• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

EUPHEMIA ART: Resim, Özgün Baskı ve Fotoğraf Müzayedesi

Müzayedemize 12 KASIM PAZAR GÜNÜ, SAAT 22:00'ya kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı gün, SAAT 22:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır. Müzayede firmamız satıcılar ile aracılar arasında aracı olup alıcı tarafından kazanılan her ürünün komisyon oranı: %20 tir.

ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Tüm ürünlerin kargoda taşıma esnasında oluşabilecek hasarın sorumluluğu tamamen alıcıya aittir. Müzayede firmamız bu konuda kesinlikle sorumluluk kabul etmeyecektir. Ödemeden hemen sonra ürünleri müzayede evimizden aldırabilirsiniz. Alıcı tarafından İstanbul dışından kazanılan ürünler, çerçevelerinden ayrılıp iki parça  halinde gönderilecektir. 

Müzayedemizdeki lotların her biri müzayede süresince müzayede evimizde görülüp incelenebilir.

!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20 olup tutarın tamamına %20 KDV oranı eklenecektir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.

Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir

Lot: 54 » Resim

SALİH ACAR (1927-2001) - Kuşlar ve Sarı Tepeler 1985

Kağıt üzerine sulu boya
35x27 cm çerçeveli, 24x15 cm resim alanı, gri paspartusu ile döneminin güzel ve ince çerçevesinde

Türk ressam Salih Acar 1927 yılında Filibe’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Filibe’de tamamladıktan sonra Sofya Güzel Sanatlar Akademisi’nin fresk bölümünde okudu(1945-1950). 1950’de İstanbul’a gelerek Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girdi. Ayrıca iki yıl süreyle Zühtü Müridoğlu’nun atölyesinde heykel çalışmalarına katıldı.

Akademi’yi bitirdikten sonra, herhangi bir görev almayarak sanat çalışmalarına yöneldi. Bu arada Türkiye Ressamlar Cemiyeti’ne girdi. Büyük pano çalışmalarına ve dekoratif nitelikli resimlere ağırlık verdi.

Ayrıca fresk tekniğinde duvar resimleri yaptı; gravür ve desenler çizdi, Efes ve Tarabya Oteli yarışmalarını kazanarak bu yapıların duvarlarına fresk ve sgraffito türünde uygulamalar yaptı. Büyük kentlerde, çeşitli duvar resimleri çalışmalarında bulundu. Resmin yanı sıra, heykel sanatçısı olarak da bazı denemelere girişti. İlk kişisel sergisini 1955’te açtı.

1966 yılına kadar genellikle yöresel köylü figürlerinin üsluplaştırılmasına dayalı bir sanat anlayışı doğrultusunda yapıtlar veren Salih Acar, yüzeye bağlı, süsleyici ve çizgisel bir anlatıma öncelik tanıyan bu çalışmalarında, kırsal kesime özgü yaşamı, gerçekçi ve illüstratif bir bakış açısıyla yansıttı.

1966 yılından sonra doğayı inceleme ve çevresini araştırma çalışmalarına başladı ve o tarihten sonra resimlerine kuşları, denizleri, ormanları, balıkları ve doğada yaşayan bütün canlıları konu aldı. Yaban ördeği, turna, leylek, kartal, karga, balıkçıl, gibi kuş türlerini yakından inceledi ve sanatının ayrı dönemlerini oluşturan özel konular halinde ayrı diziler olarak işledi.

Detaylar
Lot: 59 » Resim

ÖZDEMİR ALTAN (1931-) Özgün Baskı (Ed. 51/100) 2000

50x70 cm,
100 adet basılan özgün baskının 51 nolu edisyonu.

Türk ressam ve akademisyen Özdemir Altan, 1988 ile 1992 yılları arasında sanatsal espasın birbirinden farklı mantık, köken, kavram ve yapıların sentezi ile oluştuğunu uç noktada kanıtlamak amacıyla "Raslantısal Buluşma" yöntemini geliştirdi. Her sanatçının sanatsal yaşamı süresince belli dönemleri olduğu gibi Özdemir Altan’ın da bu dönemlerini Akademiden mezuniyeti ile başlayıp; günümüze uzanan: Romantik Dönem 1957’den itibaren sekiz yıl, Krallar ve Kraliçeler 1965’ten itibaren bir yıl, Tepegöz ve Sinek Kralı’nın Oğlu 1960’ten itibaren dört yıl, 12 Mart Sonrası1971’den itibaren iki yıl, Gerçekçi Dönem 1972’den itibaren dokuz yıl, Ara dönem 1981’den itibaren üç yıl, Kolaj ve Üç Boyutlular 1984’ten itibaren dört yıl ve 1989 yılından bu yana devam eden “Soyağaçları” dönemleri olarak sıralanır. Özdemir Altan’ın Tepegöz ve Sinek Kralının Oğlu dönemine ait bir çalışması, TÜYB 150x100 cm Yaptığı eserlerinde değişik doku, strüktür eleman, malzeme, sanat görüşü, ışık vb. aykırılığın, tasadüfi olarak bir araya gelmesiyle oluşan sanat anlayışını benimsemekte olup; "Benim resimlerim bu aykırılıkla dünyayı yakalıyor" diyen Altan, 11 Kasım 2005 tarihinde kendi evinde ders BELGELİĞİ katılımcılarına verdiği röportajda; sanata ve sanatçıya dair: 1994 yılında yeni bir döneme girdim. Der ve şöyle devam eder; Çok kez bir başyapıt karşısında onun sanatçısı tarafından yapılmış değil, dünyada zaten var olduğu duygusuna kapılırım. Çünkü bazı üst düzeydeki başyapıtlar bir kişi tarafından ne kadar yetenekli olursa olsun yapılamayacak kadar tanrısaldır. Sanata zorla anlam yüklenemez, onun kendi anlamını kendinin bulmasına izin verilmelidir. Yani doğal olmalıyız. Yaptığımız gördüğümüz değil, hissettiğimiz özgür duygularımız oysa Türkiye’de para, sanata egemen oldu. Ne kadar samimi olursak o kadar iyi sanat yaparız. Resim ya iyidir ya da değildir ve bu gelecekte belli olacak. Dolayısıyla, eğer içten davranıyorsak ürettiklerimiz hissettiklerimizdir. Hâlen İstanbul'da sanat yaşamını devam ettiren Altan Yeditepe Üniversitesi'nde de öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir.

