1. Karma Müzayede: Nadir ve imzalı kitap ve Osmanlıca belgeler, fotoğraf, kartpostal, piyango müzayedemize 13 Şubat 2022 saat 19:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 19:02 itibariyle canlı müzayede başlayacaktır. Komisyon Oranı: %20 "ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.
OSMANLICA TIP
[ÖYLE BİR ESER Kİ GEREK GENÇLERE GEREK İHTİYARLARA, VE GEREK CÜHELÂ VE ULEMAYA HAYAT-I TENASÜLİYENİN Bİ'L-UMUM SAFAHÂT-İ ŞÂMİL-İ TEFERRUATI TAMAMEN İZAH EDEBİLSİN]. Sinn-i rüşde vâsıl olunanlar içün hayat-ı tenâsüliye hakkında musahabât-ı mahremâne., P. M. Ş., Aktaran: A. M., Araks Matbaası, İstanbul - Dersaadet, 1913. Sonradan yapılmış bordo renkli bez cildinde, temiz durumda, 20 x 14 cm, Osmanlıca, 2 cüz tek cilt içerisinde TAKIM: (479 sayfa), çok sayıda numaralı s/b levha. Gençlere yönelik cinsel sağlık bilgileri (sinn-i rüşde vâsıl olanlar için) veren anonim bir kitaptır. Kitabın asıl amacı şu cümlelerle açıklanmaktadır: “[…] Öyle bir eser ki gerek gençlere ve gerek ihtiyarlara, ve gerek cühelâ ve ‘ulemâya hayat-ı tenasüliyenin bi’l-‘umûm safahât-i şâmil-i teferru’âtı tamamen izâh edebilsin". Kitaptaki ana konular izdivâc (evlilik), a'zâ-i tenasüliye (üreme organları), zürriyet (soy), bekâret, hayz (adet), mücâma'a (cinsel ilişki), vb. şeklindedir. Kitap, kadın ve erkek arasındaki cinsî münasebeti Osmanlı döneminde analiz eden ilginç ve görsel açıdan zengin bir kitaptır. Özege 7120. İlk baskı. Bundan sonra kitabın 2 baskısı daha yapılmıştır.
HARF İNKILÂBI DERLEMESİ 1928 / KAPAK TASARIMI
Harf inkılâbı, 1928-1938: Tarih, tahlil, tasvir., Derleyen: M. GERMAN, C.H.P. Beşiktaş Halkevi Yayınlarından Sayı 1., İst., 1938.
Özgün resimli avangard tasarımlı kapağında, temiz durumda, 24x17 cm, 40 sayfa, çok sayıda s/b resimli.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Beşiktaş Halkevi yayınlarının ilk kitabı olarak yayınlanan bu güzel kapaklı eser, Harf Devrimi'nden kitabın yayınlandığı yıla dek geçen 10 yılda konuyla ilgili tüm gelişmeleri derleyen çok çok nadir bir çalışmadır. Kapak tasarımı erken dönem Cumhuriyet'in, Sovyetler etkisi bulunan avant-garde sanatına ve dönemin propaganda algısına uygun biçimde tasarlanmıştır.
Türk dilbilimcisi ve edebiyat tarihçisi olan İbrahim Necmi Dilmen (1887-1945)'in kitaba yazdığı önsöz, kitabı ve dönem şartlarını iyi özetler:
"Türk dilinde Arap harflerinin kullanılışı, Türklerin milli dil benliklerini sarsan, Türkçe'nin güzelliğini, sadeliğini, kolaylığını, kıvraklığını kaybettiren bir mahiyet almıştı. Eldeki yazı şekilleri Türkçe'nin kendi ihtiyaçlarına uyuyordu. Bazen bir tekyazı şekli, bir elif, Türkçe'nin a, e, o, ö, u, ü, ı, i, seslerinin her biri yerine geçiyor, bazen de bir tek ses, bir "Z" sesi Arapça'nın zel, ze, dat, zı, gibi dört başka yazı şekliyle ifade ediliyordu. Vokal eksikliği bir kelimenin bir çok türlü okunmasına yol açıyordu. Böylece okuma öğrenmek, yalnız sesleri gösteren şekilleri beklemekle elde edilemiyor, her bir kelimenin ayrı ayrı şeklini ve okunuşunu öğrenmek zorluğunu doğuruyordu.
İşte, 9 Ağustos 1928'de büyük Türk önderi, bütün bu zorlukları bir tek hamle ile silkip attı; bütün o zincirleri parçaladı.
O gün başlayan büyük dil inkılâbı, on yıldan beri dev adımlarıyla ilerlemekte, Türk diline layık olduğu yüksek yeri verecek eserler yaratmaktadır."
Sonrasında bu inkılâp olmasaydı Güneş-Dil Teorisi'nin bulunamayacağını belirten Dilmen, ardından çocuk ve gençlerin eğitim öğretim alanında işlerinin ne denli kolaylaştığından söz eder.
cumhuriyetturkiyesi erkendonemcumhuriyet harfdevrimi harfinkilabi avangard avantgardekapaklar propaganda
ENVER PAŞA'NIN TÜRKİSTAN MACERASI
Şehit Enver Paşa Türkistan'da. İstanbuldan ayrılışından Türkistanda son nefesini verinceye kadar, KANDEMİR, Barıman Yayınevi, Aydınlık Basımevi, İstanbul, 1945. İLK BASKI. Özgün karton kapağında, sayfalarında dağılma emareleri mevcut, harici temiz durumda, 20 x 14 cm, 214 sayfa. -- Enver Paşa İttihat ve Terakki Türkistan Rus emperyalizmi
BİYOGRAFİ
Yakın tarihin üç büyük adamı: Cemâl, Talât, Enver paşalar, ZİYA ŞAKİR, Muallim Fuat Gücüyener Anadolu Türk Kitap Deposu, İstanbul, 1944. Özgün kağıt kapağında, cilt kapağı yorgun, sayfalar dağılmış durumda, noksan ya da yırtık sayfa yoktur, 21 x 15 cm, 194 sayfa.
