182 adet değerli sahafiye ve nadir kitabın bir arada olduğu müzayedemizdeki ürünlere 11.02.2024 PAZAR günü saat 20:30'a kadar internet sitemiz üzerinden pey verebilirsiniz. Aynı tarihte 20:32 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır.
!!! ÖNEMLİ !!! Komisyon oranı %20'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 7 İŞ GÜNÜDÜR.
Komisyon ya da vergi tutarları ile alakalı iadeler kesinlikle kabul edilmeyecektir, kuralların tamamı okunmuş kabul edilir.
İLK BASKI / ERKEN DÖNEM AVANGARD ÇİZİM KAPAKLI: Kanun namına, REŞAT ENİS [AYGEN], (1909-1984), Sühulet Kütüphanesi, İstanbul, 1932. Kapak tasarımı: Ali Suavi.
Özgün karton kapağında, arka kapağı eksik ve arka sayfası lekeli haliyle, haricen temiz bir nüsha, 21x14 cm, 168 sayfa, kapak çizimi Ali Suavi. Reşat Enis Aygen: Türk edebiyatında “toplumcu/sosyalist gerçekçilik”in öncü isimlerinden olan Reşat Enis, yazı hayatına önce Resimli Uyanış (Servet-i Fünûn) mecmuasında yayımladığı daha sonra Kılıcımı Sürüyorum (1930) başlığı ile kitaplaştırdığı hikâyeleri ile girmiştir. Bu ilk hikâyelerinde “klasik vaka hikâyesi” tarzını benimsemiş olan yazar sonraki yıllarda gazete sayfalarında kalmış olan kırk civarındaki hikâyesinde “durum hikâyesi” anlayışına yakın bir tutum benimsemiştir. Ancak onun sanat estetik anlayışının esasını oluşturan toplumcu gerçekçilik hikâyelerinde belirgin değildir.
İlk romanını önce Politika gazetesinde tefrika etmiş (Anasının Kızı) daha sonra kitaplaştırmış (Kânun Namına) olan yazar, bir aşk ve entrika öyküsü anlatan bu romanından sonra toplumcu gerçekçi sanat zevkini esas alan romanlar yazmıştır.
HİKÂYELER / GÜZEL KAPAKLI: Katil Puse, HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944), Hilmi Kitabevi, İstanbul, 1945.
Özgün resimli karton kapağında, kapak sırtı yıpranmış, harici temiz durumda, 19x13 cm, 95 sayfa.
CELÂL ESAD ÇEVİRİSİ Yeni resim hakkında, E. G. BENITO, Çeviri: Celâl Esad Arseven, İbrahim Horoz Basımevi, İstanbul, 1947.
Özgün karton kapağında, kapak sırtında yıpranma mevcut, harici temiz durumda, 17x12 cm, 232 sayfa. "Resim, bu gün insanların ellerine geçirmek için döğüştükleri demir, kömür, petrol, kalay gibi çok lüzumlu bir ilk madde midir? İnsan, demiri, kömürü, petrolü ve kalayı tanımadan çok önce resmi biliyordu. Sanat insan ruhunun ilk tezahüratındandır. Bir vakitler beşer henüz hayvandı, Altamira mağaralarının duvarlarına resimler yapanlar ise artık insandılar. O zamanlardan beri insan, uzun bir yol yürüdü. Arzın sathını keşfetti. Orada imparatorluklar kurdu; onları demirle, ateşle yıktı ve bunca büyüklük ve inhitatlardan bu güne ancak sanat eseri kaldı. Yunan, İran, Roma gibi birçok imparatorluklar ortadan kayboldu. Onları teşkil eden insanların çektikleri ıztıraplar hep unutuldu. Fakat onların tahribe uğramış abideleri karşısında biz daima o ıztırapları duymaktayız. HEYKEL ŞEHİRDEN SONRA DA YAŞAR."
BİZANS SANATI L'Art byzantin, son origine, son caractère et son influence sur la formation de l'art moderne, DIOGENE [ULYSSEE NAPOLEON] MAILLART, (1840-1926), Librairie Garnier Freres, Paris, [1922].
Özgün karton kapağında, sayfa formaları açılmamıştır, çok temiz durumda, 19x12 cm, Fransızca, v, [3], 247, [3] sayfa, çok sayıda s/b resim ve gravür sayfası mevcuttur. Toplamda 62 adet gravür olduğu belirtilmiştir.
İSTANBUL'UN FETHİ'NE FARKLI BİR BAKIŞ Le siege la prise et le sac de Constantinople: par les Turcs en 1453, GUSTAVE [LEON] SCHLUMBERGER, (1844-1929), Librairie Plon, Paris, 1935.
Yayıncısının özgün cildinde, cilt sırtı bez üzerine altın yaldızlı kitap adı ve yayıncı yazılı, çok temiz durumda, 19x12 cm, Fransızca, 312, [5] sayfa, s/b resim ve fotoğraflı, iki adet harita sayfası; 1570'te Venedik'te Jacques Franco tarfından yazınlanan Bizans dönemi İstanbul'u, Kuşatmanın son günlerinde Türk askerlerinin konumu.
İTHAFLI / İMZALI / İLK BASKI Perspectives, LÜSİYEN ABDÜLHAK HAMİT, Matbaacılık ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi, İstanbul, 1934.
Özgün karton kapağında, ikinci sayfasında yazarı tarafından Fransızca ithaflı ve imzalıdır, kapakta minik bir yırtık mevcut harici çok temiz durumda, 19x12 cm, Fransızca, 210, [2] sayfa.
İKİ ESER BİR ARADA: 1. Gecenin esrarı, GÜZİDE SABRİ, İkbal Kütüphanesi, İstanbul, 1934. 2. Zeytindağı [İlaveli İkinci Tab'ı], FALİH RIFKI ATAY, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.
