ÖNEMLİ DUYURU:
159 adet değerli sahafiye ve nadir kitabın bir arada olduğu müzayedemizdeki ürünlere 18.06.2023 PAZAR günü saat 20:00'a kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı tarihte 20:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır.
!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.
Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir.
Nargileh Türkische skizzen und novellen, FRANZ CARL ENDRES, Delphin Verlag, München, 1916.
Özgün karton kapağında, kapak kenarları yıpranmış,sayfalar üzerinde renk değişimi mevcuttur, harici temiz durumda, 21x14 cm, Almanca, 103, [4] sayfa. Nargilenin ince dumanının anıları uyandırdığı ve ruhu düşlere çağırdığı, büyük geniş kapılardan girdiğiniz ülke burası. Yazarın İstanbul'da bulunduğu dönemde yazdığı on beş kısa öyküden oluşan eseridir. Frans Carl Enders 1912-1915 yılları arasında Osmanlı ordusunda görev yapmış, Balkan Savaşı’nda bulunmuş ve Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri eğitmen olarak çalışmış bir Alman subayıdır.
Enders’in kitabından yola çıkarak sıkı bir gözlemci ve iyi bir araştırmacı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Yazarın, toplum ve âdetlerden halk ilişkilerine, ekonomiden sanat ve edebiyata ve Osmanlı Tarihinin son yıllarına ilişkin konuları ele alış biçimi ve aktarışı son derece kendine özgü olmakla beraber, bugün hâlâ tartışılan konulara işaret edişi şaşkınlık vericidir.
Türkiye hakkında: “Türkische Frauen” (Türk Kadınları), “Nargileh, Türkische Skizzen und Novellen” (Nargile, Türk Skeçleri ve Kısa Hikâyeler), “Bosporuswellen” (İstanbul Boğazının Dalgaları) (roman), Die wirtschaftliche Bedeutung Palästinas als Teiles der Türkei, (Türkiye'nin Bir Parçası Olarak Filistin'in Ekonomik Önemi), Der Weltkrieg der Türkei, (Dünya Savaşında Türkiye), Die Ruine des Orients: Türkische Städtebilder (Türk Şehir Siluetinin Doğu Kaynakları) adında kitapları vardır.
Share
Ask a question
Ask a question
Briefe über Zustände und Begebenheiten in der Türkei aus den Jahren 1835 bis 1839, HELMUTH [KARL BERNHARD] VON MOLTKE, (1800-1891), Mittler, Berlin, 1876.
Yayıncısının özgün cildinde, ilk sayfada okuyucu ismi ve kaşesi mevcuttur, 22x15 cm, Almanca, vi, [2], 431 sayfa, bir adet katlanır harita sayfası: v. Moltke's Reisen in Klein - Asien. (Moltke'nin Küçük Asya -Anadolu- Haritası). Türkçe’ye “Moltke’nin Türkiye Mektupları” olarak çevrilen eserin 1873 Berlin baskısı. Moltke’nin aile ve dostlarına Türkiye’den yolladığı mektupların bir araya toplanmasıyla meydana gelmiştir. Bu kitap, birkaç çeşit yazı birleştirilerek meydana getirilmiştir: Büyük bir kısmı Moltke’nin sahiden ailesine göndermiş olduğu mektuplardır. Bunlardan ilk bir buçuk seneninkilerinken çoğu annesine yazdıklarıdır. 6, 9, 13, 14, 17, 21, 22, 26 numaralıların böyle olduğu muhakkaktır. 27 Mayıs 1837’de annesi öldükten sonra Moltke’nin, mektuplarını babasına gönderdiği anlaşılmaktadır. Nizip savaşından sonraki mektubu bunlardan biridir. Fakat bu mektuplar aynı zamanda bütün soyu sopu içindi; elden ele geziyor, hepsi tarafından okunuyordu. Moltke, mektuplarını eseri için ana malzeme olarak kullanmış, fakat bunları bir bütün, edebî bir eser haline koymak için tam bir sanatçı gibi çalışmıştır. 30 Kasım 1835’te Yüzbaşı Moltke; Bükreş, Rusçuk ve Edirne üzerinden yaptığı çok çetin bir yolculuktan sonra İstanbul’a vardı. O sırada, (1808’den beri) memleketini her bakımdan zamanının gereklerine uydurmak isteyen Sultan II. Mahmut padişahtı. Birkaç yıl önce, 1826’da, artık işe yaramaz hale gelmiş olan yeniçerileri ortadan kaldırmış, yerine Avrupa usulleriyle yetiştirilmiş bir ordu kurmaya teşebbüs etmişti. Prusyalı yüzbaşı hiç düşünmediği, hatta başlangıçta istemediği halde, serasker ve nüfuz sahibi bir adam olan Mehmet Hüsrev Paşa tarafından Türkiye’de alıkonuldu. Aynı zamanda hizmete alınmış olan Prusya subaylarından von Bincke’nin dediği gibi: “Hüsrev Paşa, harp ilminin her alanında iyi yetişmiş subaylarla, o zamana kadar nizam-ı cedidi kurmada kendisine yardımcı olan aşağı tabakadan maceracılar arasındaki farkı görüyordu”. Türk hükümeti hemen Prusya’dan Moltke’yi, askerî öğretmen olarak istedi ve böylece Moltke kısa zaman için ayrılmış olduğu vatanını ancak dört sene sonra, 1839 yılı sonunda görebildi. Bu sürenin ilk iki yıl dört ayını İstanbul’da, nizamiye askerini yetiştirmek ve harita almakla geçirdi. Bu arada kısa veya uzun süren memuriyetlerle Çanakkale, Bulgaristan, Dobruca ve Tuna boyuna gitmiş, İzmir’e de kısa bir seyahat yapmıştır. 1838’de Anadolu’yu boydan boya geçerek Toros ordusuna katılma emrini aldı. Orada, Prusyalı istihkâm yüzbaşısı von Mühlbach’la birlikte Müşir Hafız Paşa’nın müşaviri olarak çalışacaktı. Moltke bir sene üç ay kadar zaman Fırat ve Dicle havzasından hemen hemen hiç ayrılmadı.
O vakte kadar âdeta meçhul olan bu bölgenin haritalarını düzeltti, Garzan askerî harekâtında bulundu, nihayet Nizip meydan savaşına katıldı. Eğer Hafız Mehmet Paşa, Moltke’nin ve öteki Prusya subaylarının tavsiyelerini dinlemiş olsaydı bu savaş belki kazanılabilirdi. Bütün eserde Moltke’nin yabancı bir memlekette ve yabancı bir millet içinde, ne kadar büyük bir gayretle, lisandan tutun da karışık siyasî duruma kadar her şeyi öğrenmek ve benimsemek için uğraştığı görülür.
Feldmareşal Helmuth von Moltke 1800 yılında Almanya’da doğdu; eski bir aristokrat aileye mensuptu. 1836-1939 yılları arasında gezmek üzere geldiği Türkiye’de askeri uzman ve danışman olarak kaldı. Başta İstanbul ve Boğaziçi olmak üzere birçok yerin haritasını yaptı. Osmanlı İmparatorluğu’nun birçok yerini gezdi, doğu illerinde küçük askeri hareketlere katıldı; Mısır ordusuyla Nizip’te yapılan ve bozgunla sonuçlanan savaşta aktif rol aldı, ama bütün çabalarına rağmen sonucu önleyemedi. 1858-1888 yılları arasında Prusya devleti genelkurmay başkanlığına atandı. 1891’de Berlin’de ölen Moltke, alışılagelmiş komutan tiplerinden fazla, bir bilgine benzerdi; çok az konuşur, gözlemlerinde yanılmaz ve bunları arı bir dile yansıtırdı.
Share
Ask a question
Ask a question
FRANSIZ GAZETECİNİN GÖZÜNDEN BALKAN HARBİNDE EDİRNE: Journal du siege D'adrinople: İmpressions d'un Assiege, GUSTAVE CIRILLI, Librairie Chapelot, Paris, 1913.