DENİZCİLİK TARİHİ
Milli hikayeler. Tarihe şan veren kahraman. Türk denizcileri, HAKKI ERCAN, Akın Kitabevi, İst., 1965. Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 21 x 15 cm, 55 sayfa.
CENGİZ HAN BİYOGRAFYASI
Makers of history: History of Genghis Khan, JACOB ABBOTT, Harper & Brothers Publishers, New York, 1903. Yayıncısının özgün cildinde, yazının olmadığı ilk ve son sayfalarında karalamalar mevcut, harici temiz durumda, 18 x 13 cm, 335 sayfa.
KÖY ENSTİTÜLERİ / TÜRK AYDINLANMASI
Neden köy enstitüleri değil?..., Haz. Yücel Hacaloğlu, Toprak Dergisi Yayınları, Toprak Dergisi Yayınları, İstanbul, 1962. Özgün karton kapağında, künye sayfasına önceki sahibinin adı yazılı harici, temiz durumda, 17 x 12 cm, 128 sayfa.
NADİR BİR ATATÜRK BİYOGRAFİSİ
Mustapha Kemal ou L'orient en marche, PAUL GENTIZON, Edition Bossard, Paris, 1929. Özgün karton kapağında, ön cilt kapağı iç taraftan ayrılmış fakat sayfalar dağılmamış durumda, harici temizdir, Fransızca, 23 x 15 cm, 350 sayfa.
NADİR BİR ATATÜRK BİYOGRAFİSİ
Mustapha-Kemal ou la renovation de la Turquie, JEAN MELIA, Bibliotheque-Charpentier, Paris, 1929. Özgün karton kapağında, sonradan jelatinle kaplatılmış vaziyette, harici temiz durumda, 19 x 14 cm, 238 sayfa, Fransızca.
ASKERİ TARİH / KURUM TARİHİ
Şanlı harbiyenin tarihi , MUHARREM GİRAY, Hilmi Kitabevi, İstanbul, 1961. Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20 x 14 cm, s/b resimli, 45 sayfa.
TÜRKÇE KURAN-I KERİM
Kur'an, Çev: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU, (1886-1978), Yıldız Matbaacılık ve Gazetecilik, Ankara, 1957. Sonradan yapılmış güzel cildinde, çok temiz, 21 x 15 cm, 534 sayfa. Döneminde arı Türkçe ile tefsir edilmiş, ses getirmiş bir Kur'an çevirisidir.
Kutsal kitap Kuran-ı Kerim İslam Ayet Tefsir.
YÜZME ÖĞRETEN PROPAGANDA!
Yüzme öğreniniz! Aydabir'in parasız ilavesidir. VICTOR E. LAWSON, Şaka Matbaası, İstanbul, 1953. Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 21 x 14 cm, 31 sayfa.
KÖPRÜLÜLER DEVRİ
Osmanlı devletinde köprülüler: Mehmet Paşa, Fazıl Ahmet Paşa, Kara Mustafa Paşa, Fazıl Mustafa Paşa, Hüseyin Paşa, Numan ve Abdullah Paşalar. ÖMER KÖPRÜLÜ, Aydınlık Basımevi, İstanbul, 1943. Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20 x 14 cm, 56 sayfa. İsmini eşrâf olarak soylu bu aileden alan ve aynı zamanda bir devri ifade eden kavram dahilinde ailenin ileri gelen şahıslarının biyografileri. Köprülüler Devri veya Köprülüler Dönemi; Osmanlı İmparatorluğu'nda 15 Eylül 1656 ile 15 Aralık 1683 tarihlerini kapsayan ve Köprülü ailesinden sadrazamların görev yaptığı ve imparatorluğun toparlanması ve istikrarı için bir fırsat yaşanan tarihi döneme verilen isimdir. Köprülüler devri, Osmanlı devleti için içeride istikrarın sağlanması, dışarıda ise prestij ve gücün göreli olarak artması dönemidir. Köprülüler dönemi; Kanunî dönemini hatırlatan istikrarlı bir toparlanma dönemi olmuştur.
ANTİ-SEMİTİZM
İslamı saran tehlüke ve sionizm - İslamı saran tehlike ve siyonizm. CEVAT RİFAT ATİLHAN, Cemal Azmi Matbaası, İstanbul. Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 18 x 13 cm, 176 sayfa.
