tamamlamasının ardından yayınlanmıştır.

Toplamda dört bölümden oluşan bu iki cildin ana başlıkları şöyledir: "Haml" veya "Hâmîl" [yani. hamilelik], "Viâdet, halas, avâkib-i vilâdet, nevzâd" [yani. obstetrik (veya doğum), olgunlaşma, hamileliğin son aşaması ve yenidoğan]. Türkiye'de Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda basılmış Osmanlıca bu kitap, barındırdığı çok sayıda resimle konusundaki ilk örneklerdendir. Batı dünyasındaki tıbbi gelişmelerin ve yeni bilimsel çalışmaların takibini destekleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde ihtiyaç duyulan ilk orijinal kadın doğum külliyatıdır. Tamamı dört cilttir, elimizdeki cilt bu külliyatın ilk iki cildini muhteva eder.

Besim Ömer Akalın (1 Temmuz 1862, Narda - 19 Mart 1940, Ankara), Türkiyeli tıp profesörü, bilim insanı, sivil toplum örgütçüsü ve milletvekili. Türkiye'de çağdaş doğum biliminin öncülerindendir; ülkedeki ilk doğum kliniğini açan, doğum üzerine ilk çağdaş kitabı yayımlayan kişidir. "Ebelerin ebesi" adı ile anılır; ebelik mesleğinin kurumsallaşmasına, ayrıca hemşirelik ve hasta bakıcılık mesleğine büyük katkıları olmuştur. Ülkede tıbbî yayıncılığı başlatan bilim insanıdır.

-- Tıp Kadın doğum Tıp tarihi Kadın Bilim tarihi

Detaylar
Lot: 296 » Kitap

Osmanlıca- Hakimiyet-i milliye ve hilafet-i islamiye

Hakimiyyet-i Milliye ve Hilâfet-i İslamiye. Karahisar Sahip mebusu hoca İsmail Şükrü Efendi'nin bu meseleye dair neşrettiği risaleye reddiyedir, Müellifler: Siirt Mebusu: Hoca Halil Hulki, Muş Mebusu: Hoca El-Hac İlyas Sami, Antalya Mebusu: Hoca Rasih, Yenigün Matbaası, Ankara, 1922/1923 [=1341 (hicri)]. Özgün kağıt kapağında, temiz durumda, Osmanlıca, 21 x 15 cm, 37 sayfa. Afyonkarahisar eşrâfından ulemâdan Mehmet İzzet Efendi’nin oğlu, tam isiyle İsmail Şükrü Çelikalay Efendi (1876-1950) olan yazar Afyonkarahisar'da Kurtuluş Savaşı sırasındaki meşhur koşnuşmasıyla bilinmektedir. Saltanat kaldırıldıktan sonra yaptığı açıklamada İslamiyet’te “saltanat” bulunmadığı için bu makamı kaldırdıklarını
söylese de Mustafa Kemal Paşa’nın, TBMM’nin dağılarak yeni seçimlere gidilmesi konusunda kamuoyu yoklamasında
bulunmak üzere Batı Anadolu gezisine çıktığı günün ertesi, 15 Ocak 1923’te “Hilâfet-i İslâmiye ve Büyük Millet Meclisi”
adlı bir risale yayınlatarak Meclis’te dağıtılmasını sağladı. Söz konusu risale mecliste büyük tartışmalara neden oldu.
Yirmi sekiz sayfalık hacim olarak küçük fakat içeriği açısından fırtınalar koparacak olan bu risalenin Mustafa Kemal
Paşa’nın Batı Anadolu gezisinin ertesi gününe rastlaması dikkat çekiciydi. Her ne kadar kitapçığın üzerinde yazarının
ismi gözükmüyorsa da “mukaddimesi”nin sonunda “TBMM Azasından Karahisar-ı Sahip Mebusu Hoca Şükrü” imzası yer
almaktaydı. Eser Ali Şükrü Matbaası’nda basılmıştı.
Eserin “mukaddimesinde”, 1 Kasım kararının Türkiye’de ve İslam âleminde büyük etkiler yarattığı ve Müslüman
kamuoyunda tereddütler meydana getirdiğini belirten İsmail Şükrü Efendi, bu duruma birtakım yayınların ve bazı
kişilerin açıklamalarının sebep olduğunu yazmaktaydı. Eserin bir özeti niteliğinde ki “mukaddimede”; “Halife meclisin,
meclis halifenindir” diyen İsmail Şükrü Efendi, bu konuda yalnız olmadığını ve bazı “ulemayı kiram arkadaşlarıyla
birlikte” düşündüklerini yayınladıklarını yazmaktaydı. Adını anmadığı yazar arkadaşlarının gerçekten varlığından mı,
yoksa kitapçıkta yer alan görüşlerin sorumluluğunu tek başına taşımaktan çekindiğinden mi bu risale imzasız olarak
yayınlanmıştı bilinmese de her şey bir yana, söz konusu eser sonuçta İsmail Şükrü Efendi’ye mal edildi. İsmail Şükrü
Efendi’nin risalesine karşı gerekli önlemler alındı.