Yayıncısının özgün kırmızı bez cildinde çok temiz durumda, 19x13 cm, Fransızca, viii, [2], 199 sayfa, on adet s/b fotoğraf sayfası. Balkan Harbi’nde Edirne kuşatması öncesinde, sırasında ve sonrasında orada bulunan ve kuşatmaya şahit olan Gustave Cirilli’nin Paris’te 1913 yılında basılan günlükleri, Edirne tarihi için mühim bir kaynaktır. Türklerin ve Türkiye’nin yanında yer alan Journal du Siege d’Andrinople adlı bu kitabın özgün Fransızca baskısı çok nadir bulunur. Cirilli’nin Edirne’de 1 Ekim 1912’de başlayan günlüğü 26 Mart 1913’te şehrin düşüşüne kadar devam ediyor. Kendi ifadesiyle “Gün be gün sınırın bu yakasında bizzat şahit olduğu ani değişiklikleri, gördüklerini ve yaşadıklarını, halkın endişelerini, çarpışmaları, Bulgar ordusunun saldırısını, Edirne’nin ilk günden son güne kuşatılmasını” not alıyor. Cirilli genel bir değerlendirme ve sonsöz ile kitabını bitiriyor. Gustave Cirilli’nin notları, günü gününe tutulduğu için birinci dereceden kaynak sayılabilir. Kitapta Türk halkının kuşatma karşısındaki tavrı, askerimizin ve kumandanların zafere olan inancı, Edirne’nin kuşatma günlerinde ve kuşatma sırasında çektiği sıkıntılar, Bulgarların acımasızlığı, yerli azınlıkların işbirlikçiliği, muharebenin yarattığı sefalet, açlık, hastalık ve acılar bütün çıplaklığıyla anlatılmış. Savaşın dehşeti hakkında yazarın şu ifadeleri ise çok manidar: “Ne yazık ki insan denen hayvan zincirlerinden çözüldü mü her türlü aşırılığı beklemek gerekir. Çünkü savaş bütün insanlık ilkelerinin tersine dönmesi demektir”. Kitapta ayrıca Edirne'nin işgal günlerine ait fotoğraflar bulunmaktadır; İşgal altındaki şehri aylarca savunan Şükrü Paşa, Konak meydanı, Edirne’nin İstanbul yolundan görünüşü, Selimiye camiinin bombalarla hasar görmüş hali, 17 Mart 1912’de şehre düşen bombaların bir hastanede yarattığı tahribat, Karaağaç’ta Kızılay’ın hastanesinde yaralı Türk askerleri, Tunca ırmağına terk edilen koleralılar. --Balkan Savaşları-İşgal-Edirne--
Share
Ask a question
Ask a question
Yıldırım 1333 - 1334 Mecmua-i Askeriye Nüsha-i Askeriye Nüsha-i Fevkaladesi: Hüseyin Hüsnü Emir Paşa [Erkilet], (1883-1958), Matbaa-i Askeriye, İstanbul 1337(Hicrî) 1921(Milâdî).
Özgün karton kapağında, kapak sırtı tamir görmüş haliyle, harici temiz durumda, 24x16 cm, Osmanlıca, 14+365+9, biri katlanır iki s/b levha. Levhalarında eksik mevcut.
ÖZEGE; 23421 - TBTK; 10150. Birinci Dünya Harbi’nde Suriye-Filistin Cephesi’ndeki olayları, Türk-İngiliz
muharebelerini, .Yıldırım Ordular Grubunun kurulmasını, çalışmalarını ve TürkAlman ilişkilerini konu alan bu eser Hüseyin Hüsnü Emir (Tümgeneral Erkilet)
tarafından yazılmıştır.
Eserin yazarı Hüseyin Hüsnü Emir, Yıldırım Ordular Grubu karargâhında
kurmay başkan yardımcısı olarak görev yapmış ve daha sonra da Genelkurmay Harp Tarihi Kurulu (ATAŞE) Başkanlığı görevinde bulunmuştur.
Eser; Yıldırım Ordular Grubu ile ilgili belgelerin bir kısmı Suriye-Filistin cephelerinde geri çekilme harekâtı sırasında kaybolduğundan, bir kısmı da Almanlar tarafından Almanya’ya götürüldüğünden adı geçen cephedeki muharebelere ışık tutması amacıyla yazılmış ve Genelkurmay Harp Tarihi Kurulunun
“Harp Tarihi Özel Yayın Serisi”nin ilk eseri olarak 1922 yılında OsmanlIca olarak yayımlanmıştır. Suriye ve Filistin Cephesi ile ilgili olaylara birinci elden kaynak niteliğinde bir eser olması nedeniyle bugün de önemini muhafaza etmektedir. Günümüzde Yıldırım Ordular Grubu ile ilgili pek fazla eser bulunmaması nedeniyle de ayrı bir önem kazanmaktadır.
--Askeri Tarih--
Share
Ask a question
Ask a question
Avrupa memleketleri coğrafya Balkanlar, M. NİYAZİ ERENBİLGE, İnkılap Kitabevi, 1940.
Sonradan yapılmış yeşil bez cildi içerisinde, orjinal kapağı ön cilde vuralarak muhafaza edilmiş, çok temiz durumda, 15 x 12 cm, 469 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf ve harita sayfası mevcuttur.
Share
Ask a question
Ask a question
NADİR BİR LATİNCE / YUNANCA ÇİFT DİLLİ LİTURJİ KİTABI: Il Corrispondente triestino, ovvero lettere istruttive per la gioventù bramosa di applicarsi al commercio. Composte da un Negoziante. (Ὁ Ἀνταποκριτης Τεργεστιου, ἠτοι γραφαι διδακτικαι του ἐμποριου ... μεταφρασθεισαι ... εἰς την καθ' ἡμας ἁπλοελληνικην διαλεκτον παρα Ι. Μαρμαροτουρη.) Ital. and Romaic, NEGOZIANTE, John MARMAROTOURES, TRIESTE CORRESPONDENT, Trieste, 1800.
Sayfa formaları açılmamıştır, temiz durumda, 17x11 cm, Latince ve Yunanca, 325 sayfa. Çİft dilli olarak yazılıp erken dönemde basılan bu kitap, döneminin tacir olmak isteyen Avrupalı Hıristiyanları için adı belirtilmeyen bir yazar tarafından yazılmış mektuplardan oluşan nadir bir kitaptır. Ticaretin kuralları, kara ve deniz sevkiyatı gibi genç tacirlerin ihtiyaç duyduğu bilgileri sağlayan kitap, dönemin Avrupası'na ve Avrupa ticaretinin oluşumuna dair ilginç fikirler ve ip uçları içermektedir.
Share
Ask a question
Ask a question
CONSTANTINOPLE BASKISI NADİR BİR ERMENİCE / ԳԻՐՔ ԱՆՕԹԻՅ ՈՐ ԿՈԶԻ ԿԻՊՐԻԱՆՈՍ - GIRK’ ANOT’IY VOR KOZI KIPRIANOS [Tr. Cyprian'ın dua kitabı], K. Bolis, 1927.
Yayıncısının özgün yeşil renkli bez cildinde, 12x9 cm, Ermenice, 160 sayfa. Yunanistan’ın Epir kesimindeki Klitzos Kasabası’nda doğan ve sonradan aziz olan Cyprian, ebeveyninin ölümlerinin ardından Kutsal Dağ’a gidip orada keşiş oldu ve Koutloumousion Manastırı’ndaki hücresinde inzivaya çekildi. Oradan Selanik’e gidip Paşa’nın huzuruna çıktı ve yanlış inancından vazgeçip tek doğru inancı, Mesih inancını benimsedi. Paşa bunun üzerine onun kırbaçlanmasını ve ardından da şehirden gönderilmesini emretti. Ardından Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a gidip Sadrazam’a bir mektup yazarak bu sefer de onu inancından vazgeçip Mesih inancını benimsemesi için uyardı. Öfkeden çıldıran Sadrazam onu derhal Şeyhülislam’a gönderdi. Böylece gelişen olayların ardından Cyprian’ın başının vurularak öldürülmesine karar verildi ve Cyprian, 5 Temmuz 1679 yılında idam edildi.