AVANT-GARDE KAPAKLI BİR İLK BASKI
Kafatası. Facia: 3 kısım 15 bap. (Muhsin'e). [Muhsin Ertuğrul'a armağan edilmiş]., NAZIM HİKMET [RAN], (1902-1963), Semih Lütfü Sühulet Kütüpanesi [sic Kütüphanesi], İstanbul, 1932. İLK BASKI. Kapak: Ali Suavi [Sonar]. 1932 yılında yayınlanan “Kafatası” aynı yıl Darülbedayi’de sahnelenmiştir.doktor Dalbanezo rolü Ertuğrul Muhsin tarafından oynanmış ayrıca oyunda İ. Galip (Arcan), Talat (Artemel), Hüseyin Kemal (Gürmen), Behzat (Budak), Hazım (Körmükçü), Neyyire Neyir, Zehra, Bedia (Muvahhit), Şaziye (Moral) g,b, Darülbedayi topluluğunun belli başlı oyuncuları rol almışlardır. (Şener,2002)
Kafatası oyununun yazılması ise oldukça ilginçtir. 1932 yılında, bir yanda arkadaşları tutuklanıp işkence gördükleri için öfkeli, öte yanda babasının ölümü nedeniyle kederli, “alabildiğine hasta ve meteliksiz” olan Nâzım’ı, yeni Türk Tiyatrosu’nun öncü ismi Muhsin Ertuğrul İstanbul’da evinde ziyarete gelir. “Hazır piyesin var mı? Eğer varsa, bir haftaya kadar verebilir misin?” diye sorar. Nâzım hazırda bir oyunu olmamasına karşın, özellikle paraya ihtiyacı olduğundan “Var” yanıtını verecek ve sonuçta bir oyun yazması gerekecektir. İşte bu süreçte, önceden yazdığı “ Her Şey Mal” ın konusunu anımsar ve “Kafatası” bu sayede şekillenir. (Makal, 2003)
Kafatası Nâzım Hikmet’in Rusya’da geçirdiği dört yıldan sonra ülkeye dönüşte yazdığı ilk oyunudur ve yazarın orada olgunlaşan dünya görüşünü olduğu kadar, seyrettiği oyunlardan edindiği tiyatro birikimini ve sanat anlayışını da yansıtır. (Şener, 2002). (Kaynak: Nazım Hikmet'in oyun yazarlığı: Kafatası, Abdullah Özdemir, Telgrafhane). -- Türk edebiyatı Tiyatro Nazım Hikmet İlk baskı Koleksiyon
16. YÜZYIL İSTANBUL TARİHİ
Kanuni devrinde İstanbul. Dört asır yayınlanmadan köşede kalmış çok önemli bir eser. Çev: Fuat Carım, Yeni Savaş Matbaası, İstanbul, 1964. Özgün karton kapağında, cildi yorgun, sayfaları dağılma emareleri göstermektedir, harici temiz durumda, 19 x 14 cm, 190 sayfa.
18. YÜZYIL BASKISI / GÜZEL CİLTLİ BİR KİTAP
Bibliotheque Amusante. Roman comique. Nouvelle edition. Quatrieme partie. M. SCARRON, Londres, 1780. Özgün cildinde, çok temiz durumda, 12 x 8 cm, 230 sayfa.
NADİRATTAN OSMANLICA İZCİLER OCAĞI NİZAMNÂMESİ
İstanbul Vilâyeti Türk İzciler Ocağı Nizamnâme-i Esasîsi. N. A., İkdam Matbaası, İstanbul, 1923. Özgün karton kapağında, ön cilt kapağına kaşe vurulmuş, harici temiz durumda, 17 x 12 cm, 16 sayfa. İstanbul Türk İzciler Ocağı’nın ilk nizamnamesi Haziran 1923 tarihinde yayımlanmıştır. Toplam otuz maddeden oluşan nizamnamede, Başbuğ Mustafa Kemal Paşa, ocağın hamisi Maarif Vekili İsmail Safa Bey, Başbuğ Vekili ise İstanbul Valisi Haydar Bey olarak belirtilmiştir. Aynı tarihlerde Ankara’da toplanan ve asker- sivil üyelerden oluşan Heyet-i İlmiye, beden eğitimi ve izcilik ile ilgili yeni kararlar almıştır. Toplam yirmi iki maddeden oluşan “Maarif İzci ve Keşşaf Teşkilatı” ile birlikte izcilik faaliyetleri Maarif Nezareti’ne bırakılmıştır. 12-14 yaşları arasındaki çocuklardan “izci”, 15-18 yaşları arasındaki gençlerden ise “keşşaf ” teşkilatı yapılması kararlaştırılmıştır. İzcilerden farklı olarak Keşşaf ’lara askere hazırlık eğitiminin verilmesi öngörülmüştür. Ankara Hükümeti’nin ülke genelinde beden eğitimi ve izciliğe çekidüzen vermeye çalıştığı bugünlerde İstanbul izcileri arasında bölünmenin ve anlaşmazlıkların yaşandığını gösteren bir şikâyet mektubu Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayımlanmıştır. Mektubun içeriğinde, Mustafa Kemal Paşa tarafından İstanbul Türk İzciler Ocağı'na gönderilen bin beş yüz liranın Beykoz’da yapılacak bir kampta oymak beylerinin iaşesine harcanmasına tepki gösterilmiştir. Bahsi edilen paranın Anadolu’ya yapılacak tetkik seyahatleri için harcanması gerektiğini savunan Şişli, Galatasaray, Kadıköy ve Bakırköy şehir oymakları, Büyük Orta’dan ayrılarak “İstanbul Şehir Keşşafları Heyet-i Müttehidesi” adı altında toplanmıştır. (Kaynak: İşgal İstanbul’unda İzcilik Teşkilatı, Erol Akcan).
