• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

SAHAF'TAN KİTAPLAR

ÖNEMLİ DUYURU:

147 adet değerli sahafiye ve nadir kitabın bir arada olduğu müzayedemizdeki ürünlere 03.05.2023 ÇARŞAMBA günü saat 20:00'a kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı tarihte 20:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır.

!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir.

  • Kategori: Kitap
Lot: 110 » Kitap

CUMHURİYET'İN 15. YILI KUTLAMALARINDA ŞEHİR MONOGRAFİLERİ: Cumhuriyet'in 15'inci yılında Manisa, H. ULUÇAY, Tan Matbaası, 1938.

Özgün kırmızı cildi içerisinde, ilk sayfası "Dayıcığım yaptığımız bir kitaptan size de bir tane, 1938" ibaresiyle ithaflı - imzalı, 27x20 cm, iç sayfalar çok sayıda s/b fotoğraf ve resimli. Ön sözü Manisa valisi Lütfi kırdar tarafından yazılmıştır. Cumhuriyet’in on beşinci yıldönümünü hatırasına yayınlanan ve toplamda 39 adet belirlenebilen bu eserlerde, ilgili vilayetin belediye hizmetlerinden, halkevi faaliyetlerine; milli eğitim hizmetlerinden, sanayi kuruluşlarına; tarımsal faaliyetlerinden, coğrafi özelliklerine; tarihinden, nüfus yapısına; sağlık hizmetlerinden, spor etkinliklerine; vakıf işlerinden şehirde hizmet veren banka, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay gibi kurumlara varıncaya kadar geniş perspektifte bilgiler ve bütün bu alanlara dair fotoğraf, resim ve grafik gibi görsel malzemeler bulunmaktadır. Bu hali ile eserler, 1938 yılı Türkiyesi’nin panoramasını gözler önüne sermektedir. Dönemin prestij eserleri arasında yer alan ve bir çeşit vilayet yıllıkları biçiminde de düşünülebilir. Bu eserlerin halkevleri tarafından organize edildiği düşünülürse, yayın kalitesinin de o şehirdeki halkevinin mesai ve bilgi birikimi ile olgunlaştığı söylenebilir. Kuruldukları yıldan itibaren yayınladıkları dergi veya kitaplar ile deneyim kazanan halkevlerinin bu yayın faaliyetinde de oldukça iyi çalıştırdıkları görülmektedir
Manisa Vilayeti’ne ait eser ise, vilayet ve kazalarda yapılmış ve yapılmakta olan mimarî yapıların isimlerini de vermekle diğer eserlerden ayrılmaktadır ve albüm biçiminde hazırlanmış görsel malzemelerin çokluğu ile ön plana çıkmıştır.(Cumhuriyetin 15 İnci Yılında Manisa, 1938)

Detaylar
Lot: 123 » Kitap

HARF İNKILÂBI İLE AYNI YIL YAYINLANAN TÜRK DİLİ GRAMERİ / LATİN VE ARAP HARFLİ GEÇİŞ DÖNEMİ KAPAK: Muhtasar Türkçe gramer, Türk Dili Encümeni Tarafından Tertîb Edilmiştir, Devlet Matbaası, İstanbul, 1928.