Yeşil cilt içerisinde, cilt sırtında kitap isimleri klişelenmiş, 19x14 cm, 101, [8], 175 sayfa, s/b fotoğraf ve resimler. Güzide Sabri, konuları “birer hakikatten alınan” sekiz hikâye yazmıştır. Bu hikâyeler başka nesirlerle beraber Gecenin Esrarı adlı kitapta toplanmıştır. Hikâyeler sırasıyla şunlardır: Kamer Hanım, Rüya, Maske, Salih Efendi’nin Karısı, Heybeliada Mezarlığında, İshak ile Bülbül, Darülbedai’ye Giderken, Hikâye, Zeliha. Klasik hikâye özelliği taşıyan hikâyelerde mekan Zeliha hariç İstanbul’dur. Romanlarda olduğu gibi hikâyelerde de asıl kahramanlar kadınlardır. Gecenin Esrarı’nda ayrıca hikâyelerden başka üç mektup, bir rüyasını anlattığı yazısı ile zevcinin arkasından yazdığı yazısı bulunmaktadır. Yazar, romancılık hayatına veda ettiği sırada bunları bir araya toplayıp küçük bir eser meydana getirmekle kendisini okuyuculara bir kez daha hatırlatmak istediğini eserin başında belirtmiştir. Yazı hayatına II. Meşrutiyet’ ten önce başlayan ve Cumhuriyet döneminde ilgiyle takip edilen Güzide Sabri popüler aşk romanlarının unutulmaz isimleri arasında yer alır.
ANADOLU'YA İLK GERÇEKÇİ BAKIŞ / BİZİM KÖY / İNGİLİZCE İLK BASKI: A village in Anatolia, MAHMUT MAKAL, Vallentine Mitchell, London, 1954.
Yayıncısının kırmızı özgün cildinde, cilt üzerinde hafif solmalar ve lekelenmeler mevcuttur, harici temiz durumda, 22x15 cm, İngilizce, xvi, [2], 190 sayfa, s/b fotoğraflı. Türkçe'den çeviren: Wyndham Deedes. Birinci Baskı. Mahmut Makal'ın 1950'de yayımlanan ve Köy Edebiyatı'nın sembol kitaplarından sayılan deneme türündeki “Bizim Köy” kitabının İngilizce çevirisidir. Kitaptaki yazıların pek çoğu ilk olarak, 1948-1949 yılları arasında "Bir Köy Öğretmeninin Notları" başlığı altında Varlık dergisinde yayımlanmıştır. Mahmut Makal, kitapta köylerde yaşanan işsizlik, susuzluk, toprak ağalığı, aydın-köylü gerilimi, sağlık sisteminin yetersizliği, cahillik, eşkıyalık, dini gelenek ve hurafeler gibi sorunları işlemektedir. O güne kadar pastoral ve şiirsel bir şekilde dile getirilen köylerin sert, sorunlu ve çatışmalı dünyasını gözler önüne sererek zihinlerdeki köy imgesini radikal olarak etkilemiştir. Bu eser ile dönemin yazarları arasında gerçekçi bir köy edebiyatı anlayışı başlar. Kitap orijinal haliyle ve kimi zaman eklemelerle çeşitli dillerde basılmıştır. Makal bu eseriyle 1966 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kuruluşu UNESCO'nun "Tüm Kitaplarıyla Dünya Kültürüne Hizmet Ödülü"nü almıştır.
ERKEN BİR EROTİKA Princesses courtisanes lesbiennes, MARIE-LOUSE LAURENT TAILHADE, Librairie Astra, Paris, 1932.
Özgün karton kapağında kapak sırtı yıpranmış harici iyi durumda, 18x12 cm, Fransızca, 254 sayfa.
DOĞU EFSANE VE MASALLARI Contes et Légendes des Pays d'Orient, CHARLES DUMAS, Fernand Nathan Editeur, Paris, 1947.
Yayıncısın özgün cildinde, cilt kenarları yıpranmış harici çok temiz durumda, 19x14 cm, Fransızca, 277, [3] sayfa, s/b ve renkli resimli. Pierre Rousseau imzalı 9 adet renkli resim sayfası mevcuttur. İçindekiler: Binbir Gece Masalları,
MİDİLLİ GEMİSİNİN KAPTANININ GÖZÜNDEN RESİMLİ I. DÜNYA SAVAŞI: Die Fahrten der "Breslau"im erwarzen meer, KARL DÖNITZ, (1891-1980), Ullstein, Berlin, 1917.
Özgün karton kapağında, kapak kenarları yıpranmış harici çok temiz durumda, 17x11 cm, Almanca, 156, [4] sayfa, s/b fotoğraflı.
Avrupa memleketleri coğrafya Balkanlar, M. NİYAZİ ERENBİLGE, İnkılap Kitabevi, 1940.
Sonradan yapılmış yeşil bez cildi içerisinde, orjinal kapağı ön cilde vuralarak muhafaza edilmiş, çok temiz durumda, 15 x 12 cm, 469 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf ve harita sayfası mevcuttur. NADİR
Tevfik Fikret hayatı ve şiirleri, KEMALETTİN ŞÜKRÜ, Kanaat Kütüphanesi, [İstanbul], 1931
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 23x17 cm, 157, [4] sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf ve resimli.
ŞİİRLER: Şu 1941 yılında, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Evren Yayınları, İstanbul, 1965.
Özgün karton kapağında, kapakta sararmalar harici temiz durumda, 24x17 cm, 102 sayfa.
Bir İslâm reformatörü Mehmet Akif, A. CERRAHOĞLU, İstanbul Matbaası, İstanbul, 1964
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 20x14 cm, 110 sayfa.
AHMET MUHTAR BEY ŞAHIS CİLDİNDE MISIR BASKISI ARAPÇA KİTABÜ'L-HİLAL: Kitab al-Hilâl: Silsilet sehriyet tasaddur an dar "Hilâl", Mısır (Kahire) Mart 1960.
Sonradan yapılmış bez cildinde, kapaklar iç kısımda korunmuş, 16x12 cm, Arapça, 257, [4] sayfa. 1960'lı yılların Mısır hükümeti tarafından hazırlatılmış siyâsî propaganda kitabı
İLK BÜYÜK MUTASAVVIFLARDAN: Bâyezid-i Bistâmi, İMAMZÂDE SALİH SAİM [UNAR], (1867-1965), Şirket-i Mürettebiyye Matbaası, İstanbul, AH 1315 [1898].