İMZALI
KEMAL TAHİR'E İTHAFLI İMZALI Fuzuli: Böyük Azerbaican şairi, HAMİD N. ARASLI, Bakü, 1958. Özgün şömizli cildinde, çok güzel bir cilt içerisinde, 21 x 14 cm, Azerbaycan Türkçesi (Kiril harfli), 310, [2] sayfa. Yazarından ünlü Türk yazar Kemal Tahir'e ithaflı imzalıdır.
Kağıt matbaa ve gazete No. 92 15 kuruş. Sahibi ve neşriyatı fiil eden: Tahsin Demiray, Türkiye Basımevi, 1950, İstanbul. Özgün resimli karton kapağında, formaları açılmamış, 20 x 13 cm, 34 sayfa,s/b resimli.
TÜRK EDEBİYATI - ÜNLÜLER
Faruk Nafiz'in kendi el yazısıyla yazdığı, imzalı, yazma orijinal Osmanlıca şiir: "Bir maceradan" adlı şiiri, 25 Haziran 1926 tarihli. Haliyle... FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL, (1898-1973)., El Yazması, 1926.
Tamamı Osmanlıca orijinal el yazısı şiir, 19,5 x 13,5 cm. 16 satır. 2 sayfa. Bir yüzü siyah, arka yüzü ise kırmızı mürekkeple Faruk Nafiz tarafından yazılmıştır. Arkalı önlü olarak "Faruk Nafiz" imzalı. Belgede yüksek derecede kurt yeniği mevcuttur, genel olarak yazıyı etkilememiştir. Tamamı el yazması. "Bir maceradan" başlıklı şiir, 25 Haziran 1926 tarihli.
"Bağladık sandalı gezdiğimiz kumsalda - Sisli bir gölgeyle sahilden uzaklaştık". (Altında "Faruk Nafiz" imzası var). Sayfanın arka kısmında şiir devam etmekte: "Erguvan ile füsun ile deniz parlaktı. Aşkımız dalgalanırken suya sessiz baktı: Başı dönmüş gibi dalgın bu uzun zemzemeden, Anlıyordum.. beni sevmişti o.. sevdim.. demeden". Sayfanın bu arka kısmı da yine şair tarafından ("Faruk Nafiz") imzalı. Diğer yarısı başka bir imzalı not. Not, silik yerleri dolayısıyla anlamlı şekilde okunamadı.
Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973) "Hecenin Beş Şairi"'nden biridir. En ünlü eseri, "Han Duvarları" adlı şiiridir. Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Onuncu Yıl Marşı’nın sözlerini yazmıştır. TBMM’de VIII., IX., X. ve XI. Dönem İstanbul Milletvekili olarak görev yapmıştır. (Kaynak: Vikipedi).
-- Türk / Osmanlı edebiyatı Faruk Nafiz Çamlıbel Beş Hececiler Şiir Şair El yazısı El yazma İmzalı Koleksiyon
TÜRK OCAĞI - ESKİ TÜRKÇE SÖZLÜK ÇALIŞMALARI - DİLBİLİM
"Türk Odjaghgi: Comite pour la culture nationale" damgalı el yazması, sözcük ve etimoloji çalışması. Lehçe-i Osmani'ye göre "çakmak" kelimesi incelenmekte. Açok hali: 28,5x23 cm.
ZELZELE-İ RUH: İNCE BİR ZEVKE HİTAP EDEN OSMANLI ŞİİR MECMUASI
Zelzele-i Ruh: Manzûme ve şiir defteri. EL YAZMASI ŞİİR DERLEMESİ. Yazarı belli değil. Yusuf Ziya [Ortaç] (1895-1967), Cenab Şahabeddin (1870-1934) gibi son dönem Osmanlı şiirinin usta isimlerinden şiir derlemeleri mevcuttur. Elle yapılmış ve çizilip defterin ilk sayfasına yapıştırılmış Türk kadını çizimli fihrist serlevhası. Defter 3 forma içerir. Sayısı 70'i bulan şiir mevcuttur. Tamamı el yazması Osmanlıca. Defterin cildi tamire muhtaç, içinde hafif lekelenme mevcut, bir sayfanın alt köşesinde metni etkilemeyen bir yırtık mevcut, haricen temiz bir yazma nüsha.
OSMANLICA SÜRELİ YAYINLAR / HASAN REFİK PAŞA (1834-1901) KAPAKLI
Malumat Gazetesi 12 Ağustos 1898, Genel yönetmen Mehmed Tahir Bey, Ön kapakta Hasan Refik Paşa'nın bir portresi yer almaktadır. Normal gazete boyutunda, 4 sayfa.
OSMANLICA SÜRELİ YAYINLAR / MUSTAFA PAŞA CAMİİ KAPAKLI
Malumat Gazetesi 25 Teşrin Sani 1897, Genel yönetmen: Mehmed Tahir Bey, ön kapakta Dişri Mustafa Paşa Camii fotoğrafı yer almaktadır. Normal gazete boyutunda, 4 sayfa.