Yeni yapılmış muntazam deri cildi içerisinde, orijinal kapağı cilt içerisinde muhafaza edilmiş, 29x21 cm, 69 sayfa, Osmanlıca-Türkçe. MİL-ÖZEGE; 14292. Latin alfabesine geçiş konusunda incelemeler yapmak üzere Maarif Vekâletinin bünyesinde bir Dil Heyeti kurulmuştur. Dil Heyeti üyelerinin isimleri şunlardır: Mardin Mebusu Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), Afyon Mebusu Ruşen Eşref (Ünaydın,), Bolu Mebusu Falih Rıfkı (Atay), Talim Terbiye Kurulu Başkanı Mehmet Emin (Erişirgil),Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Mehmet İhsan (Sungu), Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Avni (Başman), Darülfünun Müderrisi Ragıp Hulusi (Özdem, Darülfünun Müderrisi Ahmet Cevat (Emre), Hariciye Vekâleti Mensubu İbrahim Osman (Grantay) ile birlikte daha sonra bu encümene Celal Sahir (Erozan), İbrahim Necmi (Dilmen), Ahmet Rasim, İsmail Hikmet (Ertaylan) ve Fazıl Ahmet (Aykaç) Beyler de dâhil edilmiştir. Heyette üçü milletvekili üçü Maarif Vekâleti üst düzey bürokrat ve üçü de uzman toplam dokuz kişi görev almış, çalışmaların genişlemesi üzerine beş üye daha kurula katılmıştır. Kurul, biri yazı, diğeri dilbilgisi alanında çalışmak üzere “Dil Encümeni” ve “Alfabe Encümeni” olarak iki alanda çalışmalarını sürdürerek, Latin alfabesinin kabulü konusunda hazırlıklara başlamıştır. Dil konusunda uzmanlardan oluşturulan heyet Ankara ve İstanbul’da sürdürdüğü yoğun çalışmaların sonunda Türkçe’nin gramer yapısına uygun Latin alfabesi esasına dayanan bugünkü kullandığımız alfabeyi belirlemiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın önerileri doğrultusunda 8 ünlü 21 ünsüz toplam 29 harften oluşan Latin Alfabesi’ne dayalı yeni Türk Alfabesi’nde çift harf tercih edilmemiş, seslerin uluslararası değeri değiştirilmemiş, işaretli harflere mümkün olduğunca az yer verilmiştir. İsmet Paşa tarafından isimlendirilen “Türk Alfabesi” için bir uygulama planı hazırlanmış, kısa sürede kamuoyuna tanıtımı yapılmış, yasası çıkartılmış, Türk tarihinin en önemli kültürel devrimi gerçekleştirilmiştir. Dil Heyeti bu çalışmalarla birlikte, Muhtasar Türkçe Gramer, Yeni Türk Alfabesi, İmla ve Tasrif Şekilleri, Yeni Türk Yazısı ve İlk Kıraat, Halk Dershanelerine Mahsus Türk Alfabesi, İmla Lügati ve Seçme Yazılar adlı yayınları da hazırlamıştır.

Detaylar
Lot: 133 » Kitap

YAYINEVİNDE İLK BASKI / TİYATRO: Kafatası, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1966.

Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 21x14 cm, 87 sayfa. İlk tiyatro eseri olarak Kafatası (1932)'nı yazmış ve eserde bir kaşif ilim adamının, çıkarcılar elinde kalışını anlatarak, toplumun kendisi için çalışan ilim adamlarına kayıtsızlığını işlemiştir. Bu oyun, 1934 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosunda (Darülbedayi'de) sahneye konulduğu sıra büyük bir ilgi uyandırmıştı. Kuruluşu, kişileri ve tekniği yönünden sağlam bir yapısı olan "Kafatası", insanoğlunun dramını ustaca, kendi sanat çizgisini aşan bir güçle vermektedir. Böyle olmasından ötürüdür ki zaman zaman yabancı ülkelerde sahneye konulmuş ve bir Türk yazarının eseri olarak, uzun süre afişlerde kalmıştır. Tiyatro eserlerinde; ezen ezilen ilişkisini, egemen sistem karşısında yok olan silinip giden insanların yaşam umutlarını, hayallerini çarpıcı göstergeler ve etkileyici örneklerle aktarması, onun sanatının güncel olmasını sağlayan başlıca nedenlerdendir. Toplumcu gerçekçi sanat anlayışının en yalın ve en başarılı örneklerini aktardığı eserlerinde dil ve biçim ilişkisini oldukça dengeli kurgulamıştır. Politik tiyatronun belgelerle anlatımı, sinema perdesi ve 113 projeksiyon kullanımı, döner sahnelerin varlığı gibi özellikleri kimi eserlerinde belirgin olarak değerlendirilmiştir. Oyunlarında işçi sınıfının bilinçlenmesine yönelik mesajların verilmesi, Marksist sanat anlayışının bir gereği olarak yer tutar. Nâzım Hikmet Tiyatrosu’nun başlıca özelliklerinden olan karakterlerin derin psikolojik alt yapısının ustaca kurgulanmış dille izleyiciye aktarılması, verilen mesajın daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Kafatası adlı eserinde oyunun başkahramanı olan Doktor Dalbanezo’nun yaşadığı değişim ve dönüşümün ustaca anlatımının izleyicide uyandırdığı çarpıcı etki politik tiyatronun başarılı temsillerindendir.

Detaylar
Lot: 136 » Kitap

ADEM AS'DAN 19. YÜZYIL SONUNDA DÜNYA TARİHİ: Nakdü't-tevârih, RİF’AT EFENDİ, Şeyh Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, AH 1296 [1878].

