Özgün karton kapağında, sayfa kenarlarında hafif yıpranmalar mevcuttur, harici temiz durumda, 21x13 cm, Osmanlıca, 67 sayfa. ÖZEGE; 14817 - TBTK; 5318. Sanat hayatını, yazdığı roman ve hikayeler etrafında şekillendiren Güzide Sabri, hikaye yazarı olmasından çok romancılığıyla ün kazanır. Doğum yaptıktan sonra kan kusarak hayatını kaybeden en yakın arkadaşı Münevver Hüsniye için yazdığı, 1899’da Hanımlara Mahsus Gazete’de tefrika edilen Münevver, 1901’de kitap haline getirilen ilk romanıdır. Konusunu Münevver’in hazin aşk hikayesinden alan eser Sırpça’ya çevrilmiştir. GÜZİDE SABRİ [AYGÜN], 1883’te İstanbul’da doğdu. Adliye Nezareti memurlarından Salih Reşat Bey ile Nigâr Hanım’ın kızıdır. Özel öğrenim gördü. Babasının önce Sivas’a ardından Tokat’a sürülmesi yazarı derinden etkiledi. Küçük yaşta Beyoğlu birinci noteri Ahmet Sabri Aygün’le evlendi. 16 yaşındayken kaleme aldığı, yakın bir arkadaşının ölümünü anlatan Münevver adlı ilk romanı, 1899’da Hanımlara Mahsus Gazete’de tefrika edildi, 1901’de kitap olarak yayımlandı. Bazı yazı ve şiirlerini “Güzide Osman” ve “Güzide” müstearlarıyla neşretti.Yazar, esas ününü ilk baskısı 1905’te yapılan ve ilerleyen yıllarda defalarca basılan Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi adlı romanıyla kazandı. Bu romanı Yaban Gülü (1920),Nedret (1923),Hüsran (1928),Hicran Gecesi (1937),Necla (1941), Mazinin Sesi (1944) romanları takip etti. Hikâyelerini Gecenin Esrarı (1934) adıyla kitaplaştırdı. Güzide Sabri,romantik bir duyarlıkla kaleme aldığı sekiz romanıyla döneminin çok okunan yazarlarından oldu ve popüler roman türünün edebiyatımızdaki önemli temsilcilerinden biri olarak ön plana çıktı. Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi, Yaban Gülü ve Hicran Gecesi sinemaya uyarlandı. Eserlerinden bazıları Ermeniceye ve Sırpçaya çevrildi. 1946 yılında Giresun’da öldü.