OSMANLICA SÜRELİ YAYINLAR / HÜSEYİN PAŞA KAPAKLI
Malumat Gazetesi 11 Temmuz 1312 tarihli, ön kapağında "Devletlü Hüseyin Paşa Hazretleri"nin portresi yer almaktadır. 4 sayfa, yarım gazete boyutunda
NADİR OSMANLICA SÜRELİ YAYINLAR
Mütalaa Gazetesi 5 Mart 1327, Sahib-i imtiyaz Mümtaz Fehmi, iç kapakta Mekteb-i hukuk muallimin-i muhteremesinden Kostaki Vayani bey efendi hazretlerinin resmi bulunmaktadır. 16 sayfa, yarım gazete boy
HÜRRİYET KAHRAMANI [AHMED] NİYAZİ BEY (1873-1913)
Resimli Kitab dergisi numara 7 Nisan 1325 sayısı, ön kapkata Kahraman-ı hürriyet Niyazi Bey'in fotoğrafı yer almaktadır, 24 x 18 cm, 112 sayfa,
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KAPAKLI
Servet-i Fünun numara 104-1627 otuzbeşinci sene. Sahib-i İmtiyaz: Ahmed İhsan. 20 Teşrinevvel 1927. Ön kapağında Mustafa Kemal'in fotoğrafı ve altında "Reis-i cumhuriyemiz gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri" ibaresi yer almaktadır. 34 x 25 cm, 16 sayfa. Bir yaprağının üst kısmından, sayfanın dörtte biri büyüklüğünde bir parça kesilmiş vaziyettedir.
OSMANLICA SÜRELİ YAYINLAR
Türk hayatı: Millî, resimli, ucuz mecmua; fıkralar, hikayeler, romanlar, malumat hazinesi, No.: 16. 15 Teşrinevvel 1341. 27 x 19 cm, 32 sayfa
TÜRK SİNEMASI
Türk sineması: Her hafta neşrolunur sinema mecmuası. Fiatı 10 kuruş. Müdür: Nizamettin Hafi. 5 Mart 1931. Sene 6, N: 93., Emel Matbaası, Galata, 1931. Dergi, Artistic-Sine dergisinin el değiştirmiş halidir. Artistik-Sine (Artistic-Cine) - (Adı bir yıl sonra Türk Sineması olmuştur) Kapağında "Haftalık Şark ve Balkan Sinema Mecmuası" yazan ve diğerleri gibi Osmanlıca-Fransızca basılan dergi renkli kapakla çıkıyordu. 4 Kasım 1926'da çıkan derginin sahibi Piyer Sarıyan, sorumlu müdürü Leon Antonyan, başyazarı ise Antonine Paul'dü. Tercüme edenin Ragıb Rıfkı, idare memurunun ise Anthony P. Stoll olduğu künyesinde belirtilmiştir. İlk sayısı 2000-2500 arasında satmış, böylelikle çağdaşı dergiler arasında en yüksek tiraja sahip sinema dergisi olma unvanını almıştır. Ayrıca yine bir ilke imza atarak yurt dışı aboneliğine geçmiştir. Türk Sineması (Cine-Turc) - "Artistik-Sine"nin el değiştirilmiş halidir. Bunun da kapağında "Haftalık Şark ve Balkan Sinema Mecmuası" yazmaktaydı. Osmanlıca-Fransızca basılan renkli kapaklı derginin çıkış tarihi 8 Eylül 1927'dir. Önceki derginin çevirmeni Ragıb Rıfkı, yine çevirmenliğini yaptığı bu derginin sahibi ve sorumlu müdürü olmuştur. Yine idare müdürü Anthony P. Stoll, Başyazarı da Antonine Paul'dir. Nüshası 5 kuruşa satılan bu dergi Türkiye'deki sinema dergileri arasında tüm zamanların en uzun süreli yayımlanan sinema dergisi olmuştur. Dergi dokuz yıl gibi uzun bir sürede 219 sayıya ulaşarak kırılması zor bir rekora imza atmıştır. Çok nadir. -- Türk sineması Süreli yayın.
HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964) ÇEVİRİSİ / İLK BASKI HAYVAN ÇİFTLİĞİ
Hayvan çiftliği (Animal farm) İLK BASKI. George Orwell, Çeviren: Halide Edib Adıvar, Mf.V., İstanbul, 1954. Özgün karton kapağında, ilk sayfada yırtık, en arka sayfanın ucunda kıvrıklık ve Cemal Başat damgası mevcuttur harici temiz durumda, 18 x 12 cm, 112 sayfa.
KIYAFET
Çocuk elbiseleri sergisi. Topkapı Müzesi Yayınları, İstanbul, 1961. Özgün karton kapağında, temiz durumda, 20 x 14 cm, 56 sayfa, s/b eski çocuk kıyafet (kaftan, entari) fotoğrafları içerir.
TÜRK ŞİİRİNİN EFSANE SÜRELİ YAYINI: CEMAL SÜREYA'NIN BAŞYAPITI / NADİR İLK SAYI
Papirüs İLK SAYI. Sayı 1 1966. Tomris Uyar, Cemal Süreya, Nurullah Ataç, Edip Cansever, Pablo Neruda ve diğer Türk ve yabancı şair ve yazarların şiir ve yazıları bulunan sayı, Ahmet Sarı Matbaası. Özgün karton kapağında, 24 x 16 cm, 56 sayfa, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve ailesinin s/b fotoğrafları mevcuttur.