Share
Ask a question
Ask a question
NADİR BİR ERMENİ HARFLİ TÜRKÇE: İZMİR BASKISI: Rabb ve Helâs Edicimiz Hisus Kristos'un Yeni Aht'e: Aslı [olan] Yunanca'da Ermeni harfli Türkçe'ye terceme olunub..., Kurielmos Grifit'in BAsmahanesi'nde Tâb' Olunmuşdur, İzmir, 1843.
Deri sırtlı orijinal dönem cildinde, 18x11,5 cm, Ermeni harfli Türkçe, 764 sayfa. Temiz durumda.
Share
Ask a question
Ask a question
Ahter-i kebir, MUSTAFA B. ŞEMSETTİN KARAHİSARÎ, Matbaa-i Amire, [İstanbul], AH 1302 [1886].
Yayıncısının deri sırtlı bez cildinde, ciltte ve ilk sayfada yıpranma mevcut, harici temiz durumda, 22x14 cm, Osmanlıca, 1198 sayfa.
Share
Ask a question
Ask a question
Beyanül-Hak: Cemiyet-i İlmiye-i İslâmiyenin Nâşir-i Efkârıdır "Dini, İlmi, Siyasi, Edebi Haftalık Gazetedir" Birinci Sene 1. Cilt 1-26 Sayılar Sıralı, [22 Eylül 1324 - 16 Mart 1325], Sermuharrir: Mustafa Sabri, Bekir Efendi Matbaası, İstanbul.
Deri sırtlı bordo bez cildinde, cilt üzerinde kabartmalı olarak Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye arması ve arka kapakta desen mevcuttur, 28x20 cm, 918, [7] sayfa. Derginin her sayısı yaklaşık 16 sayfadır. Osmanlıca, d İstanbul’da 9 Ramazan 1326-24 Zilkade 1330 (5 Ekim 1908-4 Kasım 1912) tarihleri arasında 182 sayı yayımlanmıştır. Cem‘iyyet-i İlmiyye-i İslâmiyye’nin yayın organı olarak imtiyaz sahipliğini, Âyan Meclisi reisliği de yapmış olan Şehrî Ahmed (Râmiz) Efendi (sy. 1-43), İstanbul mebusu Nasuhefendizâde Mustafa Âsım (sy. 44-182); başyazarlığını Hürriyet ve İtilâf Fırkası liderlerinden Âyan âzalığı ve şeyhülislâmlık görevlerinde de bulunan Tokat mebusu Mustafa Sabri Efendi yapmıştır. Mesul müdürlüğünde ise Mehmed Fatin (sy. 1-25), Mimarzâde Mehmed Ali (sy. 26-43) ve Kilisli Muallim Mehmed Münir (sy. 44-182) bulunmuşlardır.
Gazetenin birinci sayısındaki “Beyânülhakk’ın Mesleği” başlıklı yazıda, “emir bi’l-ma‘rûf ve nehiy ani’l-münker” âyetinden (Âl-i İmrân 3/104, 114) yola çıkıldığı belirtilerek Meşrutiyet’in getirdiği hürriyet havası içinde, “İffet ü istikamet, hamiyyet, hemcinsine muavenet, sûret-i meşrûada hürriyet, ciddiyât ile ülfet, zulm ü istibdâda nefret, ulûm ve fünûna muhabbet gibi hissiyyât-ı fâzılayı ta‘mîme medâr olacak neşriyat ile millet-i necîbe-i Osmâniyye’nin seviyye-i fikriyyelerini yükseltmeye çalışacak ve bilhassa dîn-i İslâm’ın mâni-i terakkî olması gibi zunûn u tekavvülâtın butlânını bihavlihî teâlâ isbat edecektir” sözleriyle gazetenin tutacağı yol belirtilmiştir.
Gazetenin muhtevasını daha çok dinî, edebî, siyasî ve fennî konular oluşturmuş, bu konular için “makālât-ı dîniyye, ictimâiyye ve târîhiyye”, “kısm-ı edebî” ve “müteferrikat” bölümleri teşkil edilmiştir. Bütün yazılarda ilmî bakışın esas alındığı belirtilen gazetede çok sayıda dinî, tarihî ve sosyal konulu makale yanında genellikle İslâmî muhtevalı şiirlerden meydana gelen edebiyat bölümü de büyük bir yer tutmaktadır. “Müteferrikat” başlığı altında ise halkın dinî konulardaki şikâyetlerine, bunlara verilen cevaplara, gazete ile yazışan kişilerle açık haberleşmelere ve bazı hatırlatmalara yer verilmiştir.
Dinî konularla siyasî meselelerin bir arada yürütüldüğü gazetenin çoğu yazılarında âyet ve hadis yer aldığından her sayının ön sayfasına, “Ekseri makālâta âyet-i kerîme ve ehâdîs-i nebeviyye dercedilmiş bulunduğu nazar-ı i‘tibara alınarak riâyetsizlikte bulunulmaması rica olunur” uyarısı konulmuştur.
Gazetenin bütün sayılarında Meşrutiyet övülmüş, İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne olan bağlılık vurgulanmıştır.
Hürriyet ve İtilâf Fırkası’nın kuruluş beyannâmesinin 21 Kasım 1911’de hükümete sunulması gazetede “Hürriyet ve İtilâf Fırkası” başlığıyla duyurulmuş, Meşrutiyet’in varlığıyla gerçekten ihtiyaç duyulan şeylerden birinin böyle bir fırkanın kurulması, diğerinin ise hürriyet içinde birlik ve beraberlik olduğu belirtilmiştir. Bundan dolayı fırkanın kuruluşu takdirle karşılanmış ve başarılı olması dileğinde bulunulmuştur (sy. 137). Beyânülhakk’ın başyazarı Mustafa Sabri’nin Hürriyet ve İtilâf Fırkası kurucuları arasında yer alması, Cem‘iyyet-i İlmiyye-i İslâmiyye’nin politika yaptığı iddialarına yol açmış, buna karşı Ermenekli M. Saffet, “Îzâh-ı Hak ve Hakikat” başlıklı bir yazıda hiçbir siyasî fırka ile ilgileri bulunmadığını açıklamıştır (sy. 139). Gazetenin sonraki sayılarında da zaman zaman bu tür açıklamalara yer verilmiştir.
Bursa ve Kütahya’da bazı medreselerin yıkılıp satıldığı veya yerlerine dükkânlar yapıldığı şeklindeki bir haber Beyânülhak’ta “şeriatsızlık” yerine “kanunsuzluk” olarak izah edilmiş ve bundan dolayı da gazete 144. sayıdan sonra iki hafta süreyle kapatılmıştır. Yedinci cildin sonunda (sy. 182) sekizinci cilde başlanacağı belirtilmekle beraber gazetenin yayımına muhtemelen Balkan Harbi yüzünden son verilmiştir. Beyânülhak, 3’ten 34’e kadar olan sayılarında yirmi dört, 1 ve 2. sayılar da dahil olmak üzere 35. sayıdan itibaren on altı sayfa olarak çıkmıştır. İlk dört sayıda sayfalar kendi içinde, diğer sayılarda ise genel sayfa numarasıyla numaralanmıştır. Gazetenin tamamı 3192 sayfa, 182 sayı ve her biri yirmi altışar sayıdan oluşan yedi cilttir. Her cildin sonuna fihrist konulmuştur. Beyânülhak, ilk sayısı İstanbul’da Pangaltı Mekteb-i Harbiyye Matbaası’nda, son sayısı Tevsî-i Tıbâat Matbaası’nda olmak üzere on iki ayrı matbaada basılmıştır.