Sonradan yapılmış siyah bez cildi içerisinde, bir sayfasında yazıların okunmasını engellemeyecek şekilde okuyucu notu mevcuttur, haarici çok temiz durumda, 18x13 cm, Osmanlıca, 18 sayfa. AEKMK - MİL - ÖZEGE; 1728. Bâyezid-i Bistâmî adlı eserinin sunuş kısmında üzere bu eserinin rağbet görmesi müellifi yeni kitaplar yazma konusunda teşvik etmiştir.
TAŞBASKI / TUHFE-İ VEHBÎ VE KENARINDA LUTFİYE-İ VEHBİ: Tuhfe-i Vehbi, SÜMBÜLZÂDE VEHBİ, El-Hac Hâlil Litografya Destgahı, 1272 [1856].
Ebru desenli karton kapak içerisinde, sayfa kenarları yıpranmıştır, harici temiz durumdadır, 22x16 cm, 48 sayfa, Osmanlıca. Tuhfe-i Vehbi, Sümbülzâde Vehbi, El-Hac Hâlil Litografya Destgahı, İstanbul Hicri: 1272, Miladi: 1856, 48, ÖZEGE; 21252, Taşbaskı kenarında Lutfiye-i Vehbi vardır. Tuhfe-i Vehbî. 1197’de (1783) öğrencileri olan, Sadrazam Halil Hamîd Paşa’nın iki oğlu için kaleme alınmış, değişik vezinlerde elli sekiz kıtadan oluşan Farsça-Türkçe bir sözlüktür. Eser, önceki sözlüklerde bulunmayan Farsça kelime ve ifadelere yer vermesi dolayısıyla çok tutulmuş, medreselerde ve rüşdiyelerde ders kitabı olarak okutulmuştur. Müellifin sağlığında basılan eser (İstanbul 1213) Hayâtî Ahmed Efendi ve Lebîb Efendi tarafından şerhedilmiştir. Otuza yakın baskısı bulunan eseri Numan Külekçi ve Turgut Karabey yayımlamıştır (Erzurum 1990).Kaynak: İslâm Ansiklopedisi
SÂMÂNÎLER'DEN BU YANA İSLÂM'IN RESMÎ AKÎDESİ: Kitabü's-sevâdü'l az'am, HÂKÎM ES-SEMERKANDÎ, (ö. 342/953), Şirket-i Sahafiye-yi Osmanî, Dersaadet, AH 1308 [1892].
Özgün bez sırtlı ve ebrûlu karton cildinde, çok temiz durumda, 24x14 cm, 39 sayfa, Arapça. Kitabın mukaddimesinde ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağı hadisi (İbn Mâce, “Fiten”, 17; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 1) aktarılmakta, Ehl-i sünnet olarak isimlendirilen ve müslümanların çoğunluğunu temsil eden (es-sevâdü’l-a‘zam) bu gruba dahil olabilmenin altmış bir şartı sıralanmaktadır. Sistematik bir yapı arzetmemekle beraber eserin muhtevasını oluşturan altmış bir mesele ilâhiyyât, nübüvvât, sem‘iyyât ve hilâfet bahisleri yanında bazı fıkhî konuları da içermektedir. Bu konuların bazıları şöylece sıralanabilir: İmanda istisna, icmâa muhalefet etmeme, günahkâr müminin arkasında namaz kılınıp kılınmayacağı, tekfir bahsi, hayır ve şerrin Allah’tan olduğu, müslümanın müslümana haksız olarak silâh çekemeyeceği, mestler üzerine meshetme, her emîrin arkasında cuma ve bayram namazlarının kılınacağı, kulların fiillerinin yaratılmış olduğu, kabir azabı, Münker ve Nekir’in sorgulaması, şefaat, mi‘rac, amel defteri, sırat, cennet ve cehennemin ebediyeti ve hesap gibi sem‘iyyât konuları, aşere-i mübeşşere, Hulefâ-yi Râşidîn, ashabın kötülenmemesi, Allah’ın gazabı ve rızâsı, rü’yetullah, peygamberlerin ve evliyanın mertebeleri, keramet, Allah’ın ezelde halk, ilim ve kudret sıfatlarının bulunduğu, kazâ ve kader, Kur’an’ın Allah’ın kelâmı olduğu, imanın hakikati, taat ve isyan konuları, imanın Allah’ın birliğini kalp ile tasdik, dil ile ikrar etmekten ibaret bulunduğu, teşbih ve tecsîm, iman-amel ilişkisi, kıyamette ölülerin yeniden diriltilmesi, vitir namazının üç rek‘at oluşu, imanın artması ve eksilmesi. Eser İblîs’in durumu, Allah’ı sevme, O’ndan sakınma ve O’nun rahmetinden ümit kesmeme gibi konularla sona ermektedir.
OSMANLICA MATBÛ İLK DEDE KORKUT KİTABI Kitâb-ı Dede Korkud Alâ lisân-ı tâife-i Oğuzan [CİLTLİ], KİLİSLİ MUALLİM RİFAT [BİLGE], Matbaa-i Amire, İstanbul, AH 1332 [1916].
Yeni yapılmış cildinde, künye sayfasının üst kısmı yazıların okunmasını engellemeyecek şekilde kesik harici çok temiz durumdadır,ilk sayfada ve son sayfada okuyucu kaşesi, iç sayfalarda "Demirbaştır" kaşesi mevcuttur. 25x17 cm, 181 [5] sayfa, Osmanlıca. Eser bir giriş ve 12 hikaye, tashihat ve fihrist bölümlerinden oluşur. Kilisli Muallim Rifat (Bilge) tarafından 1916 yılında Kitâb-ı Dede Korkud alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân (İstanbul 1332) adıyla yayımlanan sadece Berlin nüshasına dayanılarak hazırlandığından bazı eksiklikleri ve hataları vardır. (İslam Ansiklopedisi) Eserin Özege kataloğundaki kaydı şu şekildedir: Kitâb-ı Dede Korkud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzan,kopyalayan ve Notlar İlave Eden: Kilisli Rifat [Bilge], İstanbul, Rumî : 1332 Miladî: 1916, Matbaa-i Amire, Asâr-ı İslâmiye ve Milliye Tedkik Encümeni azâsından. BDK- MİL - ÖZEGE; 10932
ERKEN DÖNEM YUNANCA RESİMLİ "SAATLER KİTAB"I: Ωρολογίων το μέγα Περιέχον Orologion to mega Periekhon, S. I. ZERBOU, Venetia [Venedik], 1851.