Yeni yapılmış çok estetik deri cildinde, iç sayfaları kağıt bantı ile tamir görmüştür, künye sayfasında yırtık mevcut, haricen temiz durumda, 23x16 cm, Osmanlıca, 818 sayfa. Nakdü’t-tevârîh: Tedkikât-ı Umur-ı Maliyye Komisyonu azâsından Esbak İzmir ve Girit ve Selânik defterdârı Rif'at Efendi'nin hilkat-i Âdem aleyhisselâmdan bin iki yüz doksan beş sene-i hicriyyesi nihâyetine kadar tarz-ı nevîn üzere tertîb ettiği târîh-i umûmî. 815. sayfada şair Sa'dî Efendi'nin bir tarih düşürme şiiri vardır. Nakdü't-tevârih RİF’AD, Şeyh Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, Hicri: 1296, Miladi: 1879 ÖZEGE; 15091, TBTK; 2306. Nakdü't-Tevârîh: Yaratılıştan 1296/1878 yılına kadar gelen bir genel tarihtir. Kâtip Çelebi'nin Takvîmü't-Tevârîh'i tarzında bir eserdir. Kronolojik olarak özet bilgiler veren bir el kitabı olup kaynak eser niteliği taşımamaktadır. İstanbul'da 1296/1879 senesinde 818 sayfa hâlinde basılmıştır. İstanbul'da doğdu. Daha çok Yağlıkçı-zâde adıyla tanınan Şa'bân Çelebi-zâde ailesinden Ispartalı Mehmed Emîn Efendi'nin oğludur. Yağlıkçı-zâde sanıyla tanındı. Küçük yaşta Maliye'ye girdi, burada yetişti ve sırasıyla 1284/1867 senesinde Bahriye Muhasebeciliği, 1285/1868 yılında İdâre-i Bahriye Reisliği, 1290/1873 senesinde Girit Defterdarlığı, 1294/1877 yılında İzmir Rüsumat Müdürlüğü sonra Islahat Komisyonu Üyeliği, Esham-ı Fevkalade Müdürlüğü, Selanik Defterdârlığı gibi memuriyetlerde bulunduktan sonra Muhasebât-ı Atika muhasebeciliğinden emekli oldu. 1312/1895 yılı başlarında İstanbul'da vefat etti. Kabri Fatih'te Emîr Buhârî Tekkesi'ndedir (Yesevi)

Detaylar
Lot: 137 » Kitap

SÂMÂNÎLER'DEN BU YANA İSLÂM'IN RESMÎ AKÎDESİ: Kitabü's-sevâdü'l az'am, HÂKÎM ES-SEMERKANDÎ, (ö. 342/953), Şirket-i Sahafiye-yi Osmanî, Dersaadet, AH 1308 [1892].

Özgün bez sırtlı ve ebrûlu karton cildinde, çok temiz durumda, 24x14 cm, 39 sayfa, Arapça. Kitabın mukaddimesinde ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağı hadisi (İbn Mâce, “Fiten”, 17; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 1) aktarılmakta, Ehl-i sünnet olarak isimlendirilen ve müslümanların çoğunluğunu temsil eden (es-sevâdü’l-a‘zam) bu gruba dahil olabilmenin altmış bir şartı sıralanmaktadır. Sistematik bir yapı arzetmemekle beraber eserin muhtevasını oluşturan altmış bir mesele ilâhiyyât, nübüvvât, sem‘iyyât ve hilâfet bahisleri yanında bazı fıkhî konuları da içermektedir. Bu konuların bazıları şöylece sıralanabilir: İmanda istisna, icmâa muhalefet etmeme, günahkâr müminin arkasında namaz kılınıp kılınmayacağı, tekfir bahsi, hayır ve şerrin Allah’tan olduğu, müslümanın müslümana haksız olarak silâh çekemeyeceği, mestler üzerine meshetme, her emîrin arkasında cuma ve bayram namazlarının kılınacağı, kulların fiillerinin yaratılmış olduğu, kabir azabı, Münker ve Nekir’in sorgulaması, şefaat, mi‘rac, amel defteri, sırat, cennet ve cehennemin ebediyeti ve hesap gibi sem‘iyyât konuları, aşere-i mübeşşere, Hulefâ-yi Râşidîn, ashabın kötülenmemesi, Allah’ın gazabı ve rızâsı, rü’yetullah, peygamberlerin ve evliyanın mertebeleri, keramet, Allah’ın ezelde halk, ilim ve kudret sıfatlarının bulunduğu, kazâ ve kader, Kur’an’ın Allah’ın kelâmı olduğu, imanın hakikati, taat ve isyan konuları, imanın Allah’ın birliğini kalp ile tasdik, dil ile ikrar etmekten ibaret bulunduğu, teşbih ve tecsîm, iman-amel ilişkisi, kıyamette ölülerin yeniden diriltilmesi, vitir namazının üç rek‘at oluşu, imanın artması ve eksilmesi. Eser İblîs’in durumu, Allah’ı sevme, O’ndan sakınma ve O’nun rahmetinden ümit kesmeme gibi konularla sona ermektedir.