Papirüs dergisi, Cemal Süreya'nın 1966 Haziran ayından 1970 Mayıs ayına kadar çıkardığı içerisinde dönemin en önemli yazar ve şairlerinin yer aldığı günümüzde bir efsane halini almış edebiyat dergisidir. Dergi belli aralıklarla üç dönemde çıkarılmıştır. İlk sayısı Ağustos 1960'ta yayımlanırken mali sorunlar olmak üzere çeşitli aksamalar nedeniyle sekiz ay ara verdikten sonra 1961'de üç sayı daha çıkarabildi. Bu ilk dönemde dört sayfalık tabloid bir dergi olan Papirüs, fazla etkili olamamıştır. İkinci dönenimi Haziran 1966-Haziran 1970 tarihleri arasında yaşamıştır ve bu dönemde toplam 47 sayı çıkmıştır. İlk dönemin aksine dergi bu döneminde o yılların en önemli edebiyat dergilerinden biri olmuştur. Süreya, dergi için Paris'ten getirdiği arabayı satmıştır. Maddi zorluklar ve 12 Mart'tan ötürü yayın hayatı son bulmuştur. 1980'de dergi, üç aylık olarak yeniden basılmıştır.
Süreya, dergiye "Papirüs" adını vermesinin sebebini arkadaşlarından biri olan ve Dinar'da bulunan Nedret Gürcan'a yazdığı 22 Aralık 1959 tarihli mektubunda "eski Mısırlıların ilk yazılarını Nil kıyılarında yetişen papirüs adlı otların yapraklarına yazmaları"ndan ötürü olduğunu belirtmiştir.
Bu nadir ilk sayıda Cemal Süreya'nın da erken dönem şiirleri mevcuttur.
FİLATELİ
Bir öğrenci pul koleksiyonunu nasıl yaptı? Ankara Fitalist Kulübü Yayını, Ankara, 1966. Özgün karton kapağında, arka kapak resimlidir, sayfalarda küçük yırtıklar mevcuttur, kapaktaki yırtıklar şeffaf kağıt bandıyla giderilmiştir, harici temiz durumda, 29 x22 cm, 4 + 4 sayfa, s/b resimli ( zarf ve pul örneği).
TÜRKİYE TİYATROSU
Vasfi Rıza Zobu (1902-1992) özel sayısı ve nadir afişle beraber. 3 Temmuz 1948 Yıl 19 sayı 216, Sahibi: Şehir Tiyatrosu, Çevirme Evi: Tepebaşı Tiyatrosu, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1948. Özgün karton kapağında, kapağın ve ilk iki sayfanın alt kısmında kopma mevcuttur, harici temiz durumda, 28 x 20 cm, 31 sayfa, s/b birçok fotoğraf mevcuttur. Afiş ünlü karikatürist Ramiz'in Vasfi Rıza Zobuyu'da çizdiği Türk tiyarosunun gözbebeği başlıklı taş baskı poster. Kenarlarında yırtıklar mevcuttur harici temiz durumda.
OSMANLI MUHARRİR VE EDİPLERİ TEK KAREDE
Servet-i Fünun 2 Nisan 1341, Ahmet İhsan Matbaası. Yunus Nadi, Sahib Bey, Kılıç ali Bey, İhsan Bey, Ruşen Eşref, Hamdullah Suphi, Ağaoğlu Ahmet ve Ziya Gökalp kapaklı. (Hepsi tek karede cemiyet fotoğrafı). Derginin eski reklamları mevcut, içinde TBMM reisi Kazım Paşa'nın ve eski Ankara'nın çok sayıda resmi mevcut.
OSMANLI BİNBİR GECE
Binbir gece masalları 41. Kitab, Resimli Ay Matbaası, İstanbul, 1928. Özgün resimli karton kapağında, 17 x 12 cm, Osmanlıca, 1346-1404 sayfa aralığını içerir, arka kapakta küçük bir yırtık mevcut.
OSMANLI BİNBİR GECE
Binbir gece masalları 39. Kitab, Resimli Ay Matbaası, İstanbul, 1928. Özgün resimli karton kapağında, 17 x 12 cm, Osmanlıca, 1219-1280 sayfa aralığını içerir, içi resimlidir.
CUMHURİYET 15 YAŞINDA
Türk tiyatrosu dergisi sayı 95. 10 Kuruş. Reklam - Ekonomi Matbaası, İstanbul, 1938. Kapak: Cumhuriyet 15 yaşında. Haliyle, sayfa kenarlarında yırtıklar ve kapakta kırık mevcut.