Döneminin özgün komple buzağı derisi cildinde, temiz durumda, 23 x 16 cm, Yunanca, 530, [2] sayfa, gravürlü. Orta Çağ'da popüler olan "Saatler Kitabı", Hıristiyanlık kanonunun en önemli dua kitaplarından biridir. Neredeyse her dildeki nüshaları resimli olduğundan nüshaların koleksiyon değeri oldukça yüksektir.
Low dams a manual of design for small water storage projects, NATIONAL RESOURCES COMMITTEE, U.S. Government Printing Office, Washington, 1939
Yayıncısının özgün bez cildinde çok temiz durumda, ikinci sayfasında Harvard Engineering Library-1948 kaşesi mevcuttur, 24x16 cm, xii, 431 sayfa, çok sayıda s/b fotoğraf ve çizim sayfası, 3 adet katlanır harita sayfası ve çok sayıda harita ve grafik sayfası mevcuttur.
HIRİSTİYANLIK VE YAHUDİLİK BAĞLAMINDA DİNLER TARİHİ: Geschichte der Christlichen religion Mit einleitung: Die Israelitisch - Jüdische religion, JULIUS WELLHAUSEN, ADOLF JÜLICHER, ADOLF HARNACK, NATHANAEL BONWETSCH, KARL MÜLLER, ALBERT EHRHARD, ERNST TROELTSCH, Verlag von Teubner, Berlin, 1909. [İSMAİL HÜSREV TÖKİN Kütüphanesinden çıkma].
Yayıncısının özgün bez cildinde çok temiz durumda, İsmail Hüsrev Tökin damgalı, 26x18 cm, Almanca, [x], 792 sayfa. İsmail Hüsrev Tökin'in (1902-1992) kütüphanesinden çıkma. Tökin ilk, orta ve lise eğitimini İstanbul'daki Avusturya Lisesinde tamamladı. 1922-1925 yılları arasında yüksek öğrenimine KUTV'de Moskova'da devam etti. Aynı yıl KUTV'deki ekonomi seminerlerine katıldı. Sovyetler Birliği'nden Türkiye'ye döndükten sonra 1925'te Komünist Tevfikat'ta hapis cezasına çarptırıldı. Ekonomi üzerine çalışmaları ile tanınır. Koleksiyonundan da anlaşıldığı gibi dünyada var olan birçok dinî ve ekonomik sistemi incelemiştir. Erken dönem Cumhuriyet tarihinin incognito isimlerinden biridir.
ADEM A.S.'DAN 19. YÜZYIL SONUNA DEK DÜNYA TARİHİ Nakdü't-tevârih, RİF’AT EFENDİ, Şeyh Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, AH 1296 [1878].
Yeni yapılmış çok estetik deri cildinde, iç sayfaları kağıt bantı ile tamir görmüştür, künye sayfasında yırtık mevcut, haricen temiz durumda, 23x16 cm, Osmanlıca, 818 sayfa. Nakdü’t-tevârîh: Tedkikât-ı Umur-ı Maliyye Komisyonu azâsından Esbak İzmir ve Girit ve Selânik defterdârı Rif'at Efendi'nin hilkat-i Âdem aleyhisselâmdan bin iki yüz doksan beş sene-i hicriyyesi nihâyetine kadar tarz-ı nevîn üzere tertîb ettiği târîh-i umûmî. 815. sayfada şair Sa'dî Efendi'nin bir tarih düşürme şiiri vardır. Nakdü't-tevârih RİF’AD, Şeyh Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, Hicri: 1296, Miladi: 1879 ÖZEGE; 15091, TBTK; 2306. Nakdü't-Tevârîh: Yaratılıştan 1296/1878 yılına kadar gelen bir genel tarihtir. Kâtip Çelebi'nin Takvîmü't-Tevârîh'i tarzında bir eserdir. Kronolojik olarak özet bilgiler veren bir el kitabı olup kaynak eser niteliği taşımamaktadır. İstanbul'da 1296/1879 senesinde 818 sayfa hâlinde basılmıştır. İstanbul'da doğdu. Daha çok Yağlıkçı-zâde adıyla tanınan Şa'bân Çelebi-zâde ailesinden Ispartalı Mehmed Emîn Efendi'nin oğludur. Yağlıkçı-zâde sanıyla tanındı. Küçük yaşta Maliye'ye girdi, burada yetişti ve sırasıyla 1284/1867 senesinde Bahriye Muhasebeciliği, 1285/1868 yılında İdâre-i Bahriye Reisliği, 1290/1873 senesinde Girit Defterdarlığı, 1294/1877 yılında İzmir Rüsumat Müdürlüğü sonra Islahat Komisyonu Üyeliği, Esham-ı Fevkalade Müdürlüğü, Selanik Defterdârlığı gibi memuriyetlerde bulunduktan sonra Muhasebât-ı Atika muhasebeciliğinden emekli oldu. 1312/1895 yılı başlarında İstanbul'da vefat etti. Kabri Fatih'te Emîr Buhârî Tekkesi'ndedir (Yesevi)
LOZAN Şark-karîb umûru hakkında Lozan konferansı 1922-1923 Konferansta tezkire olunan senedât mecmuası, İkinci Takım, Cilt: 2, 30 Kanun-i sâni ve 23 Temmuz 1923 tarihinde Lozan'da imza edilen senedât., Ahmed İhsân ve Şürekâsı, [İstanbul], AH 1340, [1924].
Yayıncısının özgün bordo bez cildinde, cilt kenarlarında yıpranma ve iç kapakta kopma mevcuttur, harici iyi durumda, 31x23 cm, Osmanlıca, 2, 156 sayfa. Beş adet katlanır harita sayfası.ÖZEGE; 18621. Harita Numara 1: Avrupa-yı Türkî
Harita Numara 2: Adalar (12 Adalar olarak bilinen Ege Denizi Adaları)
Harita Numara 3: Gelibolu Şube-i Ceziresi
Harita Numara 4: Marmara ve Ege Bölgesi
Harita Numara 5: Türkiye’niin Gayr-i askeri mıntıkası.
