TÜRK / İSLAM BEŞİKDEVRİ BASKILARI / MÜTEFERRİKA MATBAASI'NIN 19. KİTABI

Târîh-i Sami ve Sakir ve Subhi. ARPAEMİNİZÂDE MUSTAFA SAMİ, (?-1742).; HÜSEYİN ŞAKİR, (18. yüzyıl).; VAKANÜVİS MEHMED SUBHİ, (1711-1769)., Dâru't-Tıbâati'l-Ma'mûre (Râşid ve Vâsif Efendiler Matbaası) [Müteferrika Basmahâne]., Konstantiniyye, [AH 1198] = 1784. Döneminin çok estetik ve orijinal komple deri, mıklepli, kahverengi Osmanlı dönem cildinde, folyo boy: 32 x 22 cm, Osmanlıca, [2], [6], 238 yaprak. Metin kısmı çerçeveli ve 25,5 x 14,5 cm metin bordürü ölçüsü. Her sayfada 33 satır mevcut. Avrupa filigranlı, İbrahim Müteferrika döneminde satın alınmış özel bir kağıda baskı. İslâm dünyasının geleneksel kitaplarına yapılan biçimiyle alt sayfa kenarına kitap ismi el yazısıyla yazılmış.


Efsanevî Basmahâne'nin 19. kitabı.



1734'te "Naimâ tarihi"'nin basılması ile başlayan Osmanlı kroniklerinin yayımı, uzun bir aradan sonra 1783'te devam etti. Hızla birbirini takip eden üç saray vakanüvisinin (tarihçisinin) eserlerini içeren bu kitap, Mehmed Râşid'in Müteferrika tarafından yayınlanan tarihinin kronolojik devamıdır. Eserin yazarları, Arpaemînizâde Mustafa Sâmî (1730'dan 1733'e kadar saray tarihçisi), Şâkir Hüseyin ve Subhî Mehmed (1711-1769) idi. Üç vakanüvisin ortak yazdığı bu eser, 1730'dan 1744'e kadar Osmanlı tarihinin özellikle Habsburg hanedanı ile olan ilişkilerini anlatan olaylarını sunan tutarlı birer tarih metni olarak bilinir. İdari olaylara (atamalar, görevden almalar ve diğer biyografik yazışmalar) ilişkin ayrıntılı veriler sunan eserin prestiji, Subhî'nin birçok durumda orijinal belgeler kullanması ile daha artmaktadır. Bu vakayiname 1730-1743 yılları arasındaki olayları içermektedir. İçindekiler: Ahd-i Hümâyûn [yani. Meşrutiyet bildirgesi]., Zikr-i tecdîd-i san'at-i tab' [yani. Vasif Efendi Müteferrika Matbaası Üzerine Önsöz]., Fihrist-i târîh-i Sami ve Şakir ve Subhi [yani. Eserin muhtevası]., Metin., Subhi Tarihi.



İbrahim Müteferrika, (1674-1745), Macar asıllı Osmanlı müteferrika, matbaacı, yayımcı, yazar ve çevirmen. Osmanlı devletinde basımevi kurup Türkçe kitap yayımlayan ilk kişidir. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından 1720 yılında Paris'e elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi yanında oğlu Mehmed Said Efendi'yi de götürmüştü. Yirmisekiz Mehmet Çelebi, sefaretnamesinde Fransa'ya yönelik çok önemli bilgileri verirken, oğlu da boş durmamış ve birçok yeniliğin Osmanlı İmparatorluğuna taşınmasını sağlamıştır. Mehmet Sait Efendi Paris'te iken bir matbaayı da ziyaret etmiş ve İstanbul'a dönüşünde bu konuda çalışmaya da karar vermişti. İbrahim Müteferrika, İstanbul dönüşü Mehmet Sait Efendi ile tanıştıktan sonra beraberce bir matbaa kurmak için çalışmalara başladılar. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa onların düşüncelerini destekledi. Matbaanın açılmasına ancak dini olmayan eserler basmak şartı ile izin verildi ve Şeyhülislâm Abdullah Efendi'den dinle ilgili olmayan eserlerin basılabileceği yönünde bir fetva, III. Ahmet'ten de uygunluk fermanı aldılar. 16 Aralık 1727 tarihinde Darü't-Tıbâati'l Amire adlı ilk matbaanın kurulmasına başlanıldı. Makine ve Latin alfabesi kalıpları yurt dışından getirtildi. (Arap alfabesi kalıplarının kaynağı ise açık değildir ve Müteferrika tarafından yapıldığına dair bulgular vardır.) Yalova'da bir kâğıt fabrikası (Kağıthane-i Yalakabad) kuruldu. 1729'da matbaanın ilk basılan kitabı Vankulu Lügatı oldu. Ardından tarih ve coğrafyayla ilgili ve sözlük olan 16 eser daha yayımladı ve bastığı toplam eser sayısı 17'yi, cilt sayısı ise 22'yi buldu.



Özege 19893.