Yayıncısının özgün deri sırtlı bez cildinde, çok temiz durumda, 27x17 cm, Osmanlıca, 600 sayfa, s/b resimli. İLK BASKI Ebüzziya Mehmed Tevfik tarafından Avrupai tarzda modern imkânlarla hazırlanmış, resimlerle desteklenmiş, madde başları ve açıklamaları Osmanlıca-Osmanlıca (Türkçe-Türkçe) olan, madde başlarının rahat okunup doğru anlaşılabilmesi adına özel simge ve sembollerin kullanıldığı çok önemli bir 19. yüzyıl sözlük projesi. Eser, iki cildi yayımlanabilmiş yarım kalmış bir çalışmadır.
On iki senelik bir emeğin karşılığı olan sözlük, 2000 sayfa civarı olacak şekilde tasarlanmış olmasına rağmen iki cilt, 600+112, 712 sayfada kalmıştır. Sözlük, önce haftada bir cüz şeklinde fasikül fasikül yayımlanmış, daha sonra kitap şeklinde basılmıştır. Birinci cildin kitap biçiminde iki baskısı, ikinci cildin tek baskısı vardır. Birinci cildin ilk baskısı 1306/1889'da ikinci baskısı 1308/1890/1891 tarihinde yapılmıştır. İkinci cildin tek baskısı 1307/1890 tarihinde yapılmıştır (Gür 1998: 83). Sözlüğün her iki cildinin baskısı da İstanbul’da Matbaa-i Ebüzziya’da yapılmıştır. 1. cilt elif (ا) ila şın (ش) harfleri arasındaki maddeleri kapsamakta olup a harfi, “âb” kelimesi ile başlar ve “şeʾn > şüʾûn” kelimesi ile biter. 1. cilt her iki baskısında da 600 sayfadır. 2. cilt sad (ص) harfi ile “sab” (p) kelimesi ile başlar ve ayın (ع) harfi “ûd (عود)” kelimesi ile son bulur. 112 sayfadır. 112 sayfadan oluşan 2. cildin meşhur olan ve kütüphanelerde yaygın olarak bulunan nüshasından başka pek bilinmeyen bir nüshası daha vardır. Bu nüsha bilinen nüshadan 40 sayfa daha fazla olup 152 sayfadır, f (ف) harfiyle “fıkardamak” kelimesiyle biter (Gür 1998: 84). Birinci ve ikinci cilt sayfa numaraları olarak birbirini takip etmektedir. Bundan dolayı ikinci cildin sayfa numarası 601 ile başlar.
Sözlük, Arap harfli Osmanlı alfabesine göre alfabetik olarak sıralanmıştır. Sözlüğün yarım kalma sebebi Ebuzziya Mehmed Tevfik’in “yasak olan kelimeler üzerine fazlaca durması ve bunları açıklarken Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi yazarlardan bol örnekler vermesidir (Ziyad 1998: 101). Ebüzziya Mehmed Tevfik’in Rebî-i Marifet’teki “Hitâmı kuvve-i karîbeye gelmiş lügatin yaklaşık 2000 sayfadan oluşabileceği” doğrultusundaki beyanından Âlim Gür, sözlüğün tamamlanmış olduğu hâlde baskısının bir şekilde tamamlanamadığı çıkarımını yapmıştır (Gür 1998: 84). Lügat-i Ebüzziya, 25x35 cm hacme sahip olup deri sırtlı mukavva kartonla kaplıdır. Eserin 1306 yılında yapılan baskısının jenerik sayfasında “Lügat-i Ebüzziya, Türkçede mütedâvil elfâz ve ıstılâhatın suver-i istimâlini muarref ve şevâhid ve emsâli şâmildir, Def’a-i evveli, Her hakkı kanûnen mahfuzdur, Maârif-i umûmiye nezâretinin ruhsatıyla tab edilmişdir, 1306, Kostantiniyye, Matbaa-i Ebüzziya” bilgileri yer almaktadır. Sonraki sayfada Matbaa-i Ebüzziya logolu amblem bulunur.
3 ila 20. sayfa aralığında giriş yerini tutan “Medhal” bölümü gelmektedir. Bu bölümde Ebüzziya Mehmed Tevfik, Türk sözlükçülüğü, sözlük hazırlama metodolojisi ve sözlüğünün özellikleri hakkında bilgiler vermiştir. Ebüzziya Mehmed Tevfik’in Lügat-i Ebüzziya’da takip ettiği usul ve yöntem şu şekilde özetlenebilir: “1. Dilde çoklukla kullanılan kelimeler dışında kalanlar alınmamıştır. 2. Zamanla manaları ve kullanılış şekilleri değişen kelimelerin hâlen kullanılışlarına göre açıklamaları yapılmış, ancak eski hâlleri (etimolojik bilgi) de anlatılmıştır. 3. Birkaç anlamı olan kelimelerden sadece geçerli anlamları açıklanmış, anlamları artık kullanılmayanların sadece manaları verilmiştir. 4. Galat olduğu hâlde kullanılan kelimeler bu hâlleri ile lügate alınmıştır. 5. Türkçede bulunmayan teknik kelimeler aynen alınmıştır. 6. Tanınmış yazarlardan örnekler verilerek kelimelerin nasıl kullanıldığı gösterilmiştir. 7. Arapça ve Farsça kelimelerin teklik ve çokluk ya da hâlleri ayrı ayrı verilmiş, tekil madde başında çokluk hâli, çokluk madde başında tekil hâli gösterilmiştir. “Medhal” bölümü içinde sırasıyla sayfa 15’te “Hâtime”, sayfa 16’da “Kâide-i Cem-i Fârisî”, sayfa 17-19’da “Elifbâmıza dâir Bazı Mülâhazât”, sayfa 19’da “Alâmât-ı Harekât”, sayfa 20’de “İhtar” başlıkları yer almaktadır. “Elifbâmıza dâir Bazı Mülâhazât” başlığı altında kelimelerin “dürüst” okunabilmesi için doğru imlanın önemine işaret edilmiştir.