GÜZEL CİLTLİ: Kenz'ül- İrfan fi Ehâdis nebî el rahmân, EL-HAC MEHMED ESAD [ERBİLLİ], Mahmut Bey Matbaası, Dersaadet, AH 1317 [1900].
Yayıncısının özgün gofre desenli, altın yaldızlı yeşil bez cildinde, iç kapakta ve cilt kenarlarında yıpranma mevcuttur, harici temiz durumda, 21x14 cm, Osmanlıca, 182, [2] sayfa. BDK - ÖZEGE; 10572.
OSMANLICA SANAT TARİHİ Apollo, Tarih-i umumi-i sına'at, SALOMON REINACH, (Çev: Sanayi-i Nefise Mektebi Tarih-i Sına'at Muallimi Vahid), Matbaa-i Âmire, İstanbul, AH 1330 [1914].
İhami Demirci arşivinden, sonradan yapılmış siyah bez cildinde, çok temiz durumda, 24x17 cm, Osmanlıca, 409 sayfa, s/b resimli. AEKMK - BDK - MİL - ÖZEGE; 872.
KLASİK SANAT TARİHİ SETİNİN NADİR İLK CİLDİ Muhtasar sanat tarihi [1. CİLT], BAILLE CHARLES, (Çev: Sanayi-i Nefise Akademisi tarih-i sanat muallimi Vahid), Devlet Matbaası, İstanbul, 1928.
Yayıncısının özgün siyah bez cildinde, cilt sırtında yıpranma mevcuttur, harici temiz durumda, 24x17 cm, Osmanlıca, xii, [1], 184 sayfa, s/b resimli. BDK - ÖZEGE; 14269 - TBTK; 5562. Eserin Birinci cildi Osmanlıca, ikinci cildi 1929'da Latin harflerle basılmıştır.
ERMENİCE İNCİL Nor gtagaran [= Yeni ahit]. Tp. Agop Boyacıyan, Konstantiniyye, 1879.
Yayıncısının gofre desenli özgün bez cildinde, künye sayfasında kaşe mevcuttur, ciltte yıpranma mevcut harici temiz durumda, 18x12 cm, Ermenice, 314 sayfa.
ROBERT KOLEJİ TARİH ÖĞRETMENİNDEN OKULUN TARİHÇESİ / İMZALI İTHAFLI: İstanbul Amerikan kolejinin tarihçesi (Kız ve Erkek Kısımları), RECEP ÜLKE, Yeni Matbaa, İstanbul, 1956.
Özgün karton kapağında, kapakta renk değişimleri mevcut, künye sayfasında, "Aziz dostum İlhami Bey ve eşine sevfilerimle" ibaresiyle ithaflı imzalıdır, 25x17 cm, 29 sayfa, s/b fotoğraflı.
BİR RESSAM TARAFINDAN HAZIRLANAN NADİR VE ERKEN BİR "RESSAMLARIMIZ" BİYOGRAFİSİ Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi Neşriyatından: Ressamlarımız [Cilt 1], SAMİ YETİK, (1848-1945), Marifet Basımevi, İstanbul, 1940.
İlhami Demirci arşivinden, özgün karton kapağında, kapak sırtında ayrılma mevcut, harici temiz durumda, SAMİ YETİK, (1878-1945), Marifet Basımevi, İstanbul, 1940.
20 x 14 cm, 156 sayfa, s/b levhalar.
Osmanlı döneminin modernist izlenimci asker ressamlarından olan, Harbiye Mektebi'nde Hoca Ali Rıza (1858-1930)'dan resim dersleri alan Sami Yetik'in iki cilt olarak tasarlayıp sadece tek cilt yayınlayabildiği ve günümüzde halen konusunda en iyi ve geçerli bir kaç kaynak eserden biri olan, erken dönem Osmanlı / Türk ressamların biyografilerini içeren bu kitabın nadir ilk baskısı ve imzalı nüshası. Bu kadar yayınlanmıştır. Avrupa’da 19. yüzyıl ortalarında (1860-1870) beğeni bulan Empresyonizm akımının Türkiye temsilcisi her ne kadar Hüseyin Zekai Paşa ise de, Türkiye’de bu akım 1914 yılından sonra yayıldı. Paris’teki Akademi Julian ve Ecole Pijieve’ye devam ederken Juan Paul Lauren'in atölyesinde de çalışan Sami Yetik, klasik ekolun etkisinden kurtularak Empresyonizmin heyecanına girdi. Yurda döndükten sonra Kuleli Askeri İdadisi'ne resim öğretmeni olarak atandı. Askerî okullarda resim öğretmenliği sırasında öğrencileri ile çok iyi ilişkiler kurarak başarılı ressamların yetişmesine neden oldu. O sadece bir ressam değil aynı zamanda Osmanlı Ordusunun bir subayı olması nedeniyle, Balkan Savaşı'nda Edirne cephesinde görevlendirildi. Bu görevi sırasında İdadi yıllarından arkadaşı Mehmet Ali Laga'da onunla beraberdi.
Türk Resim Sanatında 1914 yılından itibaren büyük bir uyanış başladı. Bu sanat hareketinde 1914 kuşağı ya da Çallı Kuşağı olarak Sanat Tarihimize geçen sanatçı grubunun başını kendisi ve Ali Sami Boyar, Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Ali Cemal, Namık İsmail, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hüseyin Avni Lifij gibi arkadaşları çekti. Şişli'de kurdukları bir atölyede daha çok büyük boy savaş resimleri yaparak Viyana ve Berlin'de Osmanlı Muharebe Resimleri sergisi planlandı. Kısa sürede hazırlanan eserler Viyana'ya götürüldü. 1918 yılında Viyana Üniversitesi salonlarında sergi açıldı. Türk ve yabancı protokolün açılışa katıldığı sergi Türkiye sanat çevrelerinde duyuruldu. Dönemin gazete ve magazin dergilerinde yer aldı.
MODERN AVUSTURYA RESMİ Moderne malerei in Österreich, WERNER HOFMANN, Kunstverlag Wolfrum, Wien, 1965.
İlhami Demirci arşivinden, yayıncısının özgün cildinde ve kutusunda, kutu üzerinde ve sayfa kenarlarında hafif renk değişim, harici temiz durumda, 31x24 cm, Almanca, 209, [2] sayfa, renkli resimli.