Detaylar
Lot: 142 » Kitap

İLK BASKI / ŞİİRLER: Dört hapishaneden, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), De Yayınevi, İstanbul, 1966.

Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, ilk baskı, 20x14 cm, 105, [6] sayfa. Kapak: Sait Maden Yayına Hazırlayan: Memet Fuat Dört Hapisaneden Nâzım Hikmet'in kendi düzenlediği bir kitabıdır. Bölümler, şiirlerin sıralanışı, elimdeki müsveddede şairin temize çektiği müsvedde -tipatıp böyle. Bu şiirleri daha önce çeşitli yerlerde yayımlandıkları biçimleriyle bilenler, birtakım değişiklikler olduğunu görecekler. Bunlar şairin yaptığı değişikliklerdir. Kimi şiirler de daha önce yanlış basılmış; buradakiler doğruları. Bir yerde müsveddeden ayrıldım. Bugün pazar diye başlayan şiirin sondan üçüncü misrai elimdeki müsveddede «bu anda ne hürriyet, ne karım» biçimindeydi; oysa Nazım Hikmet yaptığı bu değişiklikten sonradan vazgeçmiş, misrai ilk yazdığı biçime sokmuş: ben de onun isteğine uydum. Şair bu şiirlerini İkinci Dünya Savaşının en karanlık günlerinde, Faşizm tehlikesi bütün dünyayı titretirken dört ayrı hapisanede yazmış. Faşizme karşı savaşanların zaferine güvenini, bu büyük kavganın dışında kalma- nın acısını dile getirmiş. Saat 21-22 Şiirleri» adlı kitabının başında yer alan ve Ne güzel şey hatırlamak seni ölüm ve zafer haberleri içinden diye başlayan şiir de önce bu kitabın başındaymış.
Memet Fuat

Detaylar
Lot: 143 » Kitap

İLK BASKI / TÜRK EDEBİYATINDA MODERNİZM: Bodur minareden öte. Hikâyeler, YUSUF ZİYA ATILGAN, (1921-1989), A Dergisi Yayınları, Büyük Kervan Matbaası, İstanbul, 1960.

Özgün karton kapağında, çok temiz bir nüsha, 16,5 x 12,5 cm, 76, [2] sayfa.

Türk edebiyatının erken dönem modernist ve en önemli roman ve öykü yazarlarından biri olan Atılgan'ın yazın hayatındaki ikinci ve yayınlamış olduğu ilk öykü kitabı olan ve içinde toplamda dokuz öykünün sonuncusu olarak, "Kasabadan", "Köyden" ve "Kentten" bölümleri altında aynı adlı öyküyü de barındıran, öyküde "absürt birey" ve bazı yorumlara göre "iktidarsızlık" kavramlarını içeren bu nadir kitabın ilk baskısı. Ünlü yazar, bu aynı adlı öyküsüyle 1957 yılında "Sait Faik Öykü Ödülü"'nü kazanmıştır. Bu ödülden üç yıl sonra yayınlanan kitap, yazarın çok fazla sayıda eser barındırmayan külliyatında önemli bir kitaptır.

Üniversite öğrenciliği sırasında Türkiye Komünist Partisi’ne katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak, ceza kanununun 141. maddesi uyarınca altı ay hapse mahkum edilen yazar, 26 Ocak 1946'da serbest bırakılınca Manisa'ya geri dönerek büyüdüğü Hacırahmanlı köyüne yerleşti ve burada çiftçilikle uğraştı. 1949'da annesinin isteğiyle Sabahat Hanım’la evlendi fakat evliliği uzun sürmedi. Boşandıktan sonra edebiyata daha çok eğilen Atılgan, 1955 yılında Tercüman Gazetesi’nin açtığı öykü yarışmasına kardeşi Turgut'un ısrarı sonucu gönderilmesine izin verdiği "Evdeki" adlı öyküsü (Nevzat Çorum imzasıyla) birinci, "Kümesin Ötesi" öyküsü (Ziya Atılgan imzasıyla) dokuzuncu oldu. "Bodur Minareden Öte" adlı öyküsüyle de 1957 yılında Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazandı.

-- Türk edebiyatı Öykü Hikaye İlk baskılar Modernizm

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 3
sonraki