Detaylar
Lot: 60 » Resim

ÖZDEMİR ALTAN (1931-) Özgün Baskı (Ed. 79/100) 1965/2000

50x70 cm,
100 adet basılan serigrafinin 79 nolu edisyonu.

Türk ressam ve akademisyen Özdemir Altan, 1988 ile 1992 yılları arasında sanatsal espasın birbirinden farklı mantık, köken, kavram ve yapıların sentezi ile oluştuğunu uç noktada kanıtlamak amacıyla "Raslantısal Buluşma" yöntemini geliştirdi. Her sanatçının sanatsal yaşamı süresince belli dönemleri olduğu gibi Özdemir Altan’ın da bu dönemlerini Akademiden mezuniyeti ile başlayıp; günümüze uzanan: Romantik Dönem 1957’den itibaren sekiz yıl, Krallar ve Kraliçeler 1965’ten itibaren bir yıl, Tepegöz ve Sinek Kralı’nın Oğlu 1960’ten itibaren dört yıl, 12 Mart Sonrası1971’den itibaren iki yıl, Gerçekçi Dönem 1972’den itibaren dokuz yıl, Ara dönem 1981’den itibaren üç yıl, Kolaj ve Üç Boyutlular 1984’ten itibaren dört yıl ve 1989 yılından bu yana devam eden “Soyağaçları” dönemleri olarak sıralanır. Özdemir Altan’ın Tepegöz ve Sinek Kralının Oğlu dönemine ait bir çalışması, TÜYB 150x100 cm Yaptığı eserlerinde değişik doku, strüktür eleman, malzeme, sanat görüşü, ışık vb. aykırılığın, tasadüfi olarak bir araya gelmesiyle oluşan sanat anlayışını benimsemekte olup; "Benim resimlerim bu aykırılıkla dünyayı yakalıyor" diyen Altan, 11 Kasım 2005 tarihinde kendi evinde ders BELGELİĞİ katılımcılarına verdiği röportajda; sanata ve sanatçıya dair: 1994 yılında yeni bir döneme girdim. Der ve şöyle devam eder; Çok kez bir başyapıt karşısında onun sanatçısı tarafından yapılmış değil, dünyada zaten var olduğu duygusuna kapılırım. Çünkü bazı üst düzeydeki başyapıtlar bir kişi tarafından ne kadar yetenekli olursa olsun yapılamayacak kadar tanrısaldır. Sanata zorla anlam yüklenemez, onun kendi anlamını kendinin bulmasına izin verilmelidir. Yani doğal olmalıyız. Yaptığımız gördüğümüz değil, hissettiğimiz özgür duygularımız oysa Türkiye’de para, sanata egemen oldu. Ne kadar samimi olursak o kadar iyi sanat yaparız. Resim ya iyidir ya da değildir ve bu gelecekte belli olacak. Dolayısıyla, eğer içten davranıyorsak ürettiklerimiz hissettiklerimizdir. Hâlen İstanbul'da sanat yaşamını devam ettiren Altan Yeditepe Üniversitesi'nde de öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir.

Detaylar
Lot: 83 » Resim

MESUT MANİOĞLU (1927-) - İstanbul Avluları

Ahşap panel üzerine serigrafi,
24 x 24 cm,
İmzasız, “Arı Serigrafi” tarafından döneminin takvim arkalığı olarak basılan İstanbul Serisi’nden
1927’de Osmanlı kültürünün egemen olduğu bir ailede, İstanbul’da dünyaya geldi.
1944 yılında Güzel Sanatlar Akademisi'nin "Süsleme Sanatları Bölümü Afiş Atölyesi" öğrencisi oldu. Akademi'nin kuruluş günü, geleneksel "3 Mart Balosu'nun afişlerini öğrenciliği süresince o yaptı. 1949'da aynı bölümden mezun oldu.
Öğrencilik yıllarında hazırladığı 3 Mart Baloları ve Tariş (şarap) afişleri basılan ilk profesyonel işleriydi. Aynı yıllarda yaptığı ''Birleşmiş Milletler'' afiş yarışmasında ödül aldı. 1954'te dönemin hükümeti tarafından Türkiye'nin modernleşme sürecinin dört afişle yansıtılması görevi de ona verildi.
1968, 1970, 1976 yılında Varşova Afiş Sergisi, 1970 yılında Brno, 1976 yılında Listowel sergilerine katıldı, 1967'de Gebrauchghrafhik ve 1976'da Modern Publicity'de yapıtları yayımlandı. Uzun yıllar İbrahim Ethem Ulugay Kimya Evi, Abdi İbrahim, Roche ve Pfizer firmaları için tasarımlar yaptı.
THY (Türk Hava Yolları) ve Eti gibi ünlü firmaların logolarını da tasarlamış olan bu çok yönlü sanatçının İstanbul sevgisi döneminin takvim arkalıkları olarak kullanılan panellere basılmış ve böylelikle “Herkes İçin Sanat” düsturuyla bir çok eve girmiştir.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 2
sonraki