The Royal School Series, No. II. Royal readers (First Series), Thomas Nelson And Sons., London, 1918.
Yayıncısının özgün gofre desenli bordo bez cildinde, ilk sayfada Osmanlıca kaşe ve iç zayfalarda not alınmış sayfalar, ciltte hafif yıpranmalar ve iç sayfalarda renk değişimi, harici temiz durumda, 16x11 cm, İngilizce, 142 sayfa, s/b resimli.
ARA GÜLER FOTOĞRAFLI / ŞİİRLER: Düdüklü tencere, METİN ELOĞLU, (1927-1985), Ümit Yaşar Yayınları, İstanbul, 1962.
Özgün karton kapağında, kapak içinde okuyucu karalamaları mevcuttur, harici temiz durumda, 20x14 cm, 96 sayfa, s/b fotoğraflı. Kapak Düzeni: Orhan Peker Fotoğraflar: Ara Güler.
FERİT ÖNGÖREN KARİKATÜRLÜ / İLK BASKI / İKİNCİ YENİ / ŞİİRLER: Petrol, EDİP CANSEVER, (1928 - 1986), İstanbul Matbaası, İstanbul, 1959.
Özgün karton kapağında, iç sayfalarda yazıların okunmasını engellemeyecek şekilde okuyucu işaretlemeleri mevcuttur, harici temiz durumdadır, 20x14 cm, 31 sayfa, s/b karikatürlü. Karikatürler: Ferit Öngören. On yedi şiirden oluşur. 1959’da yayımladığı Petrol’de şehirli bireyin yanında yoksul, esmer ve çelimsiz Anadolu insanın mutsuzluğunu da bu kez çevresi içinde ele alarak işledi. Böylelikle ferdin yanında çevre de şiirine girmiş oldu. PETROL
Bıkmıştım, kediler damlarda vardı
Adamlar geliyordu bir takım adamlardan
Ben, Henri, Alain, bir de Bob
Bugün hepimiz noksan.
Bugün hepimiz noksan.
Henri'yi tanıyoruz, kim der ki tanımıyoruz Henri'yi
O bizim musluğumuzdur, çok hızlı akar Avrupadan
Alain'se açlığımızdır, bir sürü kadınlar tanır
Günün her saatinde ayrılan.
Günün her saatinde ayrılan.
BÜYÜK ŞÂİRİN ÜÇ ŞİİR KİTABI BİR ARADA: 835 satır - Sesini kaybeden şehir - Varan 3, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), İzlem Yayınları, İstanbul, 1965.
Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20x14 cm, 175, [10] sayfa. S/b tıpkı basım sayfalar. Güneşi İçenlerin Türküsü, Salkımsöğüt, Orkestra, Piyer Loti, Makinalaşmak, Açların Gözbebekleri, Gövdemdeki Kurt, Bahri Hazer, Yangın, Yanardağ, Sanat Telâkkisi, Korsan Türküsü, Rodos Heykeli, Jokond’un Hatıra Defterinden Parçalar, Berkley, Sesini Kaybeden Şehir, Kerem Gibi, Nikbinlik gibi şiirleri mevcuttur. Nazım Hikmet’in “Putları Yıkıyoruz” sloganıyla yola çıktığı 835 Satır adlı şiir kitabı edebiyat çevrelerinde geniş yankı uyandırmıştır. Şairin gür sesiyle deneysel tarza yazdığı şiirlerde teknolojinin ön plana çıkarıldığı, modern dünyanın önemli olduğu, bu anlamda Fütürizmle de birebir ilişkisi bulunan görmekteyiz. 835 Satır kitabında bulunan Makinalaşmak, Orkestra gibi şiirler uzun yıllar tartışılmıştır. 1930 Varan 3 ve “Sesini Kaybeden Şehir” adlı şiiri ve 1931’de ilk beş kitabında yer alan şiirleri nedeniyle açılan davalar aklanmaya sonuçlandı. Güneşi İçenlerin Türküsü, Salkımsöğüt, Orkestra, Piyer Loti, Makinalaşmak, Açların Gözbebekleri, Gövdemdeki Kurt, Bahri Hazer, Yangın, Yanardağ, Sanat Telâkkisi, Korsan Türküsü, Rodos Heykeli, Jokond’un Hatıra Defterinden Parçalar, Berkley, Sesini Kaybeden Şehir, Kerem Gibi, Nikbinlik gibi şiirleri mevcuttur. Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş’ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
İLK BASKI / TİYATRO: Kafatası, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1966.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 21x14 cm, 87 sayfa. İlk tiyatro eseri olarak Kafatası (1932)'nı yazmış ve eserde bir kaşif ilim adamının, çıkarcılar elinde kalışını anlatarak, toplumun kendisi için çalışan ilim adamlarına kayıtsızlığını işlemiştir. Bu oyun, 1934 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosunda (Darülbedayi'de) sahneye konulduğu sıra büyük bir ilgi uyandırmıştı. Kuruluşu, kişileri ve tekniği yönünden sağlam bir yapısı olan "Kafatası", insanoğlunun dramını ustaca, kendi sanat çizgisini aşan bir güçle vermektedir. Böyle olmasından ötürüdür ki zaman zaman yabancı ülkelerde sahneye konulmuş ve bir Türk yazarının eseri olarak, uzun süre afişlerde kalmıştır. Tiyatro eserlerinde; ezen ezilen ilişkisini, egemen sistem karşısında yok olan silinip giden insanların yaşam umutlarını, hayallerini çarpıcı göstergeler ve etkileyici örneklerle aktarması, onun sanatının güncel olmasını sağlayan başlıca nedenlerdendir. Toplumcu gerçekçi sanat anlayışının en yalın ve en başarılı örneklerini aktardığı eserlerinde dil ve biçim ilişkisini oldukça dengeli kurgulamıştır. Politik tiyatronun belgelerle anlatımı, sinema perdesi ve 113 projeksiyon kullanımı, döner sahnelerin varlığı gibi özellikleri kimi eserlerinde belirgin olarak değerlendirilmiştir. Oyunlarında işçi sınıfının bilinçlenmesine yönelik mesajların verilmesi, Marksist sanat anlayışının bir gereği olarak yer tutar. Nâzım Hikmet Tiyatrosu’nun başlıca özelliklerinden olan karakterlerin derin psikolojik alt yapısının ustaca kurgulanmış dille izleyiciye aktarılması, verilen mesajın daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Kafatası adlı eserinde oyunun başkahramanı olan Doktor Dalbanezo’nun yaşadığı değişim ve dönüşümün ustaca anlatımının izleyicide uyandırdığı çarpıcı etki politik tiyatronun başarılı temsillerindendir.