EFSANEVÎ OKYANUS SÖZLÜĞÜ - NEFİS CİLTLERİNDE
Tercüme-i Kamûsü'l-muhit. Okyanus [3 cilt TAKIM], MUHAMMED B. YAKUP FİRUZABADİ Firuzabadî, Ahmed Asım Ayıntabî, 1852-1856, İstanbul, Özgün bez cildinde, mıklepli, gofreli, şemseli olan komple deri cildinde, folyo boy: 34 x 22 cm, 3 CİLT TAKIM: (943, 939, 972 sayfa). Fîrûzâbâdî, altmış cilt tutacağını tahmin ettiği el-Lâmiʿu’l-muʿlemü’l-ʿucâb el-câmiʿ beyne’l-Muḥkem ve’l-ʿUbâb adıyla bir sözlük yazmaya başlamış ve yaklaşık beş cildini kaleme almıştı. Daha sonra bunun pek kullanışlı olmayacağını dikkate alarak düşüncesinden vazgeçmiş ve iki ciltlik muhtasar bir sözlük hazırlamıştır. Kāmûs (okyanus) kelimesi eserin şöhret bulmasından sonra “sözlük” anlamında da kullanılır olmuştur. Fîrûzâbâdî eserine bu adı vermekle Arap dilinin bütün kelimelerini kapsadığını iddia etmişse de Cevherî’nin eṣ-Ṣıḥâḥ’ında yer alan 40.000 kelimeye 20.000 daha ekleyerek kelime sayısını 60.000’e çıkarmakla birlikte daha önce yazılan 80.000 kelimelik Lisânü’l-ʿArab’ın gerisinde kalmıştır. Fîrûzâbâdî eserin önsözünde Cevherî’nin Arapça kelimelerin en azından yarısını ihmal ettiğini, bunları kendisinin tamamladığını söyler. 813 (1410) yılında tamamlanan el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ’te kelimeler Cevherî ekolüne göre dizilmiştir. Şairlere kafiye, nâsirlere seci bulma kolaylığı sağlayan bu sistemde son harfi aynı olan kelimeler bir araya toplanır. Kelime köklerinin esas alındığı dizimde kökün son harfi “bab”, ilk harfi ise “fasıl” adıyla ve alfabetik sıraya göre dizilir. Sözlük Türkçe’ye iki defa tercüme edilmiştir. Bunlardan ilki olan Merkezzâde Ahmed Efendi’nin Bâbûs fî tercemeti’l-Kāmûs’u (el-Bâbûsü’l-vasît fî tercemeti’l-Kāmûsi’l-muhît) henüz basılmamıştır. Mütercim Ahmed Âsım Efendi’nin Kāmus Tercümesi diye de bilinen el-Okyânûsü’l-basît fî tercemeti’l-Kāmûsi’l-muhît adını taşıyan eseri hem tercüme, ikmal, tashih ve tenkit, hem de eṣ-Ṣıḥâḥ’ı müdafaa özellikleri taşımaktadır. Bu eserin başlıca özellikleri şunlardır: el-Ḳāmûs’ta yetersiz olan hareke zaptı tamamlanmıştır. Açıklama ve delillendirme amacıyla âyet, hadis, şiir vb.den şevâhid ve misaller eklendiği gibi el-Muḥkem, el-ʿUbâb ve et-Tâc gibi kaynaklardan yeni kelime ve anlamlar eklenmiştir. Kelimelere Türkçe karşılık bulmakta büyük titizlik gösteren Âsım Efendi, bu hususta sadece yazı diliyle yetinmeyip halk ağzından da yararlanmıştır. Bu yönleriyle müstakil bir telif sayılabilecek olan Kāmus Tercümesi, ilk defa II. Mahmud’un iradesiyle mütercimin büyük oğlu Hamid’in nezâretinde basılmıştır (I-III, İstanbul 1230-1233). Eserin daha sonra yine İstanbul’da (I-III, 1268-1272; I-IV, 1304-1305) ve Mısır’da (I-III, 1250) basımları gerçekleştirilmiştir. Ahmed Lutfi Efendi, Kāmus Tercümesi’ndeki kelimeleri alfabe sırasına göre düzenleyerek 53.000 kelimelik Lugat-ı Kāmûs’u hazırlamıştır. Aslı Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi’nde bulunan eserin elif ve bâ harflerini ihtiva eden ilk iki cüzü basılmıştır (1282, 1286). el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ Farsça’ya da birkaç defa çevrilmiştir. Yahyâ b. Muhammed Şefî-i Kazvînî’nin Tercümânü’l-luġa’sı bunlar arasında yer alır (el-Ḳāmûs kenarında, Tahran 1277, ayrıca Tahran 1303-1308).
NADİR BİNBİR GECE MASALLARI / BEYRUT BASKISI
Alf laylah wa-laylah. Qad hadhdhaba-hu wa-saḥḥaha-hu al-ābāi al-yasū'īyyin. [Cilt 2], ANTOINE GALLAND, Maṭba at al-Kāthūlīyah, 1889, Beyrut. Özgün cildinde, temiz durumda, 22 x 14 cm, 408 sayfa, Arapça. "Alf laylah wa-laylah. Qad hadhdhaba-hu wa-saḥḥaha-hu al-ābāi al-yasū'īyyin. [Cilt 2]", ANTOINE SALHANI, Maṭba at al-Kāthūlīyah, Beytut, 1889. Tamamı beş cillten oluşan eserin 2. cildidir. Binbir Gece Masalları Külliyatı'ndan nadir Lübnan / Beyrut baskısı.
NADİR BİNBİR GECE MASALLARI / BEYRUT BASKISI
Alf laylah wa-laylah. Qad hadhdhaba-hu wa-saḥḥaha-hu al-ābāi al-yasū'īyyin. [Cilt 3], ANTOINE GALLAND, Maṭba at al-Kāthūlīyah, 1889, Beyrut. Özgün cildinde, temiz durumda, 22 x 14 cm, 455 sayfa, Arapça. "Alf laylah wa-laylah. Qad hadhdhaba-hu wa-saḥḥaha-hu al-ābāi al-yasū'īyyin. [Cilt 3]", ANTOINE SALHANI, Maṭba at al-Kāthūlīyah, Beytut, 1889. Tamamı beş cillten oluşan eserin 3. cildidir. Binbir Gece Masalları Külliyatı'ndan nadir Lübnan / Beyrut baskısı.