Gazetenin müderris, muallim, din adamı ve daha çok medrese talebelerinden meydana gelen yazı kadrosunda yer alan başlıca yazarları şunlardır: Abdülahad Dâvud, Abdullah Âtıf [Tüzüner], Ahmed Tâhir, Ali Zeki, Ali Tayyar, Ayıntablı Edib, Ahmed Şirânî, Ahmed Fâik, Hâfız Câfer, Hayret [Adanalı], Hüseyin Hâzım, İbn Hâzım Ferid, İbnülemin Ahmed Tevfik [İnal], İbnülemin Mahmud Kemal [İnal], Kilisli Mehmed Münir, Küçük Hamdi [Elmalılı], Kemâleddin Harpûtî, Mehmed Tâhir [Bursalı], Mehmed Âtıf, Mustafa Faki, M. Saffet, Mustafa Âsım, Mehmed Zeki, Mehmed Sâdık, Mehmed Hulûsi, Mehmed Vehbi [Konyalı], Mustafa Nuri, Mehmed Esad, Mehmed Ârif, Mustafa Sabri, Mehmed Fatin [Gökmen], Osman Nuri, Ömer Hayri, Ömer Nasuhi [Bilmen], Suudülmevlevî, Şevket Gavsi, Şükri, Bandırmalı Şerefeddin [Yaltkaya] ve Tâhirülmevlevî [Tâhir Olgun].
Share
Ask a question
Ask a question
HRİSTİYANLIKTA HİYEROGLİFLER: Des hiéroglyphes à la croix : ce que le passé pharaonique a légué au Christianisme, JEAN DORESSE, Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut, Istanbul, 1960.
Özgün karton kapağında, kapak üzerinde renk değişimi, iç sayfalarda okuyucu notu mevcuttur, 27x20 cm, Fransızca, 67 sayfa. I. Antik Mısır’ın eski dünyaya eski dünyaya ve Orta Çağa mirası
II. Mısır Firavunları ve İskenderiye Yahudiliği
III. Mısır 'da Hristiyanlık
IV. Firavunların kalan doğru yanlışları
V. Mısır Hristiyanlığında bazı Firavunsal izler
VI. Yunan ve Latin Hristiyanlığında Firavun kalıntıları
VII. Kozmik Mısır, diğer Mısır ve Hristiyan Gnosis
VIII. Aziz Michel ve Yargı terazisi
IX. Setna 'nın Mısır masalı ve Lazare in meselleri.
Share
Ask a question
Ask a question
Der Völkerkrieg: eine Chronik der Ereignisse seit dem 1.Juli 1914, [Beşinci Cilt], C. H. [CASIMIR HERMANN] BAER, (1870-1940), Verlag von Hoffmann, Stuttgart, 1915.
Yayıncısının özgün yeşil renkli bez cildi içerisinde, cilt içi tamir görmüş haliyle, harici çok temiz durumda, kapak içinde ex libris etiketi mevcuttur, 26x18 cm, Almanca, viii, [2], 336 sayfa, s/b fotoğraflı.
Share
Ask a question
Ask a question
İZMİR BASKISI FELSEFE VE DİN: İlmin hayatın bencesi, BIÇAKÇIZÂDE İ. [İSMAİL] HAKKI [ALTINSÖZ], Hafız Ali Efendi Matbaası, İzmir, AH 1340 [1924].
Özgün karton kapağında, kapakta ve ilk sayfada lekeler mevcut harici çok temiz durumda, 16x11 cm, Osmanlıca, 114 sayfa, s/b resimli. BDK - MİL - ÖZEGE; 9060 - TBTK; 4367. Din, İslamiyet ve ahlak konularında felsefi eser. Edebiyat ve gazetecilik tecrübesinin yanı sıra ilmiyle de öne çıkmış olan İzmirli Bıçakçızade Ismail Hakkı, Cumhuriyetin ilan edildiği günlerde yayınladığı bu eserinde din, eğitim, aile, siyaset ve felsefe hakkındaki görüşlerini kısa cümleler hâlinde aktarmıştır. Müellifin sosyal hayattan politikaya, dönemin anahtar kelimelerine dair görüşlerini de toplayan hikmetli aforizmalar çok sayıda başlık altında sıralanmış ve okur için hazmı kolay biçimde sunulmuştur. Yazar Halit Ziya'ya göre, "İsmail Hakkı, medreseden sadece geçmiş değildi; o âlemde kültür diye ne toplanabilirse onu aldıktan sonra kendisine göre fakat yalnız doğuya dönük bir idrak ufkunu son haddi derecesinde genişletmişti."
Share
Ask a question
Ask a question
Hükümet-i avam vatan ve insaniyet, GIRAUD J., Çeviren: Mehmet Ali [Aynî], Artin Asaduryan ve Mahdumları Matbaası, Dersaadet, AH 1327 [1911].
Yayıncısın özgün bez cildinde, çok temiz durumda, 18x13 cm, Osmanlıca, 133 [1] sayfa. BDK - MİL - ÖZEGE;
Share
Ask a question
Ask a question
Struktura i istoria Tyurskih yazikov [= Türk yazı dilinin yapısı ve tarihi], Komisyon, İzdatelstvo Nauka, Moskova, 1971.
Yayıncısının özgün cildinde, ilk sayfada okuyucu notu mevcuttur, harici temiz durumda, 22x15 cm, Rusça, 307 sayfa. Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabeler ve Türk dilinin tarihi gelişimi ve Altayistik çalışmaları üzerine bir makaleler.
Share
Ask a question
Ask a question
ERKEN DÖNEM TÜRK TİYATROSU AÇISINDAN ÖNEMLİ İKİ KİTAP BİR ARADA: İhtilal: Bir akıl faciası 6 perde, LEONIDAS ANDRIYEV [LEONIDAS NIKOLAIVEICH ANDREYEV, (1871-1919)], Çeviren: Muhsin Ertuğrul , Necm-i İstikbal Matbaası, İstanbul, 1926. Uçurum: Üç perdelik piyes, [= La Flambo], HENRY KISTEMAECKERS, Çeviren: Muhsin Ertuğrul, İtimad Kütübhanesi-Seyyid Tahir (Orhaniye Matbaası), İstanbul, [1900].
Sonradan yapılmış siyah bez cildinde, çok temiz durumda, 20x14 cm, Osmanlıca, 102, [2] sayfa, s/b resimli. Poyraz - Tuğrul C.1, 73.; Özege 8532.; TBTK 4490.; OCLC 777176387, 80609909.
Uçurum 160 sayfa, Osmanlıca, çok sayıda s/b resimli. MİL - ÖZEGE; 21958. Muhsin Ertuğrul portresi, Sara Mannik Hanım, Galip Bey, Mes'ut Bey, İbra Hanım, Behzat Bey gibi oyuncuların fotolitografik portreleri mevcut olması açısından Türk tiyatro tarihi açısından önemlidir.
Share
Ask a question
Ask a question
Türk Ocağı Hars heyeti neşriyatından: Üç medeniyet, AĞAOĞLU AHMED, (1869-1939), Türk Ocakları Merkez Heyeti Matbaası, 1927.
Özgün karton kapağında, kapak sırtında yıpranmalar mevcut, künye sayfasında Latin harfleriyle "Türk Ocakları Merkez Heyeti" kaşesi mevcuttur, harici temiz durumda, 20x14 cm, Osmanlıca, 158, [4] sayfa. TBTK; 894.
Share
Ask a question
Ask a question
REFİK HALİT KARAY'IN SÜRGÜN YILLARI YAZILARI / HALEP BASKISI: Bir avuç saçma, REFİK HALİD [KARAY], (1888-1965), Arakes Matbaası, Halep, 1932.
Sonradan yapılmış ebru desenli cildinde, orijinal kapağı cilt içinde muhafaza edilmiş, sayfa kenarlarında yazıların okunmasını engellemeyecek yıpranma mevcut, harici çok temiz durumda, 24x17 cm, Osmanlıca, 156, [6] sayfa, s/b resimli. ÖZEGE; 2249. "Bu kitabın yüz elli adedi iyi kağıda matbu' kalın kapaklı ve numaralıdır adedi 40 Franktır. Mutabakı 850 adeti umuma ait olup fiyatı 10 Franktır." Elimizdeki nüshası bu 10 Franklıktır.