TİYATRO / ABİDİN DİNO ÇİZİMİ KAPAKLI: Bir ölü evi veya merhumun hanesi, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1966.
Özgün karton kapağında, ilk sayfada okuyucu ismi mevcut, Devin Özgün Çınar kütüphanesinden, 20x14 cm, 80 sayfa. Kapak Resmi: Abidin Dino imzalıdır. Gülünçlü komedi 3 Perde 11 Tablo. Aile içinde ölenin bıraktığı paranın peşine nasıl düşüldüğünün anlatıldığı Bir Ölü Evi yahut Merhumenin Hanesi'nde insanların sahtelikleri ve çıkar düşkünlükleri bir başka boyutta anlatılmıştır. İlk olarak 1932’de yayınlanan eser 1934’te Darülbedâyi’de sahnelenmiştir. Bir Ölü Evi veya Merhumun Hanesi adlı oyunda henüz ölmüş bir babanın hemen arkasından o gün evde geçen olayları çok ince bir güldür havasında vermektedir. Nazım hikmet’in en iyi oyunlarından biri kabul edilir.
TİYATRO: Şöhret veya unutulan adam, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1966.
Özgün karton kapağında,ilk sayfada okuyucu ismi mevcuttur, harici çok temiz durumda, 20x14 cm, 67 sayfa. Kapak Düzeni: Salim Şengil. Oyun, iki perde altı tablo. Oyun Şehir Tiyatrolarında sahnelenmiştir. Unutulan Adam 'da meşhur bir doktor karısı tarafından aldatılınca,
ameliyatla kızını öldürür ve kendisini ihbar ederek cezalandırılmasını sağlar.
Evine döndüğü zaman karısının kendisini çoktan unuttuğunu ve yardımcısıyla
yaşadığını görür. Bir zamanlarki şöhretini kendisine hatırlatacak belgeleri alıp gider. Bu eserde ünlü Medea mitosu tersine çevrilmiştir.
TİYATRO / ABİDİN DİNO ÇİZİMİ KAPAKLI: Ferhat ile şirin (Bir aşk masalı), NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1965.
Özgün karton kapağında, ilk sayfada okuyu ismi ve kitapçı kaşesi mevcuttur, çok temiz durumda, 21x14 cm, 104 sayfa. Kapak Deseni: Abidin Dino. Oyun üç perde. Yazarın bir halk hikâyesini oyunlaştırdığı ünlü eseri Ferhat ile Şirin'dir. Halk hikâyesinde aşkın gücü ve acıları anlatılır. Nazım Hikmet aşk duygusunu daha yüce bir amaca, toplum çıkarları uğruna tabiatla savaşmaya yöneltmiştir. Ferhat, Şirin 'in ölüm haberini alsa da işine devam eder. Burada ferdin kendi acısını aşarak kendisini daha yüksek bir amaca/topluma adaması söz konu sudur. Eser bir bale olarak da bestelenmiş ve oynanmıştır.
TİYATRO / ABİDİN DİNO ÇİZİMİ KAPAKLI: Enayi, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1965.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 20x14 cm, 98 sayfa. Kapak Deseni: Abidin Dino. Oyun üç perde. Sanatçı bu oyununda gerçekçi bir görüşle kişilerini geliştirmekte ve giderek kuvvetli birer karakter haline getirmektedir. Bu kişiler arasında en önemlisi bir avukattır. Topluma, çevresine faydalı olmaya çalışan dürüst, ahlâklı bir insan... Bunun karşısında, kişisel çıkarlarıyla direnen bir toplumun bireyleri... Bu iki çekişme arasında gitgide gelişen dramatik yön, sağ- lam diyaloglarla, insanlığın dramını ustaca ortaya koymaktadır.
İLK BASKI / ŞİİRLER: Rubailer, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), De Yayınevi, İstanbul, 1966.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 20x14 cm, 34, [2] sayfa. Kapak Düzeni: Sait Maden. Yayına hazırlayan; Memet Fuat. PİRAYE'ME RUBAİLER
Sana yazdığım şeyleri zaten şu son sekiz yıl içinde ne yazdım ki sana ait olmasın beğenmen beni nasıl bahtiyar ediyor, tasavvur edemezsin. Seni sevmek, seni düşünmek, senin için çalışmak ve her şeye rağmen seni yüzde yüz, katkısız bahtiyar edebilmek ümidini bir an olsun kaybetmemek, geri kalan ömrüm yüz misli uzun olsa da onu doldurmaya, onu mânali ve yaşanmaya değer kılmaya yeter.
İLK BASKI / TİYATRO: Ferhad ile Şirin, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), De Yayınevi, İstanbul, 1965.
Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20x14 cm, 82, [2] sayfa. Baskıya hazırlayan: Memet Fuat. Yazarın bir halk hikâyesini oyunlaştırdığı ünlü eseri Ferhat ile Şirin'dir. Halk hikâyesinde aşkın gücü ve acıları anlatılır. Nazım Hikmet aşk duygusunu daha yüce bir amaca, toplum çıkarları uğruna tabiatla savaşmaya yöneltmiştir. Ferhat, Şirin 'in ölüm haberini alsa da işine devam eder. Burada ferdin kendi acısını aşarak kendisini daha yüksek bir amaca/topluma adaması söz konu sudur. Eser bir bale olarak da bestelenmiş ve oynanmıştır.
İLK BASKI / ŞİİRLER: Dört hapishaneden, NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), De Yayınevi, İstanbul, 1966.