Detaylar

SATILDI

Lot: 340 » Kitap

ŞERH GELENEĞİ / ERKEN DÖNEM MATBU KİTAPLAR / OSMANLICA

Ferâidü'l-fevâid fî Beyani'l-akâid. Amentü Şerhi: Kadızâde Ahmed b. Mehmed Emin, Âmire Matbaası, İstanbul 1232 (hicri) 1816(miladi)., Döneminin mıklepli ve komple deri Osmanlı cildinde, temiz durumda, 22 x 16 cm, Osmanlıca, [2], 278 sayfa. TBTK 1632. Eser bir mukaddime ile altı bölümden oluşmaktadır. İnsanın yaratılışı, dinlerin peygamberler vasıtasıyla tebliğ edilmesi, İslâm dini ve akaidinin başlıca özellikleri hakkında bilgi ihtiva eden kısa mukaddimeden sonra birinci bölümde Allah’a iman konusuna yer verilir. Burada imanın tarifi ve mahiyeti, Allah’ın varlığı ve birliği üzerinde durulur; ilâhî isim ve sıfatlar tek tek ele alınarak açıklanır. Meleklere iman konusunun işlendiği ikinci bölümde meleklerin özellikleri, görevleri, faaliyetleri ve mekânları anlatılır. Bu arada Azrâil tarafından ruhun kabzedilmesi hadisesi uzun uzun tasvir edilir. Mukaddes kitapların ve özellikle Kur’ân-ı Kerîm’in konu edildiği üçüncü bölümden sonra dördüncü bölümde peygamberler ve peygamberlere olan ihtiyaç ile vahiy ve şeriat kavramları işlenir. Ayrıca Kur’an’da adı geçen peygamberler anlatılır ve Hz. Muhammed’in son ve en üstün peygamber oluşu üzerinde önemle durulur; onun mûcizeleri ve kendine has vasıfları hakkında bilgi verilir. Beşinci bölüm ölüm sonrası hayata ayrılmıştır. Kabir hayatından başlayarak âhir zaman hadiseleri, kıyametin kopması, yeniden dirilme, haşir, sorgulama, şefaat, cennet ve cehennem gibi naslarda haber verilen ilgili bütün konular zikredilir. Kitabın en hacimli bölümünü bu kısım teşkil eder. Altıncı bölümde kazâ ve kaderin anlamı, levh-i mahfûz, saadet-şekāvet (iman-küfür) ve ecel konuları ele alınır.

Osmanlılar döneminde daha çok halka yönelik olarak kaleme alınan Ehl-i sünnet akaidinin işlendiği bu tür eserler arasında en hacimlilerinden biri olan Ferâidü’l-fevâid’de zaman zaman Râzî, Kurtubî, Kastallânî gibi çeşitli âlimlerden nakiller de yapılmaktadır. Zengin muhtevası ve oldukça sade anlatımıyla eser bugün de faydalanılabilecek niteliktedir. Ferâidü’l-fevâid İstanbul (1220, 1232, 1244, 1262) ve Bulak’ta (1262) basılmıştır.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 2
sonraki