Share
Ask a question
Ask a question
Makiyaj ve güzellik san'atı, İSMET HULKÎ, Kader Matbaası, İstanbul, 1933.
Özgün karton kapağında, kapak sırtında ve sayfa kenarlarında minik yıpranmalar mevcut, harici temiz durumda, 20x15 cm, 108 sayfa, çok sayıda s/b resim ve fotoğraflı, reklam sayfaları mevcuttur. İhap Hulusi Görey çizimi zayıflama aleti reklamı.
Share
Ask a question
Ask a question
Aşk öğütleri (Kitaba ayrıca birçok güzide şahsiyetlerin aşk ve kadın hakkındaki vecizeleri ilave edilmiştir), H. BALZAC, PAUL GERALDY, Çeviren: H.N. Akdemir, Arif Bolat Kitabevi, İstanbul,
Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20x14 cm, 47 sayfa.
Share
Ask a question
Ask a question
Türk boğazlarının hukukî statüsü, MAHMUT R. BELİK, Sermet Matbaası, İstanbul, 1932.
Özgün karton kapağında, iç sayfalarda okuyucu işaretlemeleri mevcuttur, harici çok temiz durumda, 20x14 cm, 64 sayfa.
Share
Ask a question
Ask a question
İMZALI / İTHAFLI: Nel paese dei fachiri, P. BERNARDO DA POPPI, Segretariato Missioni Estere Cappuccini, Milano, 1961.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış harici temiz durumda, ilk sayfada imza ve ithaf ayrıca kütüphane kaşesi mevcuttur, 22x15 cm, İtalyanca, 187, [5] sayfa, çok sayıda s/b fotoğraflı, bir adet harita sayfası.
Share
Ask a question
Ask a question
RESİMLİ CEP ROMANI: Cat and mouse, HUGH PENTECOST, Royce Publishers, Chicago, 1944.
Özgün karton kapağında, arka kapakta "Frenç Amerikan Kitap Evi Kaşeli", çok temiz durumda, 12x8 cm, İngilizce, 125 sayfa, s/b resimli.
Share
Ask a question
Ask a question
RESİMLİ CEP ROMANI: Unforgettable French love stories, THEOPHILE GAUTIER, Royce Publishers, Chicago, 1945.
Özgün karton kapağında, künye sayfasında okuyucu notu mevcuttur, arka kapakta "Frenç Amerikan Kitap Evi Kaşeli", çok temiz durumda, 12x8 cm, İngilizce, 128 sayfa, s/b resimli.
Share
Ask a question
Ask a question
Balıkesirliler Dergisi [İLK DÖRT SAYI] 30 Mart 1968 - 3 Nisan 1971 Balıkesirliler Tanışma ve Yardımlaşma Cemiyeti Adına İmtiyaz Sahibi: Enver Durmaz Baha Matbaası, İstanbul.
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 28x19 cm, 32 sayfa, s/b fotoğraf, resim ve reklam sayfası. Senede bir sayı çıkan dergi İstanbul'daki Balıkesirli hemşerilerin sosyal, iktisadi dayanışmasını sağlamak, irtibatın kopmasını engellemek, Balıkesir Yüksek Tahsil Talebe Cemiyeti İstanbul şubesi ile Balıkeslileri bir araya getirmek için çıkarılmıştır. Derginin çıkmasında Gönen'li Baha Matbaası da kstkıds bulunmuştur.
Share
Ask a question
Ask a question
Elektrik Sayı:1 Ocak 1947 Sahibi: İstanbul Elektrik Teknisyenleri Derneği Yazı İşleri: Hamdi Erendor, İbrahim Horoz Basımevi, İstanbul.
Özgün karton kapağında, 28x20 cm, 30 sayfa, s/b fotoğraflı. İstanbul Elektrik Teknisyenleri derneği 23 Subal 946 tarihinde resmen teşekkül etmiştir, Dernek mesleki ve içtimai bir teşekkül olup siyasetle katiyyen uğraşmaz. Maksat ve gayesinin esaslı kısımları Dernek nizamnamesinde mevcuttur. Uğraşacağı mühim mevzulardan bazılarını şöylece hulâsa edebiliriz. Nafia Vekâletinin Ehliyetini haiz olup Elektrik tekniğile uğraşaların bir cemiyet içinde mesleki, iktisadi ve hukuki bakımdan vazife ve haklarını tanzim etmek, Elektrikçilik sanatına müteallik kavanin, nizamat ve talimatın tanzim ve tatbikinde yüksek makamlarla teması muhafaza etmek, Elektrik fenninin terakkiyatını takip ederek Dernek mensuplarını faydalandırmak maksadile kurslar açmak ve mecmua çıkarmaktır.
Share
Ask a question
Ask a question
ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ İZMİR'İNDE NEŞROLUNAN MESLEK DERGİSİ: Fen ve San'at Temmuz 934 Nüshası "Aylık Sanayi Erbabı İşçi ve Teknisiyen Mecmuası" Yıl:1 Cilt:1 Sayı:11 Müessis ve Müdürü: İbrahim Pertev, İzmir.
Özgün kapağında, çok temiz durumda, 28x21 cm, s/b fotoğraf, resimli. İzmir Tebeşiri, Frigidaire soğuk hava dolapları, Gargoyle Mobiloil, Dunlop Lastik, Millet Pazarı Yerli Malları ve İzmir'de yerli firmaların reklamaları mevcuttur. Türk milli sanayi davasının halline iki yoldan gidilecektir:
1 .Fabrikaları kurmak,
2. Fabrika elemanlarını hazırlamak. Fabrikaların kurulması, para kuvvetile nisbeten kısa bir zaman meselesidir. Fakat fabrika elemanlarının yetiştirilmesi, oldukça uzun zamana mütevekkiftir. Devlet bu ikinci gayeye de çalışırken cemiyet içindeki san'at ve fen mütefekkirlerinin bu uğurda uhdelerine düşen vazifeler vardır. Bu vazifelerin en mühimmi, kalemler ile bu elemanların en kısa yoldan yetişmesine yardım etmektir. «Fen ve San'at» sütunları, bu gayeye çalışan yazılara daima açıktır. İçindekiler: San'at Mektepleri Mezunları, İş Kanunu, Yeni Metallurji, Radyo Bilgisi, Elektrik Dersleri, Kiomaj, Elektrik Kaynağı, Çelikleri Sertleştirme usulü, İşçi Defteri, Bizde San'at ve San'atkâr,Hizmet Masası
--Erken Cumhuriyet Dönemi- Meslek-İşçi-Sanayii--
Share
Ask a question
Ask a question
Galatasaray Lisesi 1939-1940 Mezunları Albümü, Kenan Basımevi., İstanbul, 1940.
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 28x21 cm, Fransızca, Türkçe, 54 sayfa, s/b fotoğraf, resim ve karikatür sayfaları mevcuttur. Büyük boy ile İsmet İnönü, Hasan Âli Yücel, okul müdürü Behçet Gücer'in fotoğrafları.Mezun olan öğrencilerin veda müsameresi, öğrencilerin okul kollarındaki yazı ve izlenimleri ve son sayfalarda karikatürler mevcuttur. --Erken Cumhuriyet Dönemi-Eğitim Tarihi--
Share
Ask a question
Ask a question
Nuri İyem yüz yaşında "Portre / Portrait" 16 Eylül - 31 Ekim 2015 = Nuri İyem on his 100th birthday,[SERGİ KATALOĞU], NURİ İYEM, Evin Sanat Galerisi, 2015.
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 28x24 cm, İngilizce, Türkçe, 127 sayfa, s/b ve renkli fotoğraf ve resimli. Metinler Feyyaz Yaman, Selçuk Altun, Prof. Erhan Karaesmen, Özcan Türkmen, Müjde Tanla, Ali Şimşek.