KERKÜK BASKI - CEVAT RIFAT ATİLHAN
Esrar-al masuniyah, SULEYMAN MUHAMMED AMİN QABİLİ, Cevat Rifat Atilhan, Nuur al-Din Waiẓ; Sulaymaan, 1956, Kerkük. Özgün karton kapakta, temiz durumda, 20 x 14 cm, 63 sayfa, Arapç. "Esrar-al masuniyah", SULEYMAN MUHAMMED AMİN QABİLİ, NUR AL-DİN WAİZ; Çev: Cevat Rifat Atilhan, Kerkük, 1956
İMZALI - TIP TARİHİ - MUCİT TÜRK DOKTORLARI - AŞI TARİHİ
[TİFÜS (TİFO) AŞISININ MUCİDİ TÜRK DOKTORDAN İMZALI OSMANLICA EL YAZMASI KÜR VE REÇETE] Eski yazı / Latin harfli imzalı reçete ve arkasında ayrıntılı tedavi süreci. DR. REŞAT [REŞAD] RIZA [KOR], (19.-20. yüzyıllar). Önü Latin harfli, arkası Osmanlıca reçete ve tedavi sürecini anlatan el yazması belge. 24 x 10 cm. 5 Ağustos 1931 reçetesinin ön yüzünde Latin harfli ilaç listesi mevcut. Toplamda 6 ilaç ve kullanım için gramajlar yazılı. "Dr. Rechad" imzalı. Arka yüzünde ayrıntılı kürler Osmanlı Türkçesi'nde yazılmış: "Daha 3 gün katran kullanınız, sonra kesiniz. Bugünden itibaren öksürük damlasına [günde] 3 def'a 12 veya 15er damla alırsınız, sabah erken, akşam üzri beşte ve gece yatarken. Günde dörder def'a bir küçük kahve kaşığı karbonat, yarım bardak suda eritip alırsınız. 8 gün devam (Ne zaman fırsat bulursanız alırsınız). Şetkulyah + Babladon + Deşyatik (!), bu şekil damladan 10 gün, günde 25'er damla üçer def'a alınız. Her def'a öksürük damlası alınız. Haftada bir, sabahleyin erken [.] dolu bir büyük bardak zepak(!) suda akşamleyin eritip sabahleyin kalkınca (aç karnına) [.] içiniz. Ve o gün bir perhiz yapınız. Akşam biraz ekmek ve [.] bir çorba... --- Beyoğlu'ndaki yazıhanesi antetli kağıt, adresi: "Şişli Bomonti İstasyonu, İzzet Paşa Sokağı No: 38. Cuma ve salıdan mada her gün 2'den 6'ya kadar". Eczahane damgalı (Mehmet Kâzım Eczahanesi). --- 1. Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı ordusunun cephedeki salgınlara karşı aldığı en önemli önlemlerden biri tifüs aşısı bulmasıydı. Dr. Reşat Rıza (Kor), savaş öncesinde aşı çalışmalarına başlamıştı. Dr. Tevfik (Sağlam), 3. Ordu'da Reşat Rıza Bey'in önerdiği şekilde aşılamaya başladı. Dünyadaki ilk tifüs aşısı 28 Mart 1915'te hazırlandı. Beşi doktor olmak üzere dokuz subaya yapılan aşıdan ikisi ağır olmak üzere 5 kişi tifüse yakalandı, ancak ölüm olmadı. Yine Dr. Alaeddin Bey Erzurum'da 263 kişiye aşı uyguladı ve bunlardan yalnızca üçü hastalandı. Aşı yapılanların 234'ü Müslüman, 26'sı Ermeni, 3'ü Rum'du. Aşı daha sonra Bayburt, Sivas gibi birçok yerde uygulandı. Dr. Abdülkadir Noyan, Bağdat'ta 6. Ordu'daki görevi sırasında Reşat Rıza Bey'in yöntemini kullanarak bu cephede aşılamaya başladı. Tifüs aşısıyla birçok sağlık çalışanı, subay ve askerimizin hayatını kurtardı. Goltz Paşa, bu aşıyı olmayı reddettiğinden hayatını kaybetmiştir. Abdülkadir Noyan'ın hatıratında geçtiğine göre: "İstanbul'da iken Gülhane Profesörlerinden Biyolog Reşat Rıza Bey Gülhane'de tifüslülerden en yüksek hararet devrinde kan alınarak steril bir balon yahut şişe içinde cam tespih taneleri ile defibrine edildikten sonra derecede, hamamı-maride bir saat müddetle sterilize edilirse tifüse karşı aşı gibi kullanılır demişti. Bu bilgiyle Bağdat'ta aşı yapmak zamanının geldiğine kani oldum...".
TÜRKİYE MİZAHI
Dünyada Tıp Mizah Mecmuası, Kasım 1958 Yayıncısı-Karikatürler: Dr. İhsan Ünlüer 35x25cm. Dr. İhsan Ünlüer adına sokak ismi İst. Kadıköy'de
OSMANLI MİZAHI
Osmanlıca mizah mecmuası Cem Karton kapaklı arka kapak İhap Hulusi reklamlı 28x20cm.
İhap Hulusi Görey (28 Kasım 1898, Kahire - 27 Mart 1986, İstanbul), Türk grafik tasarımcısı, illüstratör.
Görey, Türk grafik sanatının kurucusu ve reklamcılığın ilk büyük isimlerindendir. En çok bilinen işleri Türk markaları için yaptığı tasarımlardır. Birçok devlet kurumununun kurumsal kimliğini oluşturmuş ve bunları yaparken aslında yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'nin görsel kimliğinin oluşturulmasında katkı sağlamıştır.