Özgün karton kapağında, sol alt köşede ufak bir kopuk mevcut, harici çok temiz durumda, 20x14 cm, 105, [8] sayfa. Kapak: Said Maden. Dört Hapishaneden: Çoğunluğu 1939-41 yılları arası yazılmış tek tek şiirlerinin birleşmesinden oluşmuş bir kitaptır. Şiirlerde cezaevine düşmüş olmanın acısı, dünya ve ülke sorunları, aşk gibi temaların yanında hapiste yakından tanıdığı halktan kişilerin başından geçenler de anlatılır..
Bugün pazar...
Bugün, beni ilk defa
Güneşe çıkardılar.
Ve ben, ömrümde ilk defa
Gökyüzünün
Bu kadar benden uzak,
Bu kadar mavi,
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak,
Kımıldamadan durdum
Sonra, saygıyla toprağa oturdum,
Dayadım sırtımı duvara.
Bu anda;
Ne düşmek dalgalara,
Bu anda;
Ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak,
Güneş ve
Ben...
Bahtiyarım…
SAİT MADEN KAPAKLI /ŞİİRLER: Kurtuluş savaşı destanı (Memleketimden İnsan Manzaralarından), NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Yön Yayınları, İstanbul, 1965.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 24x17 cm, 74, [2] sayfa.
ABİDİN DİNO DESENLİ: Bütün eserleri (1), NÂZIM HİKMET [RAN], (1901-1963), Dost Yayınları, Ankara, 1968.
Özgün karton kapağında, çok temiz durumda, 20x15 cm, 226, [2] sayfa. Kapak Düzeni: Said Maden. İç Desenler: Abidin Dino. Bozak Matbaası.
İLK BASKI / ŞİİRLER: Otuz beş yaş, CAHİT SITKI TARANCI, (1910-1956), Varlık Yayınları, İstanbul, 1946.
Özgün karton kapağında, kapakta yıpranma mevcut, harici temiz durumda, 18x12 cm, 132, [10] sayfa. Kapak Yazısı: Emin Barın. 1946 yılında C.H.P.’nin açtığı şiir yarışmasına katılmak için hazırlandı. Şekil ve içeriği birleştirme endişesi içinde olan şairin yazacağı şiir, hem otuz beş dize olmalı hem de otuz beş yaşın psikolojik yetkinliğini yansıtmalıydı. "Otuz Beş Yaş" şiiriyle ödülü kazanan şairin böylece ikinci şiir kitabı Otuz Beş Yaş adıyla Varlık Yayınları tarafından 1946 yılında yayımlandı. Okuyucu tarafından ilgiyle karşılanan eser, 1948 yılında ikinci baskısını yaptı. Cahit Sıtkı’nın olgunluk dönemi ürünlerini içeren Otuz Beş Yaş’taki şiirlerin ana temasını, “çok sevdiği hayata, yaşamaya bağlılık ile hayatın en büyük realitesi ölüm karşısında duyduğu derin korku ve endişe” (Göçgün 1987:151) oluşturdu. Şairin ilk şiirlerindeki kültürel arka planını kaybetmiş ölüm korkusu, bu sefer yaşamayı bir din gibi benimseme ve sevme anlayışı gereği onu kaybetme endişesine dönüştü. Cahit Sıtkı, Türk şiir geleneği içinde, özellikle Otuz Beş Yaş’taki şiirleriyle, halk, divan ve Batı edebiyatlarından aldığı unsurlarla yeni bir terkibe ulaştı. Türk edebiyatında en çok Fuzuli, Baki, Şeyh Galip ve kendi devrinden Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Necip Fazıl ve Ahmet Kutsi Tecer’den, Batı edebiyatından Baudelaire, Lamartine, Corneille ve Racine’den, halk edebiyatından ise sözlü kültür geleneğinden özellikle de çocukluk döneminde dinlediği masallardan ve halk hikâyelerinden etkilenerek şiir mihverini oluşturdu. Sanatta doğallığı kendisine düstur edinen Cahit Sıtkı, yapay imgelere ve çarpıcı olmak için dili anlaşılmaz kılmaya asla itibar etmedi. Dildeki tasarrufu, imgelerindeki geleneksel boyut ve ferdî lirizmle toplumsal olana ulaşma gibi temel özellikler bakımından Cahit Sıtkı, Yunus Emre çizgisinin bir devamıydı.
İLK BASKI / RÖPORTAJ: Çukurova yana yana, YAŞAR KEMAL [KEMAL SADIK GÖĞCELİ], (1923-2015), Yeditepe Yayınları, İstanbul, 1955.
Özgün, gofreli karton kapağında, kapakta yıpranmalar mevcut, harici temiz durumda, 17x12 cm, 74, [6] sayfa. Kapak Kompozisyonu: A. Arad. Bu kitaba giren yazılardan "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" adını taşıyanlar İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin 1955 yılı ropörtaj mükafatını kazanmıştır. Çukurova Yana Yana, Yaşar Kemal'in 1955'te yayımlanan röportaj kitabıdır. Yenitepe Yayınları tarafından basılmıştır. Yaşar Kemal, bu röportajında değişen toplum yapısını, Çukurova'ya gelen traktörün pençesindeki toprak insan ilişkisini ve Çukurova'nın güzelliğini, doğasını ve sorunlarını yansıtmaktadır. Röportajlar, kitaplaştırılmadan evvel Cumhuriyet'te yayımlanmıştır.
İLK BASKI / BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU KAPAKLI: Halk türküleri, EFLÂTUN CEM GÜNEY, (1896-1981), Yeditepe Yayınları, İstanbul, 1953.
Özgün karton kapağında çok temiz durumda, 17x12 cm, 92, [4] sayfa, 6 adet s/b çizimli. Toplamda 58 türkü bulunur. Eserde Ağam İstanbul'u Mesken mi Tuttun, Burçak Tarlası, Cezayir, Çakır Mustafa, Emir Dağı, Genç Osman, Yörük Ali, Zeynebim gibi türküler derlenmiştir.
İzmir fuarında Diyarbakır, Diyarbakır Ticaret ve Sanayii Odası, Diyarbakır Basımevi, Diyarbakır, 1938.
Özgün karton kapağında oldukça temiz durumda, kapak sırtı haliyle, 20x15 cm, 43 sayfa, bir adet harita,iki adet plan sayfası, çok sayıda s/b fotoğraflı, arka kapakta şehrin anıtları planı mevcuttur.