Share
Ask a question
Ask a question
Tarih-i İslâmdan Parlak Bir Sahife: Ebu 'Ubeyde bin el-Cerrâh zeyl-i Hâlid bin Velîd, HİLMİZÂDE İBRAHİM RİFAT, Âlem Matbaası Ahmet İhsan ve Şürekâsı, [İstanbul], AH 1318 [1900].
Yayıncısının özgün bez cildinde, cilt üzerinde ve sırtta kabartma ile eser adı mevcuttur, arka kapak estetik deseni içinde istif yazı ile "Kitabhane-i Cihan" yazmaktadır, bez cilt üzerinde yıpranmalar mevcuttur, 14x10 cm, Osmanlıca, 283 sayfa. ÖZEGE; 4536. Seyf-i müsellül el tehayyi nam-ı âlisine nâil olan "Halid bin Velid ve Ebu Ubeyde bin el-Cerrah (ra)nın taht-ı idâresinde bulunan ashâb-ı güzin ile Rum imparatoru "Herakl (Herakleios )" arasında vukû' bulan muharebâtı ve veka'yinin hikâyesidir. İslâmiyetin yayılması sırasında Bizans İmparatorluğu ile savaşan İslam ordularının başında sahabeden Ebu Ubeyde bulunmaktadır. Eser Sekizinci Bab'tan itibaren başlar.
Share
Ask a question
Ask a question
Histoire de la Turquie [Birinci Cilt], ALPHONSE DE LAMARTINE, (1790-1869), Librairie du Constitutionnel, Paris, 1854.
Yayıncısının özgün cildinde, ilk sayfada "Bibliotheque Manuel Camaras N-92" kaşeli, cilt kenarları yıpranmış haliyle, 18x12 cm, Fransızca, 400 sayfa. Lamartine, 1832 ve 1850 yıllarında olmak üzere Türk Topraklarına iki kez gelmiş, 1854 yılında 8 ciltlik Türkiye Tarihi'ni yazıp
yayınlamıştır. Bu yapıtlarında Türkleri yüceltmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'da haksızlığa uğradığı bu yıllarda, Meclis kürsülerinden onları savunmuştur. Yazdığı iki seyahatname ve bu 8 ciltlik eseri sayesinde Türk dostu olarak nitelendirilmiştir.
Share
Ask a question
Ask a question
İLK BASKI / YAZARININ TEK ŞİİR KİTABI: Türkün şehnâmesinden, MİTHAT CEMÂL KUNTAY, (1885-1956), Tasvir Neşriyat, [İstanbul], 1945.
Yayıncısının özgün cildinde, çok temiz durumda, 18x12 cm, 143 sayfa. Roman, şiir, biyografi, tiyatro, antoloji, inceleme gibi farklı alanlarda çeşitli eserler ortaya koyan Mithat Cemal’in tek şiir kitabıdır. Yazarın edebiyatımızda tanınması ise 1908’den sonra kaleme aldığı şiirlerle olmuştur. Özellikle Mehmet Âkif’le birlikte yazdıkları “Acem Şâhı” ve tek başına yazdığı “Elhamra” adlı şiirler, Mithat Cemal’e ilk şöhreti getirmiştir. Mithat Cemal’in sanatında, Mehmet Âkif, Abdülhak Hâmid ve Namık Kemal’in büyük etkileri vardır. Bu etkiyi eserlerinde dâima hissederiz. İşlediği konular ve kullandığı üslûp bakımından bu sanatçıları hatırlatır. Özellikle onun için hem arkadaş, hem öğretmen konumunda olan Mehmet Âkif’in, hayatında ayrı bir yeri vardır. Âkif’e sonsuz hayranlık duyan Mithat Cemal, gençliğinde onun çevresinde yetişmiştir. Yazar bunun bir sonucu olarak, Sırât-ı Müstakîm ve Tercümân-ı Hakîkat gibi dergi ve gazetelerde yazdığı yazılarla adını duyurmaya başlamış, daha çok kahramanlık ve vatan sevgisi temalarını işleyen şiirleriyle tanınmıştır. Aruz veznini kullanan ve aruzun son temsilcilerinden sayılan Mithat Cemal’in tarihî ve içtimaî konulu şiirlerinde Mehmed Âkif ile Yahya Kemal’in, epik şiirlerinde ise Abdülhak Hâmid’in etkisi görülür. Tarih sevgisi, geçmişin büyüklüğü ve güzel tarafları onun konuları arasında ilk sırada yer alır. --Türk Edebiyatı--Milli Edebiyat--Şiir---
Share
Ask a question
Ask a question
İTHAFLI / İMZALI: Halk edebiyatımızın iç yüzü, FUAT EDİP BAKSI, (1912-1974), Yeniyol Basımevi, İzmir, 1946.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, künye sayfasında " Sevgili kardeşim İlhan Tınaz'a 14, II, 1946" ibaresiyle ithafı imzalıdır, 20x14 cm, 31, [1] sayfa. İzmir İnönü Lisesi Edebiyat öğretmeni Fuat Edip Baksı tarafından yazılan eser Halk Edebiyatının başından sonuna örnekler sunan kısa bir antolojidir.
Halk Edebiyatımızın İçyüzünü, gençler ve bu konu ile uğraşmak zevkini alan yurttaşlar için yazdım. Çok emekler bekleyen FOLKLOR araştırmalarına karşı bir ilgi uyandırmak, bu alandaki çalışmaları kolaylaştırmak, biricik emelimdir.
Bu kitapta, yalnız AŞIK EDEBİYATI' nın belli başlı özelliklerini kısaca belirtmek istedim ve TEKKE EDEBİYATI'mızı başka bir esere bıraktım. (Ön söz)
Share
Ask a question
Ask a question
RESSAM HALİL DİKMEN ÇİZİMİ KAPAKLI: Bir kadının jurnalından, YUNUS KÂZIM KÖNİ, Kültür Basım ve Yayım Kooperatifi, Ankara, 1949.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, bir sayfasında kopukluk mevcuttur, harici temiz durumda, 21x15 cm, 110, [2] sayfa, çok sayıda s/b çizimli sayfalar mevcuttur. Kitap çizimleri ünlü ressamlar Halil Dikmen, Zeki Faik İzer, Zühtü Müritoğlu, Arif Kaptan tarafından yapılmıştır.
Share
Ask a question
Ask a question
RESİMLE HATTI BAĞDAŞTIRAN RESSAMDAN HİNT, ÇİN, İRAN VE TÜRK RESİM SANATINA BİR NAZAR: Şarkta resim, ELİF NACİ, (1898-1987), Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1943.
Özgün karton kapağında, kapak üzerinde yıpranmalar mevcuttur, harici temiz durumda, 20x14 cm, 25 sayfa.
Share
Ask a question
Ask a question
İzmir tarihi, HAKKI GÜLTEKİN, İzmir Turizm Cemiyeti, İzmir, 1952.
Özgün karton kapağında, sayfa formaları açılmamıştır, kapakta yıpranmalar mevcut ve tamir görmüş haliyle, 21x15 cm, [2], 64, [14], sayfa, iki adet harita sayfası (Batı Anadoluda önemli arkeolojik şehirler haritası ve İzmir şehir plânı) bir adet katlanır İzmir panoraması, çok sayıda s/b fotoğraf mevcuttur. İzmir tarihini Neolotik devirden itibaren yaşayan medeniyetlerle birlikte ele alır.
Share
Ask a question
Ask a question
Şevket Süreyya'nın hatalarına dair [Cüz:4], KERİM SADİ [AHMET NEVZAT CERRAHOĞLU], (1900-1977), İnsaniyet Kütüphanesi, İstanbul, 1934.
Özgün karton kapağında, tamir görmüş haliyle, 21x15 cm, 23 sayfa. Şevket Süreyya'nın Hatalarına Dair; 48 cüzden mürekkep, Kadro Hareketi'ne dair eleştiri içeren bir polemik eserdir.
Share
Ask a question
Ask a question
SERVET-İ FÜNÛN'UN BÜYÜK ŞÂİRİNİN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN YAZILMIŞ İLK BİYOGRAFİ: Cenab Şehabeddin hayatı ve seçme şiirleri, SADEDDİN NÜZHET ERGUN, (1899-1946), Yeni Şark Kütüphanesi, [İstanbul], 1934.
