• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

EUPHEMIA ART: Resim, Özgün Baskı ve Fotoğraf Müzayedesi

Müzayedemize 12 KASIM PAZAR GÜNÜ, SAAT 22:00'ya kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı gün, SAAT 22:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Müzayede firmamız satıcılar ile aracılar arasında aracı olup alıcı tarafından kazanılan her ürünün komisyon oranı: %20 tir.

ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Tüm ürünlerin kargoda taşıma esnasında oluşabilecek hasarın sorumluluğu tamamen alıcıya aittir. Müzayede firmamız bu konuda kesinlikle sorumluluk kabul etmeyecektir. Ödemeden hemen sonra ürünleri müzayede evimizden aldırabilirsiniz. Alıcı tarafından İstanbul dışından kazanılan ürünler, çerçevelerinden ayrılıp iki parça  halinde gönderilecektir. 

Müzayedemizdeki lotların her biri müzayede süresince müzayede evimizde görülüp incelenebilir.

!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20 olup tutarın tamamına %20 KDV oranı eklenecektir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir

SATILDI

Lot: 12 » Resim

CEMİL CEM (1882-1950) - "Zafer-i Nihâî: Zaten hasta değil miydi?" 1918 - Orijinal Cem karikatürü

Kağıt üzerine karakalem,
50 x 36 cm çerçeveli, 25 x 20 cm resim alanı,
Sağ altta imzalı, yazılı.

1918 yılında 1. Dünya Savaşı’nın bitimiyle Türk askerini karikatüründe yenik olarak tasvir eden Cem, uluslararası literatürde Osmanlı’nın “hasta adam” olarak görülmesine gönderme yapmaktadır.
Türk diplomat, karikatürist ve editor Cemil Cem, II. Meşrutiyet’in ilanıyla II. Abdülhamid’in koyduğu resim yasağının kalkmasından sonra 1908'de ya­yımlanmaya başlayan ve Türkiye'nin ilk önem­li mizah dergilerinden biri olan Kalem'e Avrupa'dan karikatürler göndermeye başladı. Karikatürleri yalnızca çizgiye dayanmıyor altyazıya da önem veriyordu. Bu yönüyle Cem’in çizdikleri o zamana kadar çizilenler­den farklıydı. Cem ülkesindeki güncel siyasal gelişmeleri Avrupa'dan izleyemediğini düşünerek 1910'da görevini bırakıp İstanbul'a döndü. Aynı yıl ünlü mizah dergisi Cem'i çıkarmaya başladı. Artık tek uğraşı karikatür olmuştu. Derginin ilk sayısında "Bir İki Söz" başlığı altında yazdığı önsözde, karikatürün hem söz sanatı olarak edebiyata, hem de çizgiye dayandığını; ince bir alay taşımadan ve becerili bir çizgi sergilemeden karikatür olamayacağını vurguladı. Devlet adamlarının portre karikatürlerinde kişiliklerinin ve dış görünüş­lerinin en belirgin yanlarını ustaca yansıtıyor­du. Cem, dergide karikatürlerden başka, takma adlarla yazılar da yazdı. Refik Halit’in de bu dergide “Kirpi-i Natüvan” (Halsiz Kirpi) takma adıyla yazıları yayımlandı. II. Balkan Savaşı sırasında cepheden ye­nilgi haberi gelmeye başlayınca Cem 1912'de dergiyi kapattı ve Avrupa'ya gitti. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllarda Avrupa'daydı. Savaş sürerken yurda döndü ve İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebi (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi)'nde müdürlük yaptı. 1927'de dergisi Cem'i yeniden yayımlamaya başladı. Vergilerin ağır olmasını eleştiren bir karikatürü nedeniyle yargılanıp bir yıllık ha­pis cezasına çarptırıldıysa da beraat etti. O dönemin bakanla­rından Recep Peker'i konu alan bir karikatü­rü nedeniyle dergisi 1928'de kapatıldı ve karikatür yayımlaması yasaklandı. Bir süre İstanbul Belediye Şehir Meclisi üyeliği yaptık­tan sonra evine çekilen Cem, zamanını resim yapmaya ayırdı.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 2
sonraki