Özgün karton kapağında, kapak ve sayfa kenarları yıpramış, tamir görmüş haliyle, 25x17 cm, 303 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf.
Share
Ask a question
Ask a question
Mithat Paşa, A. [AHMET] HİLMİ YÜCEBAŞ, (1915-1996), Osmanbey Basımevi, [İstanbul], 1944.
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 65. sayfasında yazıları etkilemeyen kopukluk mevcuttur, 21x15 cm, 124, [4] sayfa, çok sayıda s/b fotoğraflı. Mithat Paşa'nın hayatı, icaatı, mektupları, Türk bankacılığına hizmetleri, nasıl sürgün edildiği, sorgulanışı, idam edilişi. Türk muharrirlerinin büyük vatansever hakkındaki düşünceleri, hâtıraları, fıkraları ve şiirlerinden müretteb bir eserdir.
Share
Ask a question
Ask a question
Ziya Gökalp'in neşredilmemiş yedi eseri ve âile mektupları, ALİ NÜZHET GÖKSEL, (1897-1961), Işıl Matbaası, İstanbul, 1956.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, harici temiz durumda, 24x16 cm, 79 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf, Osmanlıca tıpkıbasım sayfalar. Ali Nüzhet Göksel: "Ziya Gökalp’in neşredilmemiş yedi eseri ve aile mektupları" adlı kitabının başında, Gökalp’ın ölümünün 32’inci yılında neden hala yeni harflere çevrilmiş bir külliyatının basılamadığını anlatmaktadır.
Bu kitapta; Gökalp'ın başlayıp da tamamlayamadığı yedi eseriyle Malta’dan eşine ve kızlarına gönderdiği mektuplar vardır.
Gökalp'ın 1919-21 yıllan arasında Malta’da sürgünken yazdığı bu mektuplar cana yakın ve samimi bir üslupla yazılmıştır. Bu mektuplar Gökalp'ın bilinmeyen bir tarafını açığa vurmaktadır; aile ocağına, eşine çocuklarına ne taşkın bir sevgiyle bağlı Ziya Gökalp’i. . Diğer yazılara gelince: İlki "Aşiretler Nizamnamesi layihası müsveddesi" adını taşımaktadır. Bu yazının aslı Diyarbakır’da kurulan "Ziya Gökalp Müzesi’ndedir. "Felsefe Dersleri" adını taşıyan ikinci yazı Diyarbakır Öğretmen okulunda okuttuğu derslerinin ilkidir. Gökalp bu kitabını tamamlayamamıştır. Üçüncüsü, Aile Hukukuyla ilgili bir diyalogdur. Bu diyalogun ilk sahifesi ve yedincisi kaybolmuş. Dördüncüsü "Diyarbakır Aşiretleri" adını taşıyor. Gökalp bu dikkate değer incelemesinde "Aşiret" in bize çok şahsi görünen bir tanımını yapmakta, Fransızcada bu anlamda bir terimin bulunmadığına işaret etmekte, sonra da Cahiliyet devrindeki Arap aşiretleriyle Roma ve Yunan toplumlarını karşılaştırarak ikisi arasındaki paralelliği belirtmektedir. Beşinci yazı Güzel Türkçenin sarfına, altıncısı 1923 yılında Liseler için hazırladığı "Muhtasar İçtimaiyat" kitabının ilk dersine, yedincisi de 1924 yılında kaleme aldığı "Türk Kamus"ından bir kaç sahifeye aittir. Gökalp'ın vakitsiz ölümü yüzünden bu kitaplar hep böyle başlangıç halinde kalınıştır. Kitabın son kısmında Ziya Gökalp’a ait dört vesika; 1. Ziya Gökalp’in resmî hâl tercümesi, 2. Ziya Gökalp’in İdadî Tasdiknamesi, 3. İttihad ve Terakki Cemiyeti Müfettişi Ziya Bey’e merkezin yazısı, 4. Ziya Bey’in Diyarbakır Maarif Müfettişliği Beraat Mazbatası.
Share
Ask a question
Ask a question
Ahiler, İLHAN TARUS, (1907-1967), Ulus Basımevi, Ankara, 1947.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, harici temiz durumda, kapakta ve ilk sayfada " Çukurova İşçi Sendikaları Birliği - 1950" mührü mevcuttur. 20x15 cm, 51, [2] sayfa. Yurdumuzda küçük sanatların bütün Ortaçağ boyunca ve yakın denilecek zamanlara kadar gösterdiği teşkilâtlı varlık, çalışma hayatımızın bugünkü meseleleri üzerinde düşünenleri önemle ilgilendirse gerektir. Şüphe yoktur ki bir zamanlar bütün küçük sanat işçilerini içinde toplayan (Ahi) teşkilatı, sosyal ve ekonomik bünyedeki çeşitli değişikliklerle devrini ikmal etmiş, ölü bir tarihten başka bir şey değildir. Fakat dünkü şartların araştırılmasından elde edilecek gerçeklerin, bugünden yarına giden yolu aydınlattıkları da inkâr edilemez. Geçmişle gelecek arasındaki bu kaçınılmaz bağlılık, Türkiye'deki küçük sanat ve esnaf teşekküllerinin tarihini derinliğine gözden geçirmeyi, ilmî olduğu kadar ameli bakımdan da değerlendirmektedir. Ahi'lerin zümre ve meslek hayatı hakkında hazırladığı bu küçük denemede Müellif, her türlü iddiadan uzak kalmayı dikkatle göz önünde tutarak, önemli bir tarih konusunu, doğrudan doğruya orijinal kaynaklardan alıp ana çizgileriyle izaha çalışmış bulunuyor. Bu denemeyi, bu sahadaki yeni araştırmaların takip etmesini temenni edelim.
Share
Ask a question
Ask a question
"GALATA SARAYI HÜMÂYÛN MEKTEBİ"NDEN "GALATASARAY LİSESİ"NE VESİKÂLARLA GALATASARAY'IN BEŞ YÜZ YILI: Galatasaray tarihi [Cilt 1], FETHİ İSFENDİYAROĞLU, (1895-1964), Doğan Kardeş Yayınları, İstanbul, 1952.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, harici temiz durumda, 28x21 cm, s/b fotoğraf ve resimler, Osmanlıca, Almanca, Fransızca tıpkı basım sayfalar. Eserin ön sözü İstanbul Üniversitesi Tarih Profesörü Mükrimin Halil Yınanç, İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. A. Süheyl Ünver, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Hilmi Ziya Ülken tarafından yazılmıştır. Kitap Ali Sami Yen'e ithaf edilmiştir. Galata Sarayı Mektebi Sultan II. Beyazıt döneminde Osmanlı Devletinin gittikçe artan memur kadrolarını yetiştirmek amacıyla kurulmuştur. Enderûn'dan sonra diğer saray mekteplerinden daha özenli bir eğitim sistemi olan mektep daha sonraki devrelerde de büyümüş ve devletin gözde eğitim kurumu olmaya devam etmiştir. II. Mahmut döneminde Batılı eğitim tarzına geçen mektep bir süre Tıbbiye Mektebi olarak, Sultan Abdülaziz döneminde Mekteb-i Sultâni adıyla faaliyetini sürdürmüştür.
Share
Ask a question
Ask a question
Türk marşları, ETEM [RUHİ] ÜNGÖR, (1922-2009), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1966.
Yayıncısının özgün cildinde , oldukça temiz durumda, 28x20 cm, 332, [4] sayfa, çok sayıda nota sayfası, s/b fotoğraf ve çizimler mevcuttur. Notaları Yazan: Kaya Bekât; Resimleri Çizen: Dr. İldeniz Kurtulan. Eser üç bölümden oluşur. 1. Mehterler ve Musikileri 2. Muzîka-i Hümayûn (Bando) ve Marşlarımız 3. Milli Marşlarımız - Marş Bestekârlarımız . Eserde yüz adet marş notası ve bestekârların biyografileri yer almaktadır. Yazar eserinde, 1932'den beri bahsedilen ama notası ele geçmeyen Franz Liszt'in Paraphrase Marşı'na (Donizetti'nin Mecidiye Marşı) da yer vermiştir.
Share
Ask a question
Ask a question
Cumhuriyetin on ikinci yıl dönümünü kutlulama 29 İlkteşrin 1935, BOLU URAYI, Sinan Basımevi, İstanbul, 1935.
Özgün karton kapağında, kapak kenarları yıpranmış haliyle, 21x15 cm, 48 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf. Bolu Uray'ı nın (Belediyesinin) Cumhuriyetin kuruluşunun on ikinci yılını kutlamak, Bolu'da bilhassa Atatürk'ün 1934 yılındaki ziyaretinden sonra Cumhuriyet devrimlerinin ışığında Belediyenin yaptığı çalışmalardan oluşan bir kitaptır. Atatürk'ün Bolu'ya ayak bastığı gün, Bolu İlbay'ı (Valisi) Salih Cemal Gülen ve Bolu'dan çeşitli fotoğraflar. Bolu'nun doğal güzellikleri ve belediyenin yaptığı yenilikler görülmektedir. --Erken Cumhuriyet Dönemi--
Share
Ask a question
Ask a question
Atatürk Diyarbakır'da ve "O" nun hatıraları, KADRİ KEMAL KOP,(1900-1975), Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1938.
Özgün karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, tamir görmüş, harici çok temiz durumda, 24x17 cm, 91 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf, harita sayfası mevcuttur. Kitaptaki fotoğraflar: Foto Yıldız ve Foto Dicle fotoğrafhanelerine aittir. Eser Mustafa Kemal Atatürk'ün 12 Kasım 1937, Diyarbakır ziyareti öncesinde Vali Mithat Altıok öncülüğünde yapılan hazırlıklar ile başlar. Atatürk ve beraberindekiler: Başbakan Celal Bayar, Birinci Umûmî Müfettiş Abidin Özmen, Nafia Vekili Ali Çetinkaya gibi isimlerin fotoğrafları, Diyarbakı'da ziyaret edilen yerler ve açılışı yapılan demiryolu hattının fotoğrafları mevcuttur.
Share
Ask a question
Ask a question
Seferde ve hazarda zabit ve zabitlik, ERKÂN-I HARP MİRALAY BAKÎ [VANDEMİR], (1890-1963), Köyhocası Matbaası, Ankara, 1932.
Özgün karton kapağında, kapak üzerinde okuyucu notu mevcuttur, harici temiz durumda, 20x14 cm, 152 sayfa, dokuz adet katlanır kroki sayfası, bir adet formaları açılmamış s/b resim sayfası, bir adet grafik sayfası mevcuttur. Baki Vandemir, (24 Mart 1890, İstanbul - 23 Ocak 1963, İstanbul) Türk asker. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 5. Süvari Kolordusu Kurmay Başkanı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 1924-1927 yılları arasında Harp Akademisi'nde Harp Tarihi dersleri verdi. Bu arada Türk Askeri Tarihi alanında inceleme ve araştırmalarda bulundu. Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile 1. Türk Tarih Kongresi'ne katıldı. 1947 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekliye ayrıldıktan sonra Türk Tarih Kurumu'nda çalıştı. Sümerbank İdare Meclisi Başkanlığı yaptı. Seçimlerde milletvekili aday adayı oldu ancak seçilemedi. 23 Ocak 1963 tarihinde yetmiş üç yaşında öldü.
Share
Ask a question
Ask a question
KEMALİZM BAŞLIKLI İLK KİTAP / TÜRK İNKILÂBININ RUHUNA VERİLEN İSİM: Kemalizm, TEKİN ALP [MOİZ KOHEN], (1883-1961), Cumhuriyet Gazete ve Matbaası, İstanbul, 1936.
Özgün karton kapağında, kapağı yıpranmış, harici temiz durumda, 21x14 cm, [2], v, [3], 347, x sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf. Eser Franszı Parlementosu Reisi Édouard Herriot'un ve Profesör Dr. Fuad Köprülü'nün ön sözü ile başlar. Kemalizm Türk cumhuriyetçiliğinin resmi adıdır ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün özel rolüne atıfta bulunur. 1930’lar bu özel rolün ideolojik bir metne dönüştürülmesine tanıklık eder. 1931’de toplanan CHP üçüncü kongresinde Kemalizm "Altı Ok" diye bilinen bir ilkeler bütünü halinde açıklanır, bir yıl sonra Kadro dergisi Kemalizmi ideolojik bir formata kavuşturmak için yayınlanmaya başlar. Bu kurumsal çabaların yanısıra tek tek yazarların da Kemalizmi hem açıklamak hem savunmak için kitapları yayınlanır. Bunlardan biri 1936’da basılan Kemalizm’dir . Bu aynı zamanda Kemalizm başlıklı ilk kitaptır. Yazarı Tekin Alp’dir. Tekin Alp’in ilk ismi Moiz Kohen’dir. Bir Osmanlı Yahudisi olarak 1883’de Serez’de doğan Moiz Kohen, Selanik’de içlerinde Ziya Gökalp’in de bulunduğu ittihatçı çevre ile arkadaşlık kurmuş ve bu ilişki, hayatının sonuna kadar belirleyici olmuştur. Nitekim Moiz Kohen’in Tekin Alp’e dönüşerek Türkleşmesi de bunun bir göstergesidir. Tekin Alp İkinci Meşrutiyet döneminde (1908-1918) Türkçülüğü entelektüel açıdan desteklemek için faaliyetlerde bulunmuştur. 1923’de Türkiye Cumhuriyetinin ilanıyla başlayan dönemde ise, Tekin Alp kemalisttir. Kemalizm’i yayınlamasını da bu kimliğin bir yansıması saymak gerekir. Kemalizm (İstanbul: Cumhuriyet matbaası,1936) bir çok bakımdan önemlidir. İlkin konjonktürel değeri; dönemin havasını yansıtan, kemalizme ilişkin tartışmaları aktaran yönü önemlidir. Milliyetçilik, liberalizm ve laiklik etrafında T.Alp’in yürüttüğü tartışmalar da Kemalizmin ideolojik açılımlarını izlemeyi mümkün kılmaktadır.
Share
Ask a question
Ask a question
TİYATRO: Vatan uğrunda: Bir perdelik vatanperverâne dram, OSMAN SABRİ, Resimli Ay Matbaası, İstanbul, 1931.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 25x17 cm, 24 sayfa.
Share
Ask a question
Ask a question
Okuma kitabı: Ortaokul sınıf I, TÜRKİYE CUMHURİYETİ KÜLTÜR BAKANLIĞI, Devlet Basımevi, İstanbul, 1935.
Özgün karton kapağında, iç sayfalar kapaktan ayrılmış haliyle, 25x18 cm, 111 sayfa. Erken Cumhuriyet döneminde orta okul öğrencileri için hazırlanan kitapta şiir, hikaye, roman ve makale türünden örnekler bulunur. Ömer Seyfettin, Hassan Ali Yücel, Falih Rıfkı Atay, Halit Fahri, Ahmed Rasim, Halide Nusret, Reşat Nuri Güntekin, Samih Rıfat, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Haşim, Mahmut Yesari, İsmail Habib gibi yazarlardan metin parçaları bulunmaktadır. --Erken Cumhuriyet Dönemi--Eğitim Tarihi-Edebiyat--Kültür Tarihi---
Share
Ask a question
Ask a question
Türk Musikisi Dergisi Neşriyatından: Santurî Ethem Bey hayatı ve eserleri, VECDİ SEYHUN,(1915-1984), Marmara Basımevi, İstanbul, 1948.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, sayfa formaları açılmamıştır, 25x18 cm, 37, [12] sayfa, s/b fotoğraflı, Osmanlıca tıpkı basım sayfalar, nota sayfaları mevcuttur.
Share
Ask